resim
Felipe Melo de Carvalho
Takım:-
Mevki:Stoper
Yaş:41
Boy:1.83
Uyruk:Brezilya
  • 9351
    gitmesine neden bu kadar tepki gösterildiğini anlamadığım futbolcu. sonuçta o bölgeye bilal kısa ve jem paul karacan gibi iki dünya yıldızı transfer ettik. bence bu transferlerin ardından melo takım için gereksiz hale gelmişti. zaten selçuk inan gibi inanılmaz dirençli bir orta sahamız da var. eminim selçuk orta sahanın defansif yükünü tek başına kaldıracaktır. zaten yüksek koşu mesafesiyle orta sahamıza inanılmaz bir dinamizm kazandırıyor. o da olmadı en kötü ihtimalle boştaki selçuk şahin'i transfer ederek melo'nun açığını kapatırız.
  • 9354
    nerede bu felipe melo'nun askerleri..bu kadar çabuk mu unutuyoruz bazı şeyleri...( yazar burada çok sinirli )

    bakın aysal'ı bu kulüpten uzaklaştıran zihniyet,melo'yu yollayan zihniyettir. buna her kim sebep olduysa da arkasında yatan gerçek; tff başkanın bu ülkeden gitmesini istediğin söylemesi, hakkında kasıtlı şekilde açılan kaçak mücevher davası, ailesine fazlasıyla edilen tehditler, medyanın devamlı melo'ya giydirmesi ve medyanın galatasaray'a melo üzerinden giydirmesi etkili olmuştur.

    peki... melo'yu neden göndermek istiyorlar ? işte gerçek burada yatıyor. melo bizim direncimiz,melo bizim savaşan tarafımızdı.melo şikeyi,ırkçılığı tokat gibi yüzlerine vuran tek futbolcuydu.melo federasyon başkanın elini sıkmayıp onu g.t edebilen tek kişiydi.

    aysal ve melo bu düzene ayak uydurmamakta direnen galatasaray için çok ama çok değerli iki şahsiyetti...kazanan yine onlar.yaşasın büyük galatasaray taraftarı yaşasın rant yaşasın siyasilere kolunu kaptırmış yönetimler...
  • 9357
    arkasından kötü konuşmak olmaz. kulüp içinde yaşananları bilmiyoruz. kendisi ameliyat sonrası dönüşüyle artık bir efsanedir. eğer gitmek zorunda hissediyorsa, bize el sallamak düşer. eğer gelirse, bağrımıza basmak.. yaptığı fazla tatil, ameliyatına sayılsın. bu adam oynadığı 4 sezon boyunca, her türlü baskıya rağmen eğilmedi, bükülmedi. gitmesi bir çok şeyi değiştirir. şimdi gitmesine sevinenler, takım kötü gittiğinde ilk önce muslera'ya, sneijder'e çemkirenlerdir, muhtemelen.
  • 9358
    yönetim ve hamza hoca'yı transfer dönemi süresince çok eleştirdim. eleştirmeye devam ediyorum ama burada eğer bir suçlu varsa bence iyice düşünülmesi gerekiyor.

    1 yıllık mukavelesi olan bir futbolcu, gelmeyeceğim, başka kulübe gideceğim diyebilme lüksünü nereden buluyor? yönetim ne yapsın? adamın altına mı yatsın? melo'nun yaptıkları, kazandırdıkları ortada evet. peki ya galatasaray'ın melo'ya kazandırdıkları? melo başka hangi takımda böyle para kazanabilirdi? italya'da yılın bidonu seçildikten sonra başka hangi takımda böylesine küllerinden yeniden doğabilirdi? başka hangi takımın taraftarı onu böyle sevebilirdi?

    32 yaşına gelmiş futbolcu, 1 yıllık daha sözleşmen var. ne istiyorsun 6 milyon euro verip 3 yıl daha mı sözleşme yapsın adamlar? hiç makul değil. bu dördüncü yılı, ben daha hiç melo'nun tam zamanında katıldığını hatırlamıyorum kampa.

    yönetim süreci yönetemedi derseniz anlarım ama 1 yıllık daha mukavelesi olan bir adamın herkes kampa katılırken, yok ben katılmıyorum başka kulüp bulacağım, başka kulüple anlaştım deme hakkı nereden geliyor? gideceğim dediğin kulüp galatasaray ile anlaşmış mı bakalım? verecek mi 6-7 milyon euro?

    melo'yu seviyoruz eyvallah ama bunu yapmaya hiçbir futbolcunun hakkı yok.

    he giderse çok yara alır mıyız? evet alırız. hatta öyle ki, nani ve van persie'nin fenerbahçe'ye gitmesinden daha çok sevindirir melo'nun galatasaray'dan ayrılışı. çünkü 4 yıldır melo sayesinde orta sahada müthiş bir üstünlük kurduk bütün takımlara. ama dediğim gibi burada asıl hata yapan bence melo.

    şu yaptığı şeyi takımda başka birisi yapsa itin götüne sokulurdu. bence biraz makul olmak lazım. biraz geniş düşünmek lazım.

    yahu bu adamı bu kulüp, soyunma odasını takım arkadaşını kitleyip tekme tokat dövdüğünde bile korudu. daha ne yapalım melo için? çıplak uzanalım isterse.
  • 9359
    melo, fıtık ameliyatı olmuş, 1 ay sonra sahalara dönmüş, iyi topçu, psikolojik üstünlük falan, neyse. sözleşmesinin bitmesine 1 yıl daha olmasına ragmen, takımdan ayrılıyor.
    sabri sarıoğlu denilen dünya alemin dalga geçtiği yaşam formu maç içinde kameralar önünde melo'nun boğazını sıkıyor.
    galatasaray ise sabri sarıoğlu ile zamlı sözleşme uzatıp, melo konusunda hiçbir tasarrufta bulunmuyor.
    bunun üzerine sözlükte "melo'nun gitmesi iyi oldu yaşı oldu 32 ağırlaştı" falan diye entry görüyorum.
    hay ben böyle düzenin. herkes kına yakabilir. van persie'nin geldiği gün melo galatasaray'dan ayrılıyor. hepiniz çanak tuttunuz, şimdi rahat rahat sabriyi türk telekom'da üçlüye çağırabilirsiniz.
  • 9365
    galatasaray spor kulübü tarihinde açık ara en sevdiğim futbolcudur. bu sene kalsa bile bir gün gideceğini bilmek yeterince üzüyor beni. aldığı paranın her kuruşunu hak eden adamdır benim gözümde. takım olarak döküldüğümüz günlerde bile tek başına bir şeyler yapmak için çabalayan adamdır. kal, git önemli değil. tarihinde metin oktay, prekazi, hagi, hakan şükür, bülent korkmaz, taffarel olan bir kulübün taraftarına, bir kişiye bile olsa yukarıda yazdıklarımı söyletebiliyorsan ne mutlu sana felipe melo. keşke herkes ayrıldığı işyerinde giderken böyle anılsa. keşke herkes çalıştığı kurumu, işini senin kadar sahiplense. eminim dünya çok daha güzel bir yer olurdu. iyi ki varsın koca yürekli adam. iyi ki varsın efsanem.
  • 9366
    menajeri biz cruzeiro ile anlaştık sıra galatasaray'da diyen futbolcu. ne zamandan beri galatasaray'ın sözleşmeli oyuncuları takımdan habersiz transfer görüşmesi yapıyor?

    bundan böyle kendisi gözümde efsane değil kestanedir. kendisini galatasaray'dan büyük gören kim varsa ben galatasaraylıyım demesin. melo'nun üstünden hamza hoca'ya sabri'ye selçuk'a laf vuranlar hakemlerin melo'ye göstermediği kırmızı kartlardan bahsetsinler yumrukladığı riera'dan bahsetsinler bende siz dürüstsünüz siz haklısınız diyeyim.

    bir melo tayfası var ki düşman başına sanki melo takımın en önemli oyuncusu geçen sene bu takımın üç tane kahramanı vardı birincisi muslera ikincisi şino üçüncüsü yasin.

    melo bel fıtığı ameliyatı olmayabilirdi ama oldu takıma erken döndü diye şakşaklamak neyin nesi? birde merak ettiğim bir futbolcu bu derece ileri seviyede bel fıtığı olması için inanılmaz bir yükün altına girmesi lazım. herkes bel fıtığı olmuş ama ameliyat olacak kadar bel fıtığı olmak için bir şeylerin ters gitmesi gerekiyor yani melo'nun bel fıtığı olması zaten kendi hatasıdır.
  • 9370
    kendisini selçuk inan'la karşılaştırıp "melo'ya ağırlaştı diyenler selçuk için ne düşünüyor merak ediyorum" diyen arkadaşlar var...

    yahu, selçuk inan ile felipe melo'nun görevleri bir mi? selçuk inan'ın işi tempo ayarlamak, alan kapatmak, topu ileriye taşımak. felipe melo'nun işi top çalmak, top kesmek. felipe melo hantallaştığı için bu işleri yapamıyor. selçuk inan'ın böyle bir işi yok zaten. selçuk inan ile felipe melo'nun iki ortak noktası var: ikisi de orta saha oynuyor ve ikisi de galatasaray forması giyiyor. başka da ortak noktaları yok.
  • 9371
    seni gönderenin gönderilmende emeği geçenin takımdan soğutanın soğutanları takımda tutanının takımda tutan adamı kulüpte tutanın allah iki cihanda iki yakasını bir araya getirmesin inşallah.

    seni yollayan düzenin çarkı umarım en yakın zamanda kırılır, zamanında jardel'i de aynı bu kafadaki emre ve okan yemişti sonrası malum.

    sen benim için torunlarıma anlatılacak bir futbolcusun, sezon başladığında dili götüne kaçan futbolcuları gördükçe -ki çokça göreceğiz sana bok atmak için takla atanlar melo melo diye anıracaklar, girin sosyal medyanın her tarafında rakip takım taraftarının göbek attığını göreceksiniz, cidden vefasız adamdan taraftar da olmaz bir bok olmaz size sabri gibi adamlar müstehak çok ağır şeyler yazmak geliyor içimden ama duymak istemeyen adam kadar sağırı olmazmış sezon başlasın görüşeceğiz.

    seni yollayıp taraftardan korkup bir de utanmadan taraftara kötü göstermeye çalışanların da çoluklarından çocuklarından çıksın inşallah.
  • 9372
    galatasaray'da sneijder'le beraber topu alır almaz kafasını kaldırıp dikine oynamak isteyen ve -mesafe tanımaksızın- topu dikine kullanabilen iki adamdan biridir. yeni sezonda maçları kaplumbağa hızında ve televizyonu enlemesine çevirerek izleriz artık. bunun dışında melo barselona gibidir. barselona bir futbol takımından, melo bir oyuncudan fazlasıdır.

    barselona= mas que un club
    melo = mas que un jugador

    *
  • 9373
    bu adam şu an galatasaray spor klubünün sözleşmeli futbolcusu değilmi ? adama sorarlar sen sözleşmen varken nasıl transfer görüşmesi yaparsın diye. kimse kusura bakmasın melonun yaptığı etik değildir. en önemlisi kimse galatasaraydan büyük değildir. yanlış anlamayın melonun takıma kazandırdıkları tartışılmaz fakat yaptıkları çok yanlış.
  • 9375
    fatih terim döneminde geldiğinde şimdiye göre daha kompakt orta sahamızın iki yönlü futbolcusuydu. bunun sebebi de kanatlarda emre çolak ve engin baytar'ın daha içe kat ederek oynamasıyla ve de elmander'in insan üstü çabalarıyla saha içinde daha diri kalıyordu felipe melo. ileriye gidip gol arıyor boş koşular yapıyor yerini kaybettiğinde orayı dolduracak birisi mutlaka çıkıyordu. bu taktikten, dizilişten, sistemden öte futbolcu karakterleriyle alakalı bi durumdu. kendisini ispat etmeye çalışan bi engin baytar, milattan önce dünyaya gelmiş olsa iyi niyetiyle peygamber olacak elmander, arda turan'dan sonra bu takımın öz kaynaklarından çıkan yıldızı artık benim diyen emre çolak, ligin kader adamı selçuk inan. harika bi takımdık. harikaydık. o sıralar forma numarası 10du. kaka'yı ilk izlediğimiz anlarda evet artık 10 numaranın yeni tanımı yapılıyor koşan pres yapan takım arkadaşlarına yardım eden ve aynı zamanda gol atan gol pozisyonları yaratanlara veriliyor demiştik. elinden geldiğince 10 numaranın hakkını verdi melo. ilk golünü attığında gözlerimizin pasını silmişti. aslanım benim.

    2012/13 sezonunda işler değişti. bi anda burak yılmaz ile tanıştı taraftar. daha sonra çilek mevsimi geldi. sneijderler drogbalar. nordin amrabat katıldı, dany geldi, umut bulut eklendi, hamit. bi bizim selçuk ile melo'ya dokunamadılar. iskelet, takımın beyni onlardı. futbolcular değişmiş, düzen alışkın olmadığımız bi duruma evrilmişti. eğer futbol 12 kişi ile oynansaydı dünyanın en iyi takımlarından biri olabilirdik. ne sneijder'den vazgeçiliyor, ne drogba'dan ne burak'tan ne melo'dan ne selçuk'tan. ilk sezonki kadar temiz futbol oynamıyorduk. alışılmıyordu bi türlü ilk sene oynanan oyunla alakamız yoktu. ligi yine de şampiyon olarak tamamlamıştık. inanılmaz bi şekilde kura şansını da hesaba katarsak şampiyonlar liginde çeyrek final oynamıştık. 11 sene sonra ilk kez. baklava dilimini denemiştik. selçuk neden oynamıyor yauvların başlangıcına tekabül ediyor bu aralar. hamit, melo, selçuk. yanyanalar. bu sefer melo hala 10 numara giyiyor ama defansif görev üstleniyor. selçuk sol iç oyuncusu değil oynayamıyor. hamit el freni diyoruz ama akıcı bi sistemimiz yok tekliyor. sneijder istenilen seviyede değil drogba gibi oyuncu görmemişiz henüz işlerin kötü gideceğinin farkında değiliz.

    2013/14 sezonunda şampiyonluğu veriyoruz. türlü saçmalıklarla kendi kendimizi yiyip bitiriyoruz. rakibimiz bize 9 puan fark atıyor. topladığımız puan 65. sırasıyla 77, 74, 65 puan alıyoruz. bi türlü işleyen sistemimiz yok ilk sezonki gibi. biz avrupa takımıyız diyoruz. çeyrek finalden sonra bi son 16 daha yapıyoruz. yine de iyiyiz lan. şampiyon olamadığımız için üzülüyoruz. her sene şampiyon olamayız sonuçta ona buna bok atmaktan aramızda bölünmekten ziyade şu saha içine odaklansak esas şampiyonluğu kaçırma sebebimizi bulacaktık ama biz yine yıldız transfer ederek kapatacağımızı düşündük. mancini hocamızı getirdik. görece olarak başarılı sayılabilir. türkiye kupası şampiyonluğunu kaldırdık onunla beraber saolsun.

    fakat olmadı işte. harika bi temel üzerine mütevazi, şık bi binayı illa ben yükselticem bi kat daha çıkıcam dersen bozarsın, bok edersin. dokuyu bozmamak lazım böyle şeylerde. nazik şefkatli davranmak lazım takıma. kimyasıyla oynamamak tabiatına aykırı hareket etmemek lazım. melo'yu adım adım savunma önüne çektikçe 4lü savunmanın arasında 3. stoper gibi oynattıkça mecburiyetten adamın verimliliğini de azalttık o sene iyiden iyiye. buna şöyle diyen spor yorumcuları da vardı benim sevdiğim grup da dahil olmak üzere melo güçsüz melo'nun ciğeri yetmiyor o yüzden kendini savunmanın arasına atıyor kaçak dövüşüyor diyorlardı. kafasını kaçak dövüşüyordu. adam yumuşacık olan galatasaray'ın karnını tek başına 7000 metrekarelik yerin her santiminde savunacak hali yok ya herifin. plan buydu işte. böyle düşünmüşlerdi. bi ara ceyhun gülselam oynadı. herifi oynatmasının sebebi meloyu etkin kullanmaktı. bu adam yoksa bizde yoktuk. ki beceremedik bi türlü.

    geçtiğimiz 14/15 senesi malum. her şey çok taze hiçbirini unuttuğunuzu sanmıyorum. bel fıtığı ameliyatı olduktan sonra adam twitterdan instagramdan falan bakın gençler geri dönmek için çalışıyorum falan plajda zıplamalı videolar paylaşıyodu, antreman videosu gibi hani. gülümsüyodum. yok artık daha neler diyodum ya şovmen olmak çocuğun ruhunda var falan diyodum yoksa ne çalışması kesin sezonu yatarak geçirir diyodum, ameliyat olmuş haliyle. herif harbiden yetişti lan. ameliyat olduktan sonra geldi takımı gol yemeden şampiyon yaptı lan. şaka gibi. manchester maçında kafa vuruşu yaptığında gol olmuş gibi hırsla tribünleri ayağa kaldırmıştı da ardından burak ile golü atmıştık. golün yarısını bu adam atmıştı lan. inanılmaz bi goldü. muslera kırmızı yedi bu herif geçti kaleye penaltı kurtardı durduk yere. mancınık gibi 50şer 60şar metrelik paslarla oyunu açtı. diri kaldı, rakiplerini sindirdi. agresif futbolcu nasıl olunur bunu gösterdi her birimize tek tek. sırf ayağa dalmadı oğlum bu herif, futbolu herkesten iyi bilen adamdı. o yüzden herkes melo'yu konuştu. veli kavlak değil bu ya da mehmet topal. oyunun her iki yönünü de inanılmaz iyi bilen adamdı bu. sert dalıyormuş da mide bulandırıyormuş. geçiniz oğlum. para istiyormuş. isteyecek tabi ki. kendi şartını kendisi belirlese gıkını çıkaramazsın. hak eden adam ister. gelip her sene yatan aydın değil bu. yiğit gökoğlan değil ulan melo bu. son yıllardaki sevincimizin baş mimarlarından.

    eğer giderse ben çok üzülürüm lan. takımı onun üzerine kuralım kulübün anahtarını ona verelim meloyu satanı bizde satarız falan demem oğlum o kadar da romantik değilim ama gitmese be keşke. iyi futbolcu lan bu. gitse kim gelecek. gökhan inler'i ne sanıyorsunuz siz napoli'de oynuyor diye melo'dan iyi mi? nah iyi. belini çeviremiyor. beklenti busquet gibi oynamasıysa oynar çok rahat ama bi lampard gibi oynatamazsınız inler'i. obi mikel deniyor ne olacak o adamdan ne bekliyorsunuz daha iyi mi sanıyorsunuz? değil. melo kadar takımında söz sahibi olan orta sahayı alamazsınız. size satmazlar. değerinin çok üzerinde para verirseniz alırsınız anca o da şartlar malum yine nah alırsınız.

    melo gitmek istiyorsa ben artık doydum arkadaş alacağım bi şey yok vereceğim de bi şey kalmadı ağzınızla değil götünüzle kuş tutsanız da ben burada oynamak istemiyorum diyorsa başım gözüm üstüne. geri kalan durumlarda melo bırakılmamalı. en azından sözleşmesi bitene kadar bırakılmamalı be. yapmayın oğlum saçmalamayın. bir futbolcudan çok daha fazlası bu herif. emre ile kıyaslandı bu adam bi de. yazık vallahi yazık.

    burada yapılan yorumları gördükçe bi garip oluyorum. şaşırmıyorum yok yani doğal olan bu. sonuçta sevgilinizden ayrıldıktan sonra zaten orospuydu diyen insanların arasında yaşıyorum ne şaşırıcam.
App Store'dan indirin Google Play'den alın