erol bulut'un malatyaspor ve alanyaspor'da yaptığı başarılı işler sonrası başlarına geçmesi açıkçası beni tedirgin etmişti. bu yazıyı aslında lig başlamadan önce yazacaktım ama birkaç maç beklemek istedim ve şu ana kadar beklediğim gibi gidiyorlar.
erol bulut malatyaspor ve alanyaspor'da iken her maçını izleyen biri değilim. ancak size dikkatimi çeken 2 maçtan bahsedeceğim.
(bkz:
9 aralık 2017 yeni malatyaspor göztepe maçı) bu maçta göztepe ilk yarıyı 3-1 önde bitmesine rağmen çok zorlanarak kazanmıştı. malatyaspor geride olmasına rağmen çok iyi baskı kurmuştu.
(bkz:
7 ekim 2018 yeni malatyaspor sivasspor maçı) malatyaspor bu maçta tam 2 defa 2 farklı geriye düşmesine rağmen yılmadı ve mücadelesiyle maçı 4-4 berabere bitirdi.
2005-2006 ve 2006-2007 yıllarında gökhan ünal ve mehmet topuzlu kadrosu ile ligi 5. bitiren bir kayserispor vardı. o dönem erol bulut'un takımları bana bu takımları hatırlattı. mucizevi 2005-2006 yılında ilk yarının son haftasında deplasmanda oynadığımız
16 aralık 2005 kayserispor galatasaray maçını 3-1 kazansak da kayserispor öyle goller kaçırmış ve oyun olarak bizi ezmişti ancak şampiyonluk nasip olacakmış ki o sahadan 3 puanla ayrılmıştık.
bu örnek olarak verdiğim maçlarda işin teknik taktik boyutunu bir kenara bırakırsak en çok dikkatimi çeken ne olursa olsun mücadeleden kopmamaları.
fenerbahçe futbol takımında şu an beklediğim gibi fizik kondisyon iyi durumda, mücadele güçleri de yüksek. büyük takımların en büyük eksiklerinden birisi rakipleri kadar mücadele etmemesi. erol bulut'un daha önceki takımlarında gördüğüm mücadeleci futbolu burada da oyuncalara aşılamış. bununla birlikte atak yaparken de rakip sahaya yığılıp ceza sahasında çok adamla gol arıyorlar. bu da onlara gol ya da penaltı olarak geri dönüyor. kontra yerlerse de ersun yanal taktiği uygulayıp anında faul ile indiriyorlar. özetle futbolcular sahada her an birbirine yakın ve dinamik durumda. duran toplarda da ortalamanın üzerinde etkili oluyorlar.
biraz da eksilerinden bahsedersek şu ana kadar en büyük sıkıntıları akan oyunda gol bulmak gibi görünüyor. bu mevzu önemli çünkü çoğu takım kendilerine karşı kapanarak oynayacak. rakipler uyanık olup fenerbahçe'ye karşı 11 kişi savunma yapmak ve hızla kontratağa çıkmak zorunda. açık oynamaya kalkarlarsa fenerbahçe cezayı keser. ikincisi hakemlerin buna çok dikkat etmesi lazım inanılmaz faullü oynuyorlar. hele öyle can alıcı noktalarda faul yapıyorlar ki daha kontratak başlamadan bitiyor ve sarı kart bile çıkmıyor. üçüncüsü de erol bulut malatyaspor da iyi giderken bile iddiasız demeçler veriyordu. açıkçası kendisini pek cesur görmüyorum. hele terim gibi birisiyle kıyaslanamaz bile. kolay değil öyle büyük hoca olmak. kriz anlarında eli ayağına dolaşabilir, ne yapacağını göreceğiz. dördüncü sıkıntıları ise tam bir toplama takım olmaları ve yaşlı bir kadroları var.
açıkçası erol bulut sonuca ulaşsa bile uzun vadede oynatacağı futbolun büyük takım taraftarlarının seveceği futbol olduğunu düşünmüyorum. hele bu kadar faullü oynarken önce kendi taraftarı sıkılır.
fenerbahçe bu sene uzun bir süre zirve yarışında yer alır hatta ligi ilk 3 içinde de bitirir diye düşünüyorum. şampiyon olurlar mı orasını bilemem.
tabi limit dinlemeyip yaptıkları transferler ayrı bir muamma. onun da hesabının sorulması gerekiyor da kim, nerede, nasıl yapacak.
son olarak kendilerini hafife almayı büyük hata olarak görüyorum. önce kendimize bakalım. kadro kalitemiz ortada geçemeyeceğimiz bir takım değil ancak biz 70 metrede ve çağ dışı statik futbolumuza devam edersek bırakın şampiyon olmayı yarışta bile kalamayız.