doğru olabileceği gibi yanlış olabilmesi de mümkün önerme. baktığınızda her teknik direktörün üst düzey katkı aldığı transferleri varken bi s.ke yaramayan, yok pahasına elden çıkarmaya uğraştığı, yüksek maliyetli transferleri de vardır. bu sadece fatih terim'e özgü bi durum değil dünyadaki her teknik direktörün yaşadığı bir şey. örneğin
roberto mancini önderliğinde bi yığın transfer yaptı bu takım ve bazı altyapı oyuncularına da şans vermeye başladı. transfer ettiğimiz 9 oyuncu için ödenen bonservislerin, imzalanan sözleşmelerin vs. toplam maliyetine baktığınızda, günümüzdeki döviz artışı saçmalığının da etkisiyle oldukça fazla olduğunu görebiliriz. sanıyor musunuz ki her biri tek tek takıma oturacak ve parçanın önemli dişlilerinden biri haline gelecek. şu 9 transferden 2'si takıma %100 otursun, altyapıdan çıkarıp şans verdiği 3-4 futbolcudan sadeci 1'i parlayıp a takımın önemli parçalarından biri olsun öpüp de başımıza koyarız hepimiz. bu noktadan sonra kalanların kiralanmasına ya da yok pahasına elden çıkarıldığına şahit olucaz gene. baktığımız zaman
semih kaya ve
emre çolak'ı takıma kazandıranın fatih terim olduğunu görüyoruz. ayrıca
dany'nin bizdeki ilk sezonunda çok da başarısız olduğunu söyleyebilmek pek mümkün değil. tamam eyvallah dany'i bende sevmem, iyi ki beşiktaş'a iteledik diye göbek attığım bile oldu ama ilk sezonunda üst düzey katkı verdiği maçları da göz ardı etmek haksızlık olacaktır ki sezonu şampiyon tamamlayıp şampiyonlar ligi'nde çeyrek final oynayan takımın öyle veya böyle önemli bir parçasıydı dany. bunun dışında
albert riera'dan vurmaya çalışanlar olmuş. albert riera bizde geçirdiği şu 2.5 sezonda gayet de iyi katkı vermiş, yeri geldiğinde gayet de profesyonel işlere imza atmış bir adamdır.
nordin amrabat'ın potansiyelli bir oyuncu olmasına rağmen saç baş yoldurması,
hamit altıntop'un gayet yararlı olabilecek bir futbolcuyken takıma oldukça zor adapte olması kendisinin suçu değil olsa olsa şanssızlığıdır. zira
engin baytar'dan nasıl yararlandığını da unutmayalım. çoğumuzun fazla beklentisi olmadığı engin'i şampiyon kadronun en önemli parçası haline getirdi hoca. engin'in kendini bitirmesi de yine hocanın değil engin'in suçudur. bazı arkadaşlar da değinmiş ama tekrar edelim. yönetim
felipe melo'nun yerine alternatif bakarken kendisini tekrar takımına katmak için yoğun çaba sarfeden gene fatih terim'di. başarılı örnekleri çoğaltabileceğimiz gibi başarısız örnekleri de çoğaltabiliriz. sanırım hocanın en büyük hatası yabancı sınırını öyle veya böyle hallederiz diyip 2013/2014 sezonunu bildiğin keyfine göre riske atmasıdır. zaten fatih hocanın bu keyfi durumunun, umursamazlığının nedeni de milli takım olarak ortaya çıkmıştır. kapı gibi kontratı federasyondan kapıp bizi yarı yolda bırakmıştır. 5-6 sene sonra da italya'da izleriz kendisini. gene italyan takımlarının yönetimleriyle ters düşüp gene kapının önüne konur ve kendisine yine galatasaray kucak açar. galatasaray tarihinin döngüsüdür fatih hoca.