• 1
    2004-2011 arasını kapsayan tuhaf bir kaos dönemidir. sportif, mali ve idari istikrasızlık ön plandadır. fatih terim'in en zorlu anlarda bile bir şekilde ortaya koyduğu o klasik eze eze ve rakibe korku salan şampiyonluklarına nazaran bu dönemdeki 2005-2006 ve 2007-2008 şampiyonluklarının niyeyse fedakarlık ve mucizevi yönleri ön plandadır, ki ben hala yadırgıyorum. herhalde yalnızca bu dönemdeki tek türkiye kupası zaferimiz olan 5-1'lik fenerbahçe zaferi (2004-2005) parlak günleri anımsatır. onun dışında genelde transferlerle övünüp umutlarla ayakta kalmaya çalıştığımız bir dönemdi. kısa süreli yükselen performanslara bile çölde bir vaha gibi yaklaşıyorduk. rahmetli özhan canaydın damga vurmuştur. ismi olan ama cismi olmayan yabancılar da (hoca & oyuncu) tüy dikmiştir.
  • 2
    sayın terim'i klonlayamayacağımıza ve her güzel şeyin bir sonu olacağına göre, bu dönemi tekrar yaşamamak için terim'in, kendi yerine yeni bir aslan yetiştirmesi gerekir. sayın terim bunu yapmayacaksa kulübün kendisinden sonra yeni, sağlam bir hoca ve sistem bulması gerekecektir. sir alex ferguson sonrası man. united gibi olmak istemeyiz. tabi don değiştirir gibi başkan değiştirmeyi sevenler ve kulübün kanını emen menfaatçiler varken kalıcı bir akıl ve sistem üretmek ne kadar mümkün bilemiyorum. sağlam bir tartışma konusudur bu ama benim fikrim terim sonrası hoca ya türk, ya alman olmalıdır.
  • 3
    ayrıca bu dönemler * fetö'nün ülkemizde en güçlü olduğu ve istedikleri her şeyi yaptıkları dönemdir. 32 yıllık ömrümde de galatasaray'ın maddi olarak en kötü zamanları hemen hemen bu dönem aralığına denk gelir.

    bu yazımı kimseyi suçlamak için ya da o dönemde istediği oyuncuyu alan bazı kulüpleri töhmet altında bırakmak istemiyorum ama her fırsatta kulübümüzü bu terör örgütüyle aynı cümlede kuranlar bu gerçeği görmezden geliyorlar. sanki biz bu dönemde en iyi zamanımızı yaşamışız gibi bir söylem içerisindeler. ayrıca bu dönem içerisinde kaç kere stadımızı yıkmaya çalıştık, statsız kaldık ve 100. yılımızda bile hakemlerin kararları ile şampiyon olamadık. başka takımların 100. yıllarında ise garip garip penaltılar ve uzatmalarla şampiyonluklarını gördük.

    yani demem o ki, eğer bir kişi birilerinin türk futboluna etkisi görmek istiyorsa, o birilerinin en güçlü oldukları zaman dilimine baksınlar. adı geçen bu dönem de bizim en fazla kollanan olmadığımız çok açık.
  • 6
    bayılıyorum bu aforizmalara. fatih terim, galatasaray ile yanyana gelmemiş olsa, ümraniyespor'dan hallice olacağız demek. 14 şampiyonluk kupasını da florya'yı kazarken bulduk zaten. terim'in bu kulüp için ne ifade ettiğini herkes biliyor, lakin terim'siz bir galatasaray'ı da bu kadar aşağıda görmek, her şeyden önce bu kulübe, bu kulübün tarihine, öncesi ve sonrasındaki başarılarına yapılmış bir saygısızlıktır. 2001-2002 sezonu galatasaray'ını, o günkü kadro yapısını ve şampiyonlar ligi karnesini iyi irdelemek gerekir. galatasaray'da fatih terim'den başkası olmuyor dersen, bu kulüp aslında büyük değil demeye getirirsin. terim'i yücelteceksiniz diye galatasaray'ı da aşağılamayın.
  • 7
    aforizma değil kabul edilmesi gereken bir gerçektir.

    hocaya çok kızdığım hatta kafamda "yerine kim olabilir" dediğim de olmuştur. bunun sebeplerini de "galatasaray'ın 1.5 yıldır top oynamaması" konusunda uzun uzadıya yazmıştım.

    tabi bir de avrupa performansı var.

