• 51
    vardır yok diyen yalan söyler. ancak sırf tff ile çalışıyor diye düşmanlık yapacaksanız, öncelikle süper finalin mucidi olup hala kulüpten ekmek yiyenlere yapın ya da şikecilerle birlik oldu diye düşmanlık yapacaksanız, kulübü şikeden şikayet edip hala bu kulüp üstünden para kazananlara yapın.

    galatasaray'la manevi bağları hariç hiç bir bağı kalmamış kişilerin galatasaray'a vereceği zarar minimumdur. eğer derdiniz siyaset değil, gerçekten galatasaray ise, önce içeriyi temizleyin.
  • 54
    ''fatih terim'i sevmek galatasaraylı olmanın şartlarından biri mi acaba'' şeklinde bir soruyla karşılık verdiğim düşünce. fatih terim galatasaray tarihinin en büyük teknik direktörüdür, bir galatasaray efsanesidir. bunları kimse inkar edemez. ama kendi egolarını ve çıkarlarını her zaman galatasaray'dan üstün tutmuş, galatasaray'ı yarı yolda bırakmaktan da hiç çekinmemiştir. bu yüzden de hiç bir zaman bir metin oktay olamayacaktır. bu adama saygı duymak zorundayız, ama sevmek zorunda değiliz. ben de şahsen sevmiyorum. var mı sıkıntısı olan?
  • 56
    kendisine bir düşmanlıktan ziyade bir kırgınlık vardır ya, hadi diyelim bu halin tanımı düşmanlık olsun. ama bu düşmanlığın yersizliğini başarılar üzerinden kanıtlamaya çalışmak saf bir gerizekalılık ile katıksız bir onursuzluk arasında bir noktadır, onu da buraya not düşelim.

    şimdi; pek çok arkadaş anlatmaya çalışmış ama kendimce bir defa da ben toparlayayım konuyu. fatih terim, kendi namıma malum olaylar yaşandıktan sonra hemen her eleştirimde galatasaray'ın göğsünde üç yıldızdan birisidir diye bahsettiğim bir adam. yanı sıra; sinirlenince sinirlendiğim, gülünce güldüğüm, haksız gözükse dahi "haklıdır belki, beklemek gerek" diyecek kadar imtiyaz tanıdığım birkaç adamdan da birisiydi. bu adam benim gözümde; galatasaray'ın başında iken arzu eder ise; onca yola, zahmete rağmen uganda milli takımını da çalıştırabilirdi asya'dan da kupa kazanmak amacı ile kırgızistan'dan bir takımı da. kendisine benim ve burada bugün bazı zihin fakiri namussuzların başarılarını hazmedememişlikten kaynaklandığını iddia ettiği düşmanlığı(!) güden diğer pek çok kişinin kendisine açtığı kredi bu seviyelerdeydi. aksini düşünen, farklı düşünen, siyasal veya kültürel bazı meseleleri kendince daha mühim bulan ve bu nedenle de ona böyle bir kredi açmak şöyle dursun, kendisinden hiç haz etmeyen insanlar da vardı elbette fakat burada bahsedilenin bu insanlar olmadığını hepimiz adımız gibi biliyoruz. burada hemen herkes galatasaray spor kulübü çatısı altında şu anda kazandığı paranın daha altında bir ücretle, hatta ücretsiz olarak bir görev almayı bir lütuf olarak görüyorken; sen milyonlarca euro alıp, üstüne mikrofon kaldırıp "galatasaray yerde kalmaz" falan gibi afili laflarla insanlar gönlüne sızarak bu paraları kazanıp galatasaray düşmanlığı yapan ve adaletsizliğin bayraktarı olan insanlarla ça lı şa maz sın! bunu söylemek bir ünal aysal savunusu değildir. ünal aysal dibine kadar hatalı olsa; sinsi, hain, namussuz fırsatçının teki olsa ve ilk fırsatta da bu karakteristik özelliklerini yansıtmış olsa dahi; sen bu insanlarla çalışamazsın. bunu anlamayan adam art niyetlidir. bu; budur.

    bir ikincisi; kendisini başarıları üzerinden öven namussuzlar babaları eve şimdi getirdiğinden beş-on bin, belki yüz bin, bir milyon; her neyse, her namussuzun bir fiyatı olacaktır elbet; fazla getirse annelerini bıçaklayıp öldürmelerine ses çıkarmayacak karakterde insanlardır. bu nedenle; aslında bu karakterde insanların buraya saçtığı zehir üzerine bina edilmiş bir diyalog biçimini de pek yararlı bulmuyorum lakin; fırsat doğdu, yazdık.

    namus kavramının içini kadının bedeninden öte, gerçekten kutsal ve saklı olması gereken soyut öğelerle doldurabilmiş herkese selam olsun. namussuzlar için yaşasın hor görü!
  • 58
    hoca senin takımının başındayken sen tüpçüye ayak yapar, verelim dersen, fatih hocayı da kovmaktan beter edersen adam da gider. bunu anlamak zor olmasa gerek. fatih hocaya kırılıp kızana kadar ünal aysal'ın saman altından su yürütmelerini de dikkate alın da kör cahil bodoslama dalmayın. yakın zamanda benzer bir atak da mancini için yapılacak şayet lucescu'yla anlaşılırsa. gerçi bunu becerirlerse hayırlı olur ya neyse.
  • 62
    sebebinin, galatasaray' ı var eden adam gibi gösterilme çabası olduğunu düşündüğüm düşmanlıktır.

    kendisi ile türk futbol tarihinin en büyük 2. başarısını * ve nice şampiyonluklar yaşadık. ancak fatih terim' i babam yerine falan da koymuyorum. kendisinin çok beğendiğim bir sözü vardır ; aslolan galatasaray' dır.

    galatasaray' ı, galatasaray yapan fatih terim değildir. fatih terim' i, fatih terim yapan galatasaray' dır.
  • 63
    bu konuda tepki gösterenlerin, fatih terim'i savunurken akli melekelerini yitirdiklerini düşünüyorum artık.

    örneğin; fatih terim sezon başında soru işareti dolu bakışlarla çıkıp 6+4 için "biz değişir zannettik, böyle saçma bir uygulama devam etmez diye düşündük" demedi mi? hepimizin gözlerinin içine baka baka bunları söylemedi mi? hepimizin içinden "ah ulan bir yetkili çıksa da şu salak formulü kaldırsa" diye geçmedi mi?

    peki şu anda "o yetkili" fatih terim değil mi? buyrun cevap verin.

    fatih terim yıldırım demirören'le omuz omuza oturduğu o koltuktayken "galatasaray'ın çıkarları korunuyor, içimiz rahat" diyebiliyor musunuz? gönül rahatlığıyla "hocanın galatasaray sevgisi egosunun ve güç sevgisinin önündedir" diyebiliyor musunuz?

    diyemezsiniz arkadaş. çünkü değil.

    çünkü siz istediğiniz hikayeyi anlatın, yaşatanlar gerçeklerden sorumludur.

    galatasaray'ın başındayken bu uygulamaya kanser gibi yaklaşan fatih hoca, apaçık en önemli yetkili olmasına rağmen kılını kıpırdatmamıştır.

    egosu ve çok büyük ihtimalle "yukarılardan gelen telkinlere itaat" huyu nedeniyle dolaylı yoldan da olsa galatasaray'ın kuyusunu kazmaktadır.

    ve çıkıp aksi yönde konuşmadığı müddetçe "ünal aysal üzerinden galatasaray aleyhinde çalışma" teorilerini susturamaz.

    unutulmasın; çalışan hiçbir beyin yukarıdaki soruları sormaktan alıkonulamaz.
  • 64
    artık bok tadı veren düşmanlıktır. arkadaş sev veya sevme. ama adam gibi eleştir yahu. sıçsa , fatih terimi suçlayan aptallar var. kendisini sevmiyorum ama bu boktan sebeplerle onu eleştireceğim anlamına gelmiyor. hayır yani her entrynde hocaya sövüp rahatladığın zaman ne oluyor ? yeni türkiye'ye veya demirörene karşımı gelmiş oluyorsun ? böyle mi rahatlıyorsun ?

    insan gibi eleştirin yahu.
  • 65
    konunun özeti basittir aslında. fatih terim'in galatasaraylı olduğuna ve bu kulübü sevdiğine dair eminim kimsenin şüphesi yoktur. ama hep diyoruz ya galatasarayın en büyük düşmanı yine galatasaraylılar. işte günümüzde bu cümlenin en güzel kanıtıdır fatih terim, aysal gönderdi ama muhabbetini artık geçtiğimizi varsayarak konuşuyorum. isteyen varsa o konuda da gayet net açıklamalar var neyin ne olduğuna dair. terim utanmadan sıkılmadan ağzına geleni söylediği, galatasarayın önüne taş koyuyorlar, bu ülkede futbolu bitirdiler dediği adamlarla üstelik galatasaraydan ayrılarak beraber iş yapıyor şu anda. bu söylemlerle işbirliği arasında geçen süre zorlasan 6 ayı geçmez. bırakınız efendim galatasaray gönlü güzel adamlara kalsın, gittiği gün inanın canımdan bir parça koptu ama sırıtarak o sözleşmeyi imzaladığı gün benim için galatasaraylı terim öldü bir çoğumuz adına da sanırım öyle.
  • 66
    yine bir milli maç öncesi ve sonrası doruk noktaya çıkmıştır.

    öyle şeyler yazılıyor ki gülmekten alamıyorum kendimi, hagi hakan şükür elinde olmasa ne yaparmış da, efendim başarısız bir teknik direktörmüş de, sadece gazlıyormuş vs.

    eskiden fenerliler söylerdi bu argümanları her seferinde de göt ederdik adamları. şimdi galatasaraylılar söylüyor ne yapsak bilemedim. hadi eleştirin diyeceğim de galatasaray kariyerindeki başarılarına bok atmayın bari. ünal aysal'ın mesajlarına cevap vermedi diye eleştirin, yok efendim kendini kovdurdu falan deyin.

    bugün divan kurulunda ünal aysal ne dedi? geldiğimizde dipte ezik bir takım vardı dedi, aynen bu cümleyi kurdu açın bakın. sonra o övündüğü şampiyonluklar, avrupa başarıları ve kupalara geçti. heh işte o kupaların hepsinin en az %50'si fatih terim'dir.

    hep söyledim yine söyleyeceğim; kendisi bir galatasaray efsanesidir.

    fanboy diye yaftalayacaklar için not: hollanda - türkiye maçının bir dakikasını bile izlemedim. 2008 avrupa şampiyonasından sonra milli maç izlediğimi hatırlamam.
  • 70
    (bkz: bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim)

    (bkz: padişahım ben milli takımın başına geçem mi?)

    (bkz: 13 maç ceza verdiniz ama siz benim canımsınız)

    (bkz: ben galatasarayın her makamından üstünüm)

    (bkz: emre benim evladım)

    siz bakın bunlara o ara yenisi eklenir. 3.kez gelişini istememiştim ama dumur etti beni. tabii ki başta ünal aysal başkanımızın etkisi var. yoksa adnan polat başkan zamanında niye söz konusu galatasaray iken gerisi teferruattır olmadı? ama kısmen de haklı yönetim çok önemli. ya gider böyle. saygım yok. sevgim çok az. o kadar az ki hakan baltayı daha çok seviyor olabilirim.

    biri size 50 lira verdi ve siz o parayla çok kritik işinizi hallettiniz ama sonra o biri arkadaşlarınıza sizin için hırsız dedi.

    özeti bu.
  • 71
    ulkenin artik iyice bokunun ciktigini gosteren iddia. arkadas birak kimi sevecegimi kimi sevmeyecegime de ben karar vereyim ya. istedigim insani istedigim kadar elestiririm, sana ne amk. birini ovsen fanatik, birini yersen dusman oluyorsun. kabul edin amk, dunyadaki herkes birbirinden farkli, senin baktigin pencereden bakmiyorum ben. farkli dusunuyor farkli yasiyoruz, ayni yemegi yerken farkli tatlar aliyor, ayni siirden farkli bir his aliyoruz. ben fatih terim'i elestirirken onu savunanlar icin bazi aptallar yakalik yapiyor diyor muyum? sana saygi gosteriyorum, ama ayni saygiyi senden de bekliyorum. bu arada en buyuk aptallik herkesin kendi dusundugu gibi dusundugunu sanmakmis. ben david burnst'in yalancisiyim.
  • 73
    ne kalp kırıklığı ne de sitemdir. olay bu kısımları geçti ve açık bir şekilde düşmanlıktır.

    şimdi rakip takım taraftarları hoca'dan nefret ettikleri ve başarılarını kabul edemedikleri için 6 şampiyonluğu, uefa kupasını, süper kupayı (terim'in takımı), diğer kupaları, içeride dışarıda alınan onlarca galibiyeti tesadüfe veya sadece hagi, hakan gibi oyuncuların performansına bağlarlardı. biz de bunlara bir tarafımızla güler cevap verme gereksinimi bile duymazdık. şimdi bu lafları kim söylüyor?

    tabii ki hoca'nın teknik direktörlüğünü, transferlerini, davranış biçimini eleştirirsin. ama kardeşim, niye bunları zamanında söylemedin, niye galatasaray'dan ayrılmasını ve biraz da kendi hatasıyla gücünü kaybetmesini bekledin? fatih terim bir iki senede hocalık meziyetlerini mi kaybetti?

    bu söylediklerim, oynattığı futbolu her zaman eleştiren ya da istanbulspor maçı sonrası ''hele bir yugoslav'dan hiç hak etmedim'' diye bir cümle kurmasından bu yana siyasi eleştiri yapanlar için geçerli değil. ama hoca galatasaray'da ve başarılıyken imparator, değilken ''g..t kılı'', ''yalaka'' oluyorsa sen siyasi olarak omurgasızsın. en yakın arkadaşı mehmet ağar değil miydi? niye o zaman bu söylediklerni söylemedin?

    edit: ''ego'' meselesi hakkında da bir cümle edeyim: herhalde galatasaray'dayken türkiye'nin en alçak gönüllü insanıydı. o zaman yüksek perdeden bir laf edince ''imparator yine verdi ayarı'' diye inletiyordun ortalığı. ne oldu şimdi?

    edit 2: milli takımın futbolu beğenilmemiş...hayırdır arkadaş, sen hollanda'yı tutmuyor muydun?
App Store'dan indirin Google Play'den alın