27
vakti olmadığındandır. adam kulübün hem taraftarı hem başkanı hem teknik direktörü hem gözlemcisi hem de futbolcusu. taraftar gibi kulübü sahiplenir, tepki gösterir, tutkuludur. başkan gibi kamuoyunu yönetir, gerekli açıklamaları yapar. gözlemci gibi gider futbolcu izler, liste hazırlar. futbolcu gibi mücadele eder, maçı yaşar. zaten ana görevi de teknik direktörlük ki florya'da yatıp kalkar.
vakti yok vakti. vakti olsa onu da yapar belki.
28
yardımcı antrenörlük ile teknik direktörlük farklı mesleklerdir. örneğin neeskens ne kadar kısa süreli (yaşı itibariyle) teknik direktörlük kariyerinde fena olmayan işler çıkarmış olsa da çoğunlukla yardımcı antrenör olarak çalışmıştır. her fırsatta rijkaard hiddink gibi hocaların yardımcısı olarak görev almıştır. bunun başka başka bir çok örneği vardır.
ben bu önermenin doğru olduğunu ama sebebinin terim değil türkiye'deki gençlerin olduğunu düşünüyorum. fatih terim'in oynattığı en büyük oyunlarda orta sahasında bulunan emre belözoğlu, selçuk inan, okan buruk (ki kendisi artık büyük takıma çıkmayı hakediyor) gibi isimlerin teknik direktör olarak gayet iyi kariyer yapacaklarını ve belki boyunuzun kulağı geçeceğini düşünüyorum. bu iş kariyer planlamasıdır. türkiye'de maalesef büyük bir nüfus mevcut durumu muhafaza etmeyi, yeniliğe değişime yeni bir maceraya tercih ederler. hasan şaş ümit davala lisanslarını bir çok teknik direktör'den önce çıkartmış, bir çok kurs ve eğitimi en önden takip etmiş olmalarına rağmen "galatasaray'ın evladı" titrini teknik direktörlük kariyerine tercih ediyorlar. bu bir tercih meselesidir. ancak ümit davala yarın teknik direktör olarak bir yerde başlasa çok da iyi bir kariyer sahibi olacağından ben eminim.
29
yapamadığı bir kaç challenge kaldı.buda onlardan birisidir. çok fazla şeyle uğraşırken bu konulara fazla önem veremiyor. belki de etrafındakilerinde böyle bir isteği olmuyor. böyle bir hocadan herşeyi öğrenip ondan daha iyi olmayı isteyecek biri çıkmadıktan sonra yapacak bir şey yoktur. hırslı olmak gerekiyor. bence bu konuda problem fatih hoca da değildir.
30
önumuzdeki yillarda acaba bunu da yapar mi diye cok dusunuyorum, yani yerine en azindan bir aday gosterebilir. bence hoca bunu da kesin dusunuyordur cunku mirasini daha da kuvvetli hale getirmek isteyecektir. yalniz bunu "yetistirme" meselesi olarak dusunursek hata etmis oluruz. bir kere teknik direktörlerin boyle bir misyonu yok bence. ikincisi bu mustakbel hocayi illa fatih hoca'nin yetistirmesi gerekmiyor, baska bir yerde yetismis bir hoca icin, ornegin "suat gelsin benim adayim o" diyebilir. bu ikinci senaryo muhtemelen hamza hoca'nin gelisinde yasanmistir.
31
fatih terim ilk kez galatasaray'ın başına geçtiğinde başarılı olmasaydı şuan ligte 15-16 yabancı teknik direktör olurdu. galatasaray kulübüne kendisinden sonra gelecek ismi yetiştirmemiş olsa da (bizim bildiğimiz kadarıyla) türk antrenörlerin önünü açan kişi olduğu bir gerçek. ayrıca mehmet özdilek, oğuz çetin gibi hocanın yardımcılığını yaptıktan sonra teknik direktörlüğe geçen isimlerde mevcut.