• 726
    bugunku yazisinda fatih terim'le yollarin hemen ayrilmasi gerektigini savunan isim.

    --- alıntı ---

    taraftarı olduğum ve geçmişte yöneticiliğini de yaptığım kulüp tarihi başarısızlıklarından birini yaşıyor.

    şu an ligde zirveden çok düşme hattına yakın ve şans eseri kazandığı bir iki maç olmasa şu an ligin dibinde olacaktı.

    taraftar avrupa ligi’nde bir üst tura geçmenin başarısı ile şimdilik avunuyorsa da, mart ayı itibarıyla büyük olasılıkla o avuntudan da olacak.

    çünkü aslında orada da öyle aman aman bir futbol oynandığı yok.

    koskoca takımın sezon başından bu yana marsilya maçı dışında adam gibi futbol oynadığı tek bir maç bile yok.

    ama işin doğrusu koskoca takım yıllardır doğru düzgün futbol oynamıyor.

    ve takımın başında “imparator” fatih terim var.

    başında olduğu takım yılladır futbol adına ortaya hiçbir şey koymamış, sürekli hatalı oyuncu tercihleri yapmış, eline gelen yıldızları köreltmiş, köreltemediklerini takımdan uzaklaştırmış bir imparator.

    mısır’dan aslan gibi gelen mustafa muhammed’i birkaç ay içinde çöpe çeviren, geri gittiği ispanya ilginde golleri sıralayan falcao’yu türkiye’de rezil eden, takımdan yolladığı oyuncular gittikleri yerde yıldız olurken, takımda tuttuğu yıldızları yok eden, kendi almadığı milli oyuncuyu oynatmazken, kendi aldığı kötü oyuncuları her hafta sahaya süren, futbolcu olmadığı belli adamlarla her hafta takımı yakan, orta sahaya tecrübeli ve kaliteli bir oyuncu gerektiğini göremeyip, aynen canaydın döneminde olduğu gibi boşuna para saçtıran ve futbol adına yıllardır ortaya hiçbir şey koyamayan bir sözde imparator.

    tamam hakemler kötü ve galatasaray’a düşman bir federasyon var. eyvallah.

    ama bir de bak bakalım sen ne yapıyorsun, sen ne oynuyorsun.

    yıllardır ne oynadın.

    başın çok sıkışınca da bir bahane ile kendini attır, ağır bir ceza al ve federasyonu suçla.

    evet federasyon sana ceza vermek için fırsat kolluyor ama sen de onlara bu fırsatı verme.

    galatasaray’ın başında olduğu müddetçe neredeyse bir tam sezonu cezalı olarak saha dışında geçir.

    aynı şeyi futbolcu yapınca ağır bir ceza alsın sen kahraman ol.

    galatasaray başkanı kardeşim burak elmas.

    artık terim’i onurlu bir şekilde kenara alma zamanı geldi.

    mart'ta avrupa'dan da elensin diye bekleme.

    bu futbol ile mart'tan sonrası yok.

    konuş kendisi ile.

    her halde galatasaray’dan tazminat isteyecek hali yoktur bu saatten sonra.

    bıraksın.

    kenara çekilsin.

    sportif aş yönetimine girsin.

    sen de yeni bir dönemi başlat.

    belki başarılı olursun belki olamazsın.

    ama en azından kendi başarın veya kendi başarısızlığın olur.

    hiç değilse boğulacaksan kendi yaptığında boğulursun, terim’inkinde değil.

    --- alıntı ---
  • 727
    avrupa'daki başarı sebebiyle destek olmaya karar verip bir süreliğine rafa kaldırdığım düşüncelerimi benden daha sert bir üslupla yazmış olan gazeteci. başkana "mart'a kadar bekleme, mart'ta sonuç belli" diyor. buna tam olarak katılmasam da, içerdeki marsilya maçının dışında avrupa'da da çok iyi bir futbol oynamadığımız görüşüne büyük oranda katılıyorum. altaylı favori gazetecilerimden biri değil ama bu yazısında değindiği noktalar maalesef doğru. dünya üzerindeki hiç kimse dokunulmaz değil, fatih hocanın artık farkına varması gerekiyor.
  • 728
    21-22 sezonunda avrupa'da grup aşamasında sadece 4-2 kazandığımız marsilya maçında iyi oynadığımızı söyleyen ciner holding maaşlı çalışanı... içerideki lazio maçı, loko maçlarında kötü oynadığımızı düşünen adam cidden yanlış spor izliyordur. manchtester city filan paklamaz yani o derece. birde falcao artarda golleri sıralamış demiş buna diyecek kelime yok zaten. içinde fesatlık taşımayan adam falcao'nun sakat olmasının sorun olduğunu yoksa bizde de oynadığı maçlarda gol atmada sıkıntısının olmadığını bilir. ayrıca giden oyuncuların hangisi liginde show yapmış bana bir anlatsın sekidika ve ozornwafor yeni kadroya girdi. emre tasdemir giresun'da aziz behich'i kesemiyor, etebo filan show yapıyor da bizim mi haberimiz yok. skor alamadığımız maçlar elbet son bulacak ve düzlüğe çıkacağız.

