aynı hamit altıntop transfer sürecinde olduğu gibi, melo'nun transfer sürecinde de taraftar kendi yazıp, kendi oynamaktadır. daha doğrusu tük spor basını yazıp, taraftar oynamaktadır.
olayın iç yüzünü bilmeden, kimin ne kadar parayı kabul edip etmediğini bilmeden, gs'ın ne teklif ettiğini bilmeden, kısacası hiçbir bok bilmeden nasıl bu kadar fikir sahibi olabiliyoruz amk?
(bkz:
bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak)
sen transfer sürecinin içinde bire bir bulundun mu?
hayır.
o zaman yıllık 4.2 milyon €'yu kabul etmediğini nereden biliyorsun?
gazeteler yazıyor.
hangi basın?
türk spor basını.
başka sorum yok hakim bey.
bizim elimizde bu transfer ile alakalı net iki veri var.
birincisi:
fatih terim'in meloyu çok istediğini biliyoruz. birinci ağızdan, yani kendisinden duyduk bunu. kameralar önünde. 'transferde önceliğimiz melo olmalıydı' diyecek kadar çok istiyor hem de.
ikincisi:
adnan öztürk'ün yine dün kameralar önünde yaptığı açıklamaya göre anlaşılıyor ki, adnan öztürk melo konusunda biraz katı bir tutum içerisinde. sanırım lise kanadı fatih terim kadar istemiyor kendisini. kendisine bir teklif yapılmış ve bu teklif üç senelikmiş.
kısacası sürec tamamen sonuçlanmadan, olayların perde arkasını tam olarak bilmeden bütün suçu melo'nun üzerine yıkmak yanlış.
sonradan gelip 'bu entrymi afiyetle yedim ehueheuheu' yazmakla da olmuyor yani.