- visca'yı isterim.
- gedson'u isterim.
- ghezzal'ı kim istemez?
- onyekuru'yu isterim.
- morutan'ı beğeniyorum, isterim.
- melo ve fernando gibi oyuncum yok keşke olsa. 6 numara da isterim.
- 4 tane forvetim var ama gol atamıyoruz, forvet de isterim. halil'i isterim.
- geçen sene mustafa'yı istedim, aldık, fişek gibi top oynadı ama şimdi gol atamıyor yeni mustafa'lar isterim.
- stoper isterim.
- sağ bekte boey var yeni aldık, yedlin'i de 6 ay önce aldık ama beğenmedim yeni sağ bek isterim.
- ömer'i sol bekte oynatıyoruz arkadaşlar, sol bek de isterim.
hocam her şeyi, herkesi istiyorsun da bu kulübün bir
alım gücü var. bunu da benden iyi bildiğine eminim ama sen de niye herkesi istiyosun ben bunu anlayamıyorum. sürekli topçu istiyosun. sen küme düşmüş erzurum'dan aldığın 10 numara
taylan'dan ligin en iyi 6 numaralarından birini çıkardın.
ömer bayram'dan orta saha yaptın,
kılınç'tan sol iç yarattın. 3. ligden alınan
kerem'den müthiş bir kanat çıkarttın, çıkartmaya devam ediyosun. yani istediğin adamların hepsini alsak ortada ne taylan kalacak ne kerem ne
barış alper. illa sana eksiklerle dolu bir kadro mu verelim yeni topçu çıkarman için? aynı bölgeye hem vişça hem ghezzal hem morutan'ı istiyosan elinde barış alper ve kerem varsa senin kafan karışık belli ki. oynatacağın oyuna daha karar verememişsin demek bu, bu da çok
korkunç.
diğer bir konu, bu takımda ciddi bir
disiplin sorunu var. yalnızca
marcao - kerem olayından bahsetmiyorum. bu takımda bazı futbolcuların ciddi şekilde kayrıldığını düşünüyorum.
emre akbaba ve
babel gibi. emre akbaba'nın ayakta duramadığını görmek için kör olmak lazım. babel ise ne kadar batırırsa batırsın her maç kurtarıcı diye atıyosun sahaya. emre kılınç bir hata yapsa kellesini alıyosun hemen. diagne gol kaçırır devrede kenara gelir.
muslera 100 yıldır aynı hatayı yapıyor 1 kere uyarılmamıştır adım gibi eminim. topçular sürekli
hakeme itirazdan kart görüyorlar. teşvik mi ediyosun hocam anlamıyorum ki.
marcao bunu alışkanlık haline getirmişti zaten
aanholt geldi her maç itirazdan sarı görüyor. bunları bir allahın kulu uyarmıyor mu?
mustafa ile veya öncesinde
onyekuru ile ilgili sürekli
gece hayatı dedikoduları çıkıyor. bu kulüp bu genç topçuların ellerinden kayıp gitmesini izliyor mu? manchester city her futbolcusunun her şeyine karışıyor. uymadığı takdirde de hemen yolluyor. ancak şu an fatih terim'in takımında ciddi bir disiplinsizlik var.
her maç yaşanan kısır döngüler. yani bir takım her değişiklikte oyundan düşer mi hocam? değişiklikler de asla şaşmıyor nedense.
babel,
ömer bayram,
emre akbaba. her maç
kurtarıcı diye giren üçlü. öyle muhteşem kurtarıcılar ki her maç giriyorlar ama kurtardıkları maç 30'da 1 falan. harika. bakıyosun rakip sol kanadı otoban yapmış. oraya müdahale hiç olmuyor. al stoperi ver adama yapışsın. olmaz ama! hoca nasıl bir oyuncuya özel önlem alır? asla almaz. taa ki gol yiyene kadar. gol yiyince yine sola müdahale yok,
orta sahayı boşaltıyoruz rakip daha iyi top oynasın diye. elde ne kadar hücumcu varsa atıyoruz sahaya. sonra oyunu rakibe veriyoruz. şansımız yaver giderse rakip de hata yaparsa atıyoruz işte.
rakip akıllıysa da eldeki 1 puandan da oluyoruz kontra atak ile. muhteşem bir
kısır döngü.
son olarak;
bahaneler. bundan sıkılmayanımız yoktur. avrupa kupası maçına iskoçya'ya gideriz, hava soğuk. antalya'ya deplasmana gideriz, hava çok sıcak. 1 haftada 3 maça çıkarız, yorgunluk. niyeyse fener'de, trabzon'da olmayan ama daha geniş rotasyona sahip galatasaray'da olan yorgunluk. 2-0'dan 2-2'ye gelir maç; basit hatalar yapıyoruz. 2 senedir ısrarla basit hata yapıyorsak burada
taktik olarak bir sıkıntı olabilir mi? aynı şeyleri deneyip farklı sonuçlar beklediğimizden olabilir mi? gol atamayız diagne gelir, gol atamayız mostafa gelir, gol atamayız halil gelir. sürekli forvet gelir ama "
oyunu koparacak golü atamıyoruz"u duyarız maç sonları. yani burada da belli ki bir sıkıntı var. "
forvet bu, gol atınca geçer" diyerek nasıl geçmesini bekliyoruz, anlayamıyorum. bu sıkıntı bir tek bizim topçularda mı oluyor? elin basketçi
larin'i niye bu sıkıntıyı yaşamıyor? en iyi forvet rotasyonu açık ara bizde. fener'de
samatta var arkadaşlar. kanat diye aldıkları
valencia'yı forvet yaptılar, oynatıyorlar. her maç takır tukur atıyor. beşiktaş'ın bir tek
batshuayi var.
aboubakar adamları en kritik yerde sattı gitti.
sergen yalçın geçen sene
gökhan töre'yi forvet oynatıyordu ya. bu sene
kenan karaman'la başladı. galatasaray'ın forvet rotasyonu; 9 milyon alan
falcao, ligin zamanında içinden geçmiş
diagne, geldiği gibi fırtınalar estirmiş
mostafa mohamed, hücumda top tutabilen
babel, lisansı çıkmamış ancak geçen sene oynamış olan
oğulcan çağlayan ve hala transfer dönemi bitmeden 1 tane daha forvet alınmasına kesin gözüyle bakılıyor. daha ne diyelim?
hocam, seni çok ama çok seviyorum. ancak şu da bir gerçek ki 2 senedir olan galatasaray kadrosu
ligin hep en iyi kadrosuydu. şu an rakiplerimize bakıyorum, rotasyonlarına bakıyorum. açık ara en iyi kadro bizde ve daha en az 3-4 transfer geleceği söyleniyor. ben bir taraftar olarak en iyi kadro bendeyken en kötü oyunu izlemek istemiyorum. hala daha sorunun futbolculardan aranmasını istemiyorum. ben iyi futbol izlemek istiyorum. benden daha kötü rakibin benden daha iyi oynuyor olması benim canımı fena halde sıkıyor. senin sürekli aynı şeyleri denemen, bazı topçulara ayrıcalık tanıman, oyuna yanlış müdahalelerde bulunman, hatayı sürekli futbolcularda görmen, benim bildiğim fatih terim özellikleri değil bunlar. olsa olsa
motivasyonsuz kalmış, yaştan dolayı her insana gelen
aşırı muhafazakarlığa kendini kaptırmış ve
klasik ritüellerinden vazgeçmeyen insan davranışları bunlar. umarım bir an önce bu kısır döngüden çıkarsın. çünkü sana ihtiyacımız var. benim sana inancım ise hiç bitmeyecek.