    (bkz: 4 aralık 2021 galatasaray altay maçı)
    (bkz: 28 kasım 2021 yeni malatyaspor galatasaray maçı)
    (bkz: 21 kasım 2021 galatasaray fenerbahçe maçı)
    (bkz: 7 kasım 2021 fatih karagümrük galatasaray maçı)

    bu maçlar hiç oynanmasa tamam diyeceğim ama...
  • 729
    2000 yılında fatih terim'in ve faruk süren'in bıraktığı avrupa şampiyonu takımı devraldıkları gibi iki senede iliğini kemiğini kurutan ekibin baş aktörlerindendir. fatih terim eleştirilerine saygı duyuyorum. attığı iftiralara için de söyleyene bakınca tepki göstermek bile içimden gelmiyor açıkçası. uğruna uzun yazı yazılacak öneme sahip bir insan değil.

    (bkz: mehmet cansun yönetimi)

    kendisinin karakterini levent kırca canlı yayında yüzüne yüzüne özetlemiştir. oradan sonra zaten ne desek boş.
  • 731
    23 aralık 2021 tarihinde yazdığı yazıyla ne kadar popülist, insanların istediğini söyleyen bir yazar olduğunu ortaya koymuştur.

    gelelim niye böyle düşündüğüme.

    mesela golleri sıralayan falcao. en son 6.11. 2021 tarihinde 13 dakika oynamış. o zamandan bu zamana kadar sadece son iki haftada toplam 18 dakika oynamış. yani adam nasıl bizde oynamıyorsa sakatlıktan dolayı gittiği takımda da oynayamıyor. bizde 2020-2021 sezonu en az oynadığı sezonlardan biridir ve sezonu 866 dakikada 9 gol 3 asistle tamamlamıştır. yani yaklaşık 72 dakika bir skora etki etmektedir. bu sene ise sezonun yarısı gelmişken hemen hemen bizde aldığı sürenin yarısı kadar yani 352 dakika almıştır. yani nasıl bizde oynamadıysa 23 aralık 2021 tarihi itibariyle gittiği takımda da oynamamıştır. orada da gole katkısı bizim takımda olduğu kadar. yaklaşık 71 dakikada 1 gol. yani falcao olayı tamamen yanlış ya da iftira.

    gelelim bizden giden yıldızlara.

    onyekuru, monaco'da sürekli kadro dışı kaldı, olympiakos takımında gözden çıkartılan ve katkı alınamayan oyunculardan biri.

    seri, bizle oynarken real madrid ve paris orta sahalarıyla kafa kafaya oynarken bizden championship'te süre bulamadı.

    diagnebizden gittikten sonra club brugge'de kadro dışı kaldı ve 1 sezon paralarını vermelerine rağmen kadro dışından sonra 1 dakika bile süre vermediler. brugge'ye gitmeden önce yönetimi ve taraftarı tarafından mobbing gören, sürekli gitmesi söylenen oyuncu 1 sene oynamadıktan sonra takıma geldi, galatasaray'da geçirdiği antrenmanla premier ligde oynayabildi. orada ikili mücadeleye girip gol atamayan diagne, bir sonraki sezon burada da aynı performansı gösterdi. orada oynatan ise burada yediği idmandı.

    lemina 6 ay top oynamadan geldi, sakatlanmadığı sürece çok iyi oyunlar oynadı, daha sonraki sezon istenmesine rağmen alınamadı. yani yine diagne'de olduğu gibi futbola dönüşü çok iyi oldu.

    bizden gittikten sonra gittiği takımda oynadığı oyunla, lan keşke göndermeseydik ya da satmasaydık dediğimiz kimse olmadı. belki gomis oldu ama gomis'i gönderenin kim olduğunu net biliyoruz galiba. hocam satalım 1 değil 2 forvet alacağız deyip matematik bilmeyen adamlar gomis'i gönderenler.

    bu örnekler daha da çoğalır.

    başka bir sallamasyon cümlesi marsilya maçı hariç iyi futbol oynamadığımız söylemesi. bir kere şunu kabul edelim, iyi oyun referans noktamız ne? eğer man. city ya da liverpool takımının oynadığı oyun iyi oyun ve diğerleri değilse ve böyle düşünüyorsanız galatasaray'ı izlemeyin. çünkü o seviyede futbol oynamamız imkansız.

