resim
Felipe Melo de Carvalho
Takım:Fluminense
Mevki:Stoper
Yaş:40
Boy:1.83
Uyruk:Brezilya
  • 12151
    hala yerini dolduramadığımız, muhtemelen yıllarca da dolduramayacağımız futbolcumuz.

    arkadaş adam oyunu rakip sahaya yıkmışken 2'ye 4 yakalandığımız kontrada tek hamle şansı varken doğru müdahaleyi de yapardı, kontrada çıktığımızda rakip ceza sahasına birinci sınıf forvet koşusu da yapardı. hırsıyla mağlubiyeti kabullenmemeyi takıma da aşılardı, beklenmedik bi anda ters bi pas atıp oyun da çözerdi.

    yeri geldi önemli derbilerde rakibin kırmızı kart görmesini sağladı, yeri geldi odaya kilitleyip takım arkadaşını dövdü. elleri dert görmesin.

    yahu bu adam emre belözoğlu denen çirkefi adam etmiş, volkan denen kaleci müsveddesine felipe jr. melo ile gol atmış adam. kendisinden sonraki ruhsuzları izledikçe kendisine özlemimiz artıyor ve artacak da.
  • 12154
    3 senelik performansı ile neredeyse galatasaray efsaneleri arasında yerini almış eski box to box orta sahamız. kendisine dmc demeye dilim varmıyor. 11-12 sezonunda topu orta sahadan kanatlara atıp ceza sahası koşusu sonucunda kafayla ağlara gönderdiği 2-3 pozisyon hatırlıyorum. her izlediğimde kendimden geçiyordum. sahaya büyük bir inanç ve dinamizm katmaktaydı. son zamanlar iyice şikayete başladığımız tribünlerimizi de oldukça hareketlendiriyordu. adam hem sahada hem tribünde dinamo gibi çalışıyordu.
  • 12156
    aidiyetin, liderliğin ve mücadelenin sembolü eski aslanımız. hoş gelir, sefa gelir. bu takım taraftarlarınca istisnasız hep güzel hatırlanacak. top tekniği oynadığı mevkinin futbolcu genelinin üzerinde olan, oyun görüşü yüksek, savunması rakibi caydıran tam bir ''mevkisinin adamı'' idi. hak edene hak ettiği muameleyi gösteren tavırlarını hiçbir zaman unutmayacağız.

    böyle agresif, takımı gazlayan, ama tek yaptığı bu olmayan, oyunun her iki yönünde de aktif futbolcuların hastasıyız. ayrılışı da zamanlı ayrılıştı bence. baştan sona kadar güzel bir hikaye oldu melo.

    umarım geldiğinde, bazılarına galatasaray'ın büyüklüğünü anlatır...
  • 12159
    bu sene lig maçına gitmeme kuralımı bozacak oyuncudur. 6222 ceza bitiş zamanım nedeniyle kombineye yetişemedim.yaş kemale erdi biletiydi falandı filandı uğraşamıyorum fener maçına gittim bu sene tamamdır diyordum kendi kendime fakat meloyu canlı canlı tekrar statta görebilmek için bırak seyrantepeyi fizana giderim.

    sen gel bahar gelsin dos3 evet abi feneraglama. sen geliyorsan biz de geliriz. ay se çu pego ulan.
  • 12162
    illa eskilerden biri gelecekse kulübü tanıyan, takıma abilik yapacak, diğer oyunculara aidiyet duygusu aşılayacağı söylenen arda turan'ın yerine felipe melo gelsin. arda' dan daha çok katkısı olur, taraftarı ikiye bölmez, tribünleri ateşler. hatta albert riera'ya attığı dayağı duyan diğer futbolcuların sahada ve antremanda inceden tırsmalarını sağlayabilir. seneye de hem futbolcu hem de teknik ekipte olup fatih hoca'nın yanında olsa, ümit ve hasan' dan daha çok fayda sağlayacağını düşünüyorum. düşünsenize maç 3-0 dakika 75, melo tribünlerin tezahüratıyla sahaya giriyor..
  • 12163
    14 aralık 2019 galatasaray ankaragücü maçı için istanbul'da olacak olan unutulmaz futbolcumuz. eski futbolcumuz yazmaya elim gitmedi. çünkü hala bizde oynuyor gibi aidiyet hissediyor. adam hala bizden biri, brezilya'dan bizimle olmaya devam ediyor; maçları izliyor, gündemi takip ediyor. bizim onu unutamadığımız gibi o da bizi unutamıyor. kopmayacak bir bağ var artık.

    ankaragücü maçına izleyici olarak gelse de, maç önünde onu sahada tribünleri gezerken görecek olmak bile bugünden heyecan verici. eminim o gün stad alanya maçına göre daha dolu olacak, eminim daha coşkulu olacak ve eminim maçı çok farklı oynayacağız ve kazanacağız. bu; ankaragücü'nün alanya'dan daha zayıf olmasından sebep değil -alt lig takımına karşı bile oynayamadığımız oldu- tamamen melo-tribün etkileşimi sonucu olacak.

    seyirci olarak bile gelmesi bu kadar heyecan yaratırken; yarım sezonluk bizimle anlaşması, formamızı yeniden sırtına geçirmesi fikrinin yabana atılacak bir fikir olmadığını düşünüyorum. evet yaşı fazla, evet eskiye dönülmemeli, evet altyapı izlenmeli, gençler oynamalı vs. vs. gibi çoğaltılabilir. ama şu an baktığımızda ligimizde 40'lık emre ve 37'lik atiba, 34'lük sosa takımlarını sırtlıyorlar ve takımlarının orta sahada dominant olmalarını sağlıyorlar. ve böyle bir lig içerisinde, mevcut orta sahamız da düşünüldüğünde sadece ligin ikinci yarısı için, son bir görev için takımımızda olmasını çok isterim. katkı da sağlayacağına adım gibi eminim. selçuk gibi bitik değil, fiziğine hala üst düzey bakıyor melo. canını da dişine takıp her şeyini de verecektir yaşına rağmen. takıma katacağı hava, rakipler üzerinde oluşturacağı baskı bile bir çok sorunu aşmamıza yardımcı olabilir ligin ikinci yarısında.

    ocak ayında, kısa bir transfer döneminde, yarı yolda elimiz kolumuz bağlı. radikal bir değişiklik ya da gençleştirme yapamayız. bu gibi geçici çözümlerle bu sezon şampiyonluk kovalanmalı hatta alınmalıdır. sezon bitimi 2020 yaz transfer sezonunda hoca çıkıp desin ki takımı gençleştiriyoruz, altyapıdan oyuncu çıkaracağız, maliyetleri azaltacağız bize zaman tanıyın; bu taraftar sabreder, bekler destek olur.

    bugünün şartlarında maalesef bu sezondan vazgeçmek bana doğru gelmiyor. etrafımızdaki bu kadar yamyam arasında öyle ya da böyle bu sezonu bize getirecek hamlelerden biridir melo. umarım bu yönde bir girişim olur. bu mücadeleyi, hırsı çok özledik.
  • 12165
    galatasaray taraftarının hakkında yaptığı vay efendim bu gelecekse hagi de gelsin vs. gibi yorumlarını anlamadığım topçu.
    karşı yakadaki tipler gidip emre belözoğlu'nu getirip ondan verim alabiliyorsa o yaşta, felipe melo'dan sen de her türlü verim alırsın. sırf takıma katacağı hava için bile galatasaray'a geri dönmesini isterim ben. ikinci yarı fenerbahçe deplasmanında sahada melo'nun olduğunu düşünsenize. sırf kendisi tek başına psikolojik üstünlük lan. galatasaray düşmanlarının ezeli düşmanıdır kendisi.
    (bkz: pitbull)
  • 12166
    galatasaray'ın son 20 yılının en dominant futbolcusu kimdi diye anket yapılsa hiç kuşkusuz felipe melo anketlerde başı çekecektir. winner'lık konusunda gheorghe hagi ve wesley sneijder ile yarışır seviyede bir kazanma arzusu ve futbol tutkusu vardı melo'nun. o kadar ki temposuz takımı ayağa kaldırmak için doğru anda doğru yerde doğru tepkileri verebiliyordu. bu kimi zaman doğru defansif müdahale oluyordu kimi zaman da attığı gol ile geliyordu. futbolun psikolojik tarafını yeryüzünde en iyi oynayan futbolculardan biriydi kesinlikle. en azından bu topraklara gelmiş olanlardan. hagi de mesela psikolojik oyunları iyi oynardı ama bazen yenilirdi rakip baskısına ve kırmızı kart görürdü. melo ise düzenli olarak psikolojik olarak dominantlığı bırakmazdı. futbol bilgisinin üst düzeyliği sebebiyle de inanılmaz efektif bir takıma dönüşmüştük onun zamanında. şimdi düşünüyorum da tomas ujfalusi - felipe melo - johan elmander iskeleti nasıl zeki, dominant ve baskıcı bir iskeletmiş öyle. bir daha öyle bir iskelete denk gelir miyiz bilmiyorum ama o dönemi izlediğimiz için şanslıyız. aslında burada biraz takım mühendisliği öne çıkıyor. elbette aylarca araştırma yapıp getirdiğin oyuncular birbiriyle uymayabilir işin içinde şans faktörü de var. daha doğrusu şans diye adlandırdığımız ama aslında hesaba katmadığımız ya da farkında olmadığımız etmenlerin sirayet ettiği faktörler, ama yukarıda belirttiğim gibi bir iskelet her takımın en başta sahip olması gereken şey. oyunun üç bölgesinde de bir adet dominant faktör olmak zorunda. şu anki formda takımlara bakarsak bunu rahatça görebiliriz. hatta eskide de. atıyorum, ac milan'da paolo maldini - andrea pirlo - andriy shevchenko iskeleti vardı. şu anda liverpool'da virgil van dijk - jordan henderson - roberto firmino iskeleti var. manchester city'de mesela bu iskelet bozuk durumda o yüzden baskın olmalarına rağmen sonuç alamamaya başladılar. savunma ve hücumda baskın roller yok. evet kamyonla gol atan sergio aguero ve raheem sterling var ama skor katkısı ya da tabela katkısı değil bahsettiğim olay. saha içinde psikolojik olarak takımı için varını yoğunu ortaya koyup takım arkadaşlarını da kendi seviyelerine çeken oyunculardan bahsediyorum. melo da öyle bir oyuncuydu. "onun gibi oyuncu istiyorum" cümlesindeki gibi, işte bu demek bence.
  • 12167
    yüreğini ortaya koyan oyuncumuz. keşke böyle adamları bulup alabilsek. bu formayı çoğu futbolcudan daha fazla hak ettiği gayet net. özellikle gamsız olan belhanda formayı giyeceğine melo giysin sonuna kadar savunalım. ama gelmesine gelince artık takımımıza geçici çözümler bulmak yerine daha radikal çözümler bulamıyoruz. melo’nun oynaya bileceği maç sayısı belli. devre arası emre çolak, arda da gelecek diyorlar (inşallah gelmezler tabiki). bence teknik ekipte bile yer alabilir. mevcut yardımcılardan daha fazla faydası olur.
  • 12171
    atiba'nın katkı verdiği ligde keşke gitmeseydi dediğim futbolcu. bu saatten sonra gelmesini de istemiyorum, çünkü kötü oyununda melo'yu yuhlamak ve eleştirmek istemiyorum. 4 senede 3 şampiyonluk kazandırdı, aldığı paranın hakkını verdi. sevdik, seviştik güzel anıları bozmaya gerek yok. artık o da sen ben gibi gerçek galatasaray taraftarı. emre gibi fetöcülere haddini bildiren, tüpçüye ayar çeken ve tinercileri sahaya döken bir futbolcu olarak tarihimize geçti. bu gibi futbol dışı görevlerini de yaparak, futbol dışında saha dışından da işleri yapmıştır.
  • 12172
    6 aylığına takımımıza katılsa ses çıkarmayacağım eski oyuncumuz. o kadar güzel anılar ve o kadar sahiplenici bir hırs bıraktı ki bizde takıma kattıkları futbol becerilerinin çok ötesinde. şu anda kadroda melo kadar sahiplenici bir futbolcumuz malesef yok. * fizik durumu da 6 aylığına idare edebilecek gibiyse ki brezilya ligi'nden oynamış olarak gelecek, bize şampiyonluk yolunda katacağı bir şeyler hala var. hem de kendisine düzgün bir veda şansına kavuşuruz. elazığ'da kurtardığı penaltıyı asla unutmayacağım efsanemiz.
  • 12173
    galatasaray’a gelen yabancı futbolcuların içinde en sevdiklerimizin başında gelen isim...
    felipe melo hırsı diye bir şey vardı ve bu çok başka bir şeydi bizim için. nice yabancı futbolcular geldi geçti tarihimiz boyunca fakat hiç biri bu adam kadar sahiplenmemiştir kulübü ve taraftarı. oynadığı her maç canla başla mücadele eder, skoru kabullenmeyip takım arkadaşlarını ve taraftarları elinden geldiğince ateşlemeye çalışırdı. beraber çok güzel anılar yaşadık. fenerbahçe ve beşiktaş’a attığı goller, emre belözoğlu’na verdiği tarihi ayar, kurtardığı penaltı vs. vs. uzar gider bu anılar... içimizden biri gibiydi resmen bu adam. apayrı bir bağ kurmuştu bizimle. gönül isterdi ki futbolu parçalı formamızla bıraksın ama olmadı. ilerleyen yıllarda mutlaka kulübümüze hizmet edecektir ve o günleri dört gözle bekliyor olacağım...
  • 12174
    galatasaray taraftarının sahada vücut bulmuş haliydi felipe melo. her gerçek galatasaray taraftarının hayalini bir bir gerçekleştirdi.(biri hariç kadıköy’de galibiyet.ama şampiyonluk var kadıköy’de o daha önemli). volkan demirel‘i hallettiği gibi madara etti. emre belözoğlu’nu futbolcu olduğuna pişman etti. beşiktaş taraftarını çıldırttı. yıldırım demirören’e her fırsatta hak ettiği muameleyi gösterdi. kısacası felipe melo gheorghe hagi ‘den sonra galatasaray taraftarına en yakın futbolcudur. (bkz: sahadaki biz)
  • 12175
    çıplak gözle galatasaray’da izlediğim en iyi ön liberoydu. defansta müdahale, pres ve duran top savunmasıyla ; hücumda da beklenmedik koşuları ve oyunu ters kanada yıkan uzun paslarıyla adeta dönemindeki kadroların yüzde ellisiydi. takımla bağı bana sorarsanız erken kopmuş bir oyuncudur. yabancı sınırının kalkmasıyla melo ne olursa olsun en azından iki sezon daha takımda oynamayı hak ediyordu. fernando reges‘in takıma katıldığı 2017 yazına kadar melo takımda kalmış olsaydı özellikle 2016-2017 sezonu bizim adımıza farklı geçebilirdi. adettendir yazalım: dursun aydın özbek başkanken gönderilmiştir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın