yahu yazmayım yazmayım diyorum ama iki yüzlülük bıktırdı beni.
bu adam kalsın diye çok uğraşıldı. güzel de bir sözleşme yapıldı. hem de alacağı hiç değişmeden 3 senelik. 32 yaşında bel fıtığından çıkmış, fizik gücüyle oynayan bir oyuncudan bahsediyoruz.
evet sözleşmesinde indirime gidildi ama ne kadar gidildi?
bu önceki;
https://www.kap.gov.tr/...etayi.aspx?id=299156bu sonraki;
https://www.kap.gov.tr/...etayi.aspx?id=460875buyrun bakın.
kalsaydı kemiksiz alacağı 2.6 milyon euro. 35 maç oynarsa 500.000 euro. maç başı 20.000 euro'dan 700.000.
şimdi biraz matematik yapalım.
35 maç üzerinden hesaplıyoruz değil mi? evet!
sözleşme yenilemese 3.1 milyon euro alacakmış kemiksiz. oynasa da oynamasa da. biz oynadığını düşündük. eee 2.6 milyon euro artı 500.000 euro eşittir bu zaten. yani kemiksiz alacağında bir farklılık yok.
maç başı 25.000 alıyormuş, son sözleşmede 20.000. tabiki euro cinsinden. 5.000 euro fark var. 35 maçtan hesaplayalım yine... melo 175.000 euro ekside.
yani melonun iki sözleşme arasındaki tek zararı 175.000 euro. öyle büyük farklar yok. ve şunu da unutmamak gerek. 35 yaşında da kazanacaktı bu parayı.
şimdi sevgili iki yüzlüler gerçekten 700.000 euro alaraktan bu parayı bıraktığını mı düşünüyorsunuz. ne yani. melo gitmek istemedi ve 700.000 euro sus payı verildi. burada 2.6 milyon sus payı var ey ahali. hele hele 35 yaşına kadar. inter'de ne kadar kazanacak melo.
burada 3 sene boyunca primlerle beraber 4 milyondan fazla alacaktı melo. hiç farkında dahi değilsiniz.
melo'nun yaptığı çok bariz. bir benzerini arda yaptı. 2'sinde şöyle bir iki fark var.
arda'ya avrupa'dan güzel teklif geldi. kaçırması yaşını da hesaba katarsak kendisi için kötü olurdu. ve taraftar, medya hep beraber kovaladık adamı.
melo 3 aydır gideceğini söyledi. arada bir taraftara yalan söyleyerek gaz aldı ama en azından bu durum belliydi.
arda yapınca şerefsiz, aşağılık, beş para etmez, pislik...
melo yapınca yürü koçum.
bravo...
yarın da oyuncuya dayalı düzen bitsin yazarsınız oraya buraya.
hah... 10 numara iki yüzlü.
edit: rica ediyorum güzel okuyun. ben melo'ya iki yüzlü demedim. bilmem belki derim ama bunun üzerine bir tahlil bile yapmadım. ama arkasından yazılanlara bir bakın bakalım iki yüzlüler nerede.
edit: hadi biraz kendi görüşlerimden bahsedeyim. ben melo brezilya takımlarına gidene kadar çok idealist davranıyor diye övüyordum. çünkü bana göre inter piyangosunu avrupada olabildiğince kalmak için kullanıyordu.
evet yokluğunu hissedeceğiz.sahadaki hakimiyeti, takımı şoklaması, sahadaki güçleri bozması vs gayet önemli derslik ihtiyaç duyacağımız özellikleri.
peki ben kimi suçlamalıyım.kimin kafasını kesmeliyim. hamza hoca? ama o olmaz belki de takımda en çok ihtimas gösteren o. yönetim desem? onlarda transfer sezonunun bitmesinden 17 gün önce imzalattıkları aynı sözleşmeyi zafer gibi gösterdiler.
eeee melo var suçlayabileceğim. ne de olsa o gitti. ben mi gittim? ama dur. o profesyonel. (nedense sadece yabancılar profesyonel.) tamam ama o gitti anlaştı inter'le yeni sözleşmesinden 15 gün sonra. yani her şey bitmişti. amaan neyse ben gideyim arda'ya pok atayım.
not: yalan söyleyişine ve kulübü bu 3 ay boyunca parmağında oynamasına rağmen ben öyle çok da kızmıyorum.taraftarın geneli kadar çok olmasada severdim melo'yu. ve bu 3 at onu hep anlamaya çalıştım. anladım da. bence avrupa dışına çıkmamak olabildiğince avrupa ve ya kendi ülkesinde kalmak için çok uğraştı. bazı endişeleri de söz konusuydu. bu yüzden anlıyorum onu. yine bu hareketi savunup arda'nın yaptığı kaka demek çok büyük iki yüzlülük kusura bakmayın.