    peki nedir bizim için iyi oyun? rakibimizi yenecek kadar oynamak? e biz bu sene avrupa ligindeki bütün maçlarda 2021-2022 szonunun ilk yarısında kayseri maçı hariç rakibimizden kötü oynamadık. atarız, atamayız, yeneriz, yenemeyiz ama oyun olarak rakiplerimizden kötü değildik.

    yıllardır doğru düzgün futbol oynamıyor sözü de tamamen safsata. şampiyonlar liginde içerde real ve paris maçlarında, pandemiden önceki dönemde, 2020-2021 sezonunda halil umut meler yani tff müdahale edinceye kadar baya baya ligin çok üstünde oyunlar oynadık. peki niye şampiyon olamadık? 2020-2021 sezonunda aynı pozisyonlarda biz belhanda ile alanya'ya gol attık verilmedi, cenk attı verildi. mostafa'nın dirseğine bir oyuncu çarpınca, falcao bir oyuncunun göğsüne dokununca atıldı, josef sarı kartı varken, hakan özmert'in gözünü şişirdi atılmadı, lemos'u hastanelik etti atılmadı ve bu şartlarda ligde süper oynayan rakibimize +1 averajla şampiyonluk verdik. yani demem şudur ki, eğer iyi futbol anlayışı bu lig içinse yıllardır bu sezonun en doğru futbolunu oynayan takım biziz. bu seviye sizi mutlu eder, etmez bilmem ama bu seviye lig şampiyonluğu için yeter. yeterdi ama siz pandemi öncesi sonrası takımına yapılanları, 2020-2021 ve 2021-2022 sezonunda takımına yapılanları görme, biz kötü oynuyoruz de. işte analitik düşünme burada devreye giriyor. aradaki bağlantıyı kuramıyorsan gerçekten bi sıkıntı var demektir.

    gerçekten her kelimesine her cümlesine bir cevap yazılır fakat değer mi bilemedim. eğer bir insan bu sözleri doğru bulup, bu iftiraları yanlış bulanları da galatasaraylı olmamakla itham ediyorsa, kesinlikle kendisinin hangi takımla olduğunu sorgulaması gerekir.
  • 732
    galatasaray lisesi mezunu gazeteci.
    23 aralık tarihli habertürkteki köşesinde %99 oranında doğruları söylemiştir. galatasaray'ın bu fatih terim döneminde şampiyonlar ligi de dahil derli toplu oynadığı 20 maçı saymak mümkün değil. küme düşme hattının 5-8 puan ötesinde duran ve liderden 20 küsür puan fark yiyen bir takımın teknik direktörünün istisnasız her maç sonrası hakem onu attı, çimler sulandı, ocak'ı bekleyin, aman aralıkta dışarı çıkmayın, bana transfer lazım tarzı açıklamalarını yemeyen çok sayıda taraftar olduğuna eminim. yazıdaki en sakat yer falcao transferi. orada hocanın oyuncunun alınmasına %100 rıza göstermediğini düşünüyorum. muhammed fener'e atınca "biz onu yıllardır izliyoruz" diyen ekip ile geçen hafta adana demir tarafından tarumar edildikten sonra "gelişemiyoruz, yine transfer lazım, gol atamıyoruz" diyen ekip de aynı. kimse kimseyi kandırmasın.
  • 735
    rahmetli levent kırca sözlüğümüzde yazar olsa da kendisi hakkında tanım girse dediğim gazeteci.

    ''eski dostumdur, önemli hizmetleri olmuştur'' diye yazınca, fatih terim kompleksinin belli olmayacağını, objektif gözüktüğünü sanıyor herhalde.

    ''futbolu bırakıp, şişli’de bir spor mağazası açtı. ticaret adamı değildi. hızla battı'' demiş. ne alaka şimdi? itibarsızlaştırmak için bulduğu her doneyi kullanmış. cidden her türlü eleştiri gördüm de, bu komik bir seviye.

    ''türkiye italya ilişkileri çok iyiydi o günlerde. italya başbakanı’nın sahip olduğumilan’a gitti'' yani italya ile ilişkilerimiz iyi olmasa, milan'a gitmeyecekti. fiorentina'ya oynattığı futbolun, milan'a 4 tane atmasının konuyla hiç alakası yok.

    kendisi fatih terim'i sevmeyebilir, gitmesini isteyebilir, gücü yetiyorsa bunun için kulis de yapabilir, lafım yok.
    fakat satır aralarına yerleştirdiği komik manipülasyon yazılarıyla, fatih terim'i itibarsızlaştırmaya çalışmasın.
    hepiniz ya unutulacaksınız, ya da kötü anılacaksınız. fatih terim ise doğrularıyla yanlışlarıyla hep güzel hatırlanacak.
  • 736
    fatih terim'in 2.döneminde yapmış olduğu transferleri ''borçsuz hale gelmiş galatasaray'ı 40'a yakın transfer yaparak tekrar borç batağına soktu'' diyerek nitelendiriyor, fakat 3.döneminde hocanın yapmış olduğu transferleri takdir etmemek için çok iyi kurulmuş, yıldızlarla doldurulmuş bir takımla çalıştı diyor. kısmen ikiyüzlülük olarak görüyorum bunu.
  • 737
    bugunku yazisinda burak elmas hakkinda yerinde tespitler yapmis:

    --- alıntı ---

    galatasaray başkanı olmayı bu kadar isteyen iki kişi tanıdım hayatımda.

    biri özhan canaydın, diğeri burak elmas.

    ikisi de terim’le başladı, ikisi de kötü gitti.

    ancak burak elmas’ın tek sorunu terim değil.

    yönetiminin 6. ayında yönetimi dağıldı.

    tüm seçim döneminde en yakınında olan iki isim istifa etti.

    seçimde “beraber yürüyeceğiz” dediği teknik direktörle yolları ayrıldı.

    ve biliyorum ki, yönetiminin kendisine güveni çok düşük seviyede.

    ve başkan da galatasaray’da benim hiç sevmediğim bir kelimeyi kullanıyor ve “ben” demeye başladı.

    elmas, kısa sürede koltuğunun üç ayağını kaybetti.

    bu durumda yapması gereken tek şey, mali genel kurul’un hemen ardından bir seçime gitmesi.

    bunu da şimdiden ilan etmesi.

    aksi takdirde mali genel kurul’u da riske atar.

    bir abisi olarak benden söylemesi.

    --- alıntı ---

    fatih terim hakkinda da sert yorumlar iceren yazisinin tamami: https://www.haberturk.com/...sitlari-terimci-oldu
  • 738
    25 ocak 2022 tarihinde habertürk kanalında konuk ettiği burak elmas'a minnoş bir üslupla sorular soran, başkana omuz verip, yapıcı tavır takinan gazeteci(!) sanırım galatasaray aleyhine çalışan federasyona karşı burak elmas'in gerekli tepkileri verdiğini düşünüyor ya da kendisinin sevdiği bir isim başkan olunca yelkenleri suya indirip birçok şeye sesini çıkartmıyor mu deseydim :/

    mustafa cengiz başkanlık yaparken onun hakkında şöyle bir yazı kaleme almıştı takdir galatasaray taraftarının

    --- alıntı ---

    galatasaray aleyhine çalışan federasyon'a tek kelime etmiyor hatta övüyor ama kendi camiasını suçlayıp duruyor.

    ve utanmadan hala o koltukta oturuyor, oturtuluyor.
    bir kez daha söylemek istiyorum.

    başkanlık koltuğunun şuursuz işgalcisi gerekirse doktor raporu ile oradan indirilmelidir.

    kimse bana "adam hasta" falan demesin.

    özhan canaydın da hasta idi ve hastalanınca hemen başkanlığı bıraktı.

    o koltukta oturduğu müddetçe hasta değildir başkandır.

    --- alıntı ---

    yazının linki: https://www.cumhuriyet.com.tr/...aybi-yasiyor-1828893
  • 740
    dunku yazisinda burak elmas'a seçim cagrisi yapmistir:

    --- alıntı ---

    peki burak elmas ne yapmalı. yapması gereken tek bir şey var. ya şimdiden ya da mali genel kurul’da bir seçim kararı açıklaması. “daha iyi yapacağını düşünen var ise buyursun gelsin. ya da bana güvenoyu verin” demesi şart.

    adnan polat böyle bir karar verseydi, ibra edilirdi. kuvvetle muhtemelen yeniden seçilirdi. mustafa cengiz “başkan seçime git” uyarılarına kulak verseydi, ibra edilir, galatasaray’ı mahkeme koridorlarında süründürmezdi.

    bugün de burak elmas’ın yapması gereken o. hemen veya mali genel kurul sonrası seçime gitmek. bunu genelde galatasaray’ın büyükleri genel kurul salonunda başkanların kulağına fısıldar. ben ise açık açık buradan söylüyorum.

    bir yönetim çuvalladı ise tek çare seçimdir. öyle veya böyle gidilir. seve seve gidileni tercih edilir.

    --- alıntı ---
  • 741
    arada doğruyu gösteren saat. ülkemizin kurucularını savunmuş son yazısında. nasıl son yıllarda yaşadıklarından dolayı halk atatürk'ün değerini anladıysa, zamanla inