efsane kavramı kişiden kişiye göre değişebilecek bir kavram. genelde büyük başarılar kazanan oyuncular efsane diye adlandırılır ancak sırası geldiği zaman sabretmenin bilinmesi gerektiğinden dem vurulur. peki o sabır esnasında bir oyuncu rüzgar gibi gelip geçti diyelim, efsane olabilecek iken sırf geri kalan takım yeterince iyi olmadığı için efsane olarak adlandırılmayacak olması biraz adaletsiz gibi. bana göre efsane kavramı kişinin futbolcudan ne alabildiğine göre değişir. burada
galatasaray futbol takımının efsane kadrosunu kur denilse, tüm yazarlar aynı kadroyu kurmayacaktır. bu yüzden efsaneliği kendi tekelinize almaya çalışmaktan vazgeçin.
melo benim galatasaray efsanemdir. oynadığı 4 sezonda 3 şampiyonluk kazanmıştır. şampiyon olamadığımız sezon da 2. olmuştur takım. melo gittiğinden beri ise ilk üçe girememiştir. ayrıca oynadığı 4 sezonda 2 kere
şampiyonlar liginde gruplardan çıkılmıştır. bunlar sportif başarıları. maç esnasında taraftarı gazlamaları, kavgadan kaçınmayıp arkadaşlarını savunması, rakip taraftarları çılgına çevirmesi de işin ekstrası.
emre belözoğlu'na çektiği siktir ise yükseldiği en üst noktadır. onun bir altında ise kupa töreninde
yıldırım demirören'in elini sıkmaması durmakta. bu işleri yapması benim gözümde onu efsane yapmıştır. plaketini gelip benden alabilir.
*derbilerin psikolojik üstünlüğü, üşüyoruz reyiz. derbilerde sensiz yalnızız, dardayız, zordayız. sen gelsen herşey tamam olacak gibi ama biliyorum olmayacak. ne sen eski sensin, ne de biz eski biz. madem bu hafta
beşiktaş maçı var, seni anmadan olmazdı. inşallah herşey güzel olur ve senden şu twiti görürüz.
ahahahahahahahah