    fakat şunu kabul etmeliyiz ki, hoca bu ligin bug'ı.o varsa lige kupanın 1 kulpundan tutmuş başlıyorsunuz.

    hoca olmasa 2011-2012 , 2012-2013 , 2017-2018 , 2018-2019 şampiyonu olamazdık ve muhtemelen şuan fb 4. yıldızı takmış biz arkadan bakıyor olurduk.

    eleştirilecek çok noktası vardır ancak gerçeği de kabul etmek gerek.

    bu galatasaray'ı aşağılamak da değildir.

    galatasaray büyük ancak hocayla çok daha büyük.
  • 8
    tahminen günümüzün 20-25 yaşındaki taraftarlarının kullandığı tabirdir.

    terimden başka az hoca ve az başarı görmüş oldukları için terimi galatasaray ile bir, hatta üstün tutarlar, zira terim olmasa başarı olmayacağını düşünürler.

    aslında satır arasında okunması gereken, iki şampiyonluk yaşanmış bu dönemi karanlık görüyorum, bir daha 14 sene şampiyon olamasak mazallah, ne yaparım bilmem şeklindedir. veya bu saatten sonra takım da değiştirilmez, terim gidince ne yapacağım bilmem anlamına da gelebilir.

    okuduğunu ilk defada anlayamamış arkadaşlar için de belirteyim, terim tabi ki galatasaray tarihinin açık ara en başarılı hocasıdır, ayrıldıktan sonra da büyük bir eksiklik olacaktır. ama bu tip boşluklar tarihde hep olmuştur, hep olacaktır, büyük camiamız bunu da en az zararla atlatacaktır.
  • 9
    lucescu, iki grup aşamalı şampiyonlar ligi, ikinci tur grup aşamasında liverpool, roma ve barcelona'nın olduğu gruptan son maçta yediği bir ofsayt golle çeyrek finalin kapısından döndüğünde kalecisi mondragon, sağ beki sebastian perez, sol beki 22 yaşındaki victoria, stoperi emre aşık ve emektar bülent kaptan, orta sahası sergen yalçın, suat kaya, ayhan akman, bülent akın, batista, andres fleurquin, hasan şaş santraforu da damacana parasına romanya'dan alınan niculae, arif erdem ve ümit karan'dı. bir de serkan aykut ve berkant göktan şans buluyordu. tekrar ediyorum, iki grup aşamalı turu geçiyordu bu takım. jardel'i verip, üç çöp aldığın sezon.

    eric gerets'e gelelim. kalede yine mondi, stoperler, rigobert song, emre aşık, fenerin beğenmediği tomas, sol bek, aslen stoper olan orhan ak, sağ bek aslen orta saha olan cihan haspolatlı, orta saha, bir sezon önce hagi'nin galatasaray topçusu olamaz diye istanbulspor'a yolladığı ve tek ön libero oynayan saidou( bir yıl sonra gitti çok aradık), ayhan akman, 9,5 numara iliç, volkan arslan, hasan şaş, mehmet güven, forvette bolluk var ve hakan şükür, ümit karan, necati ateş ve hasan kabze. toplanan puan 83, rekor. rakibin ise alex, appiah, aurelio, kezman, anelka, tuncay ile oynuyor. buraya dikkat.

    yıl 2008 ve takımın başında dedem yaşındaki kalli var. ama kadro dersen evlere şenlik. fatih hoca hiç bolluk yaşamamış ya, bakıyoruz;

    kaleciyi saysak zaten gerisine gerek yok ya, başladık artık. aykut ve orkun uşak. stoperler song, servet,
    emre güngör, sağ bek uğur uçar, sol bek volkan yaman, hakan balta. orta saha, şeklini görmediğimiz linderoth, dardanel'den gelen topal, alman üçüncü ligden barış özbek, arda turan, artık saç baş yoldurma noktasına gelen hasan şaş, yokluktan sol kanat oynayan ayhan, keyfine göre oynayan, hatta kalli'nin pek kullanmadığı lincoln, kaç diz sakatlığı yaşadığını kendi bile hatırlamayan nonda, veteran hakan şükür, ümit karan, yine alman üçüncü ligden serkan çalık.

    o sezon fenerbahçe kadrosu nasılmış; lugano, edu dracena, önder turacı, deniz barış, roberto carlos, wederson, gökhan gönül, appiah, aurelio, uğur boral, alex, tümer, kezman, deivid de souza, colin kazım, semih şentürk.

    fatih terim'in sadece ikinci gelişi sancılı olmuştur. büyük vaadlerle gelen canaydın, hiç bir sözünü yerine getirememiş, vasat transferler olmuştur. onun dışında ilk döneminde, özellikle üçüncü ve dördüncü döneminde hoca gayet de bolluk içinde yaşamıştır.

    terim'in 2006 gerets ve 2008 kalli kadrolarıyla ligi şampiyon bitirmesi söz konusu bile olamazdı.

    geçmişte yokluk içinde başarılı olan hocalara da biraz saygı duyalım. o futbolcuların emeklerini de görmezden gelmeyelim.
  • 10
    rahmetli canaydinla birlikte liseciligin hortladigi donemdir. bunun faturasi da basarisizlik olmustur. bir sonraki liseci ozbek donemi de daha kisa olmakla beraber benzeri bir basarisizlik donemidir. lisecilerin mektepli diye kendilerinden sandiklari aysal donemi ise boyle olmamistir, buradan hareketle sorunun lise mezunlarinda degil kulubu liseden ibaret gormek isteyen dusunce yapisinda oldugu daha net gorulur. tabii ayni kitle zaten divan kurullarinda aysal’i yildirip istifaya zorlamayi da basarmistir.
  • 11
    2004-2011 arası kastedilmiş ama bu doğru değil. söz konusu karanlık dönem -ki bana göre son yıllarda daha başarısız olduğumuz dönem demek daha doğru olur- fatih terim'in 2. gelişiyle, yani 2002'de başlar.

    hocayı severiz sayarız ama 2002'de getirilmesi büyük bir hataydı. lucescu hem türkiye ligi'ni çözüp 3. yıldızı takmış, hem 96-2000 kadrosunun artık son kırıntılarının kaldığı dönemde galatasaray'a şampiyonlar ligi'ndeki en şaşalı dönemini yaşatmış hem de bunu oldukça mütevazı bir takımla başarmıştı. bu arada 2001-02, 2005-06, 2007-08 sezonlarında aldığımız 3 şampiyonluğu da görece fenerbahçe'den aşağı kadrolarla kazanmıştık.

    başkan özhan canaydın, lucescu'yu göndererek bu dönemin yaşanmasına sebep olmuştu. 31 yaşındayım, hayatımda bizi şampiyon yapıp ertesi sezon başlamadan gönderilen tek hocanın lucescu olduğunu gördüm. her zaman söylerim, lucescu'yu göndermesek 2000-2010 arasını da domine edip muhtemelen bugün fenerbahçe'den 6-7 şampiyonluk önde olabilirdik.

    hem bu yüzden hem de koskoca kulübün dağ başına sürülmesinden ötürü özhan canaydın'ı asla affetmeyeceğim. kendisi benim için tarihin en kötü galatasaray başkanıdır.
  • 12
    (bkz: galatasaray sözlük anketleri/#2920945)

    açıkçası bu anketi açarken üçüncü ve dördüncü terim dönemleri arasındaki en kötü performansı veren teknik direktör olarak prandelli ve tudor'un çekişeceğini düşünüyordum. ama görünen o ki tudor'un oyları takımda 3 ay kalan ve bir arkadaşa bakıp çıkmış gibi bir izlenim uyandıran mustafa denizli'ye gitmiş.

    işin bir diğer ilginç yanı, bu sonuçları baz aldığımızda hamzaoğlu, 3 kupa aldığı halde tudor'dan daha başarısız bulunmuş.

    ama bu teknik direktörlerin hepsini bütün olarak düşündüğüzde yükselme içinde duraklama olarak karşımıza çıkıyorlar. yani iki terim döneminde araya giren fetret. kabul edelim ki biz şu an dördüncü terim döneminde değil 2011'den beri devam etmekte olan üçüncü fatih terim dönemini yaşıyor olmalıydık. aradaki 4,5 yıllık süreç bizden çok şeyler götürdü. hala da tam olarak o noktaya gelemedik. yine de yavaş yavaş iyileştiğimiz aşikar.
  • 13
    dört tane fatih terim dönemi olduğu göz önünde bulundurulduğunda bu başlığın çizdigi hatlarda 3 tane karanlık dönem oluşuyor. ama her o'nsuz dönemin karanlık tonu farklıydı. kimi daha aydınlık bir siyah, kimi kör kuyu kadar zifiriydi.

    1) birinci ve ikinci terim dönemi arası (2000-2002)

    mircea lucescu: 2 yıl*

    2) ikinci ve üçüncü terim dönemi arası (2004-2011)

    gheorghe hagi: 1,5 yıl*
    eric gerets: 2 yıl*
    karl-heinz feldkamp: 1 yıl*
    micheal skibbe: 8 ay*
    bülent korkmaz: 4 ay*
    frank rijkaard: 1,5 yıl *
    gheorghe hagi: 5 ay*

    3) üçüncü ve dördüncü terim dönemi arası (2013-2017)

    roberto mancini: 8 ay*
    cesare prandelli: 5 ay*
    hamza hamzaoğlu: 11 ay*
    mustafa denizli: 3 ay*
    jan olde riekerink: 11 ay*
    igor tudor: 10 ay*
  • 15
    96 yılında fatih terim galatasaray'ın başına geçerken, galatasaray'ın 10 şampiyonluğu vardı. şu an 22 şampiyonluğu var.
    bu 12 şampiyonluğun 8 tanesini fatih terim elde etmiş. diğerlerini lucescu, gerets, feldkamp/cevat güler ve hamza hamzaoğlu kazanmış.

    96'da fenerbahçe'nin 13 şampiyonluğu var. o günden bu güne 6 şampiyonluk kazanmış.
    beşiktaş'ın ise 11 şampiyonluğu var. onlar da 5 şampiyonluk daha elde etmişler.
    yani fatih terim ikisinin de önünde.

    fatih terim sürekli şampiyon yaptığı için, onun olmadığı ve şampiyon da olamadığımız bir sezonda, yokluğunun hissedilmesi çok normaldi. şu an eleştirilmesinin bir sebebi de, aslında onun çıtayı çok yukarı koyması ve o çıtanın altında kendisinin de kalması oldu.

    son 25 yılda 12 şampiyonluk var. yani ortalama olarak her iki yılın birinde şampiyon oluyoruz. fenerbahçe her dört yılın, beşiktaş ise her beş yılın birinde şampiyon oluyor.

    geldiğimiz noktada şampiyonluktan öte bir başarısızlık söz konusu. en çok eleştirilen şey bir türlü gelişmeyen oyun. ancak bundan sonra fatih terim sonrasının karanlık bir dönem olacağını sanmıyorum. çünkü artık bir 5. fatih terim dönemi yaşanmayacaktır.
  • 16
    1989 yılında kupa 1'de yarı final, 1992'de kupa 2'de çeyrek final oynamış; 1993'te 8, 94'te 16 takımlı şampiyonlar liginde yer almış bir kulübün 1996 öncesi ne gibi bir karanlık dönemden geçtiğini merak ettirten başlık. bu ve benzeri başlıklar altında 1993 yılında ''cimbom final yakışır sana'' şeklinde tezahüratları bulunan galatasaray taraftarlarının, fatih terim sayesinde hayal bile edemedikleri başarılara ulaştıkları yazmakta. o dönemlerde biz galatasaray taraftarları eğer avrupa kupası hayal etmiyor idiysek 18 mart 1992 galatasaray werder bremen maçı'ndan sonra niye o kadar üzüldük. bahsedilen hayal 4 sene üst üste şampiyon olmak ise, doğru.... şampiyonluk o dönemde bizim için pek önemli değildi; aklımız fikrimiz avrupa kupası maçlarındaydı çünkü. 4 sene üstüste şampiyon olmak gibi bir hayal kurmaya gerek duymuyorduk; istesek kurardık ama*
    maalesef 1996 öncesinin galatasaray için karanlık bir dönem olduğuna dair bir algı yaratılmaya çalışıldı son yıllarda ve maalesef başarılı da olundu. özel hayatımda genç galatasaraylı arkadaşlarıma o dönemleri kanıtlarıyla detaylı şekilde anlattığım gibi, gs sözlükte yazar olduktan sonra bu tarz başlıklarda zamanım el verdiğince mesai harcayacağım. gazete arşivleri incelenmeyi bekliyor; o dönem ile ilgili detaylı bir çalışma yapılması gerekmekte; yeni nesile gerçekleri anlatmak ve oluşturulan algıyı yok edebilmek için.
    2022 ocak ayı itibariyle geldiğimiz karanlık noktanın baş sorumlusu yaratılan bu algıdır. belirtmek isterim ki 1996 öncesi dönem taraftarı, yönetimi, teknik kadrosu, her şeyi ile bugüne kıyasla muhteşem aydınlık bir dönemdi ve hala o dönem sayesinde iyi anılıyoruz; tabi hala anılıyorsak.
App Store'dan indirin Google Play'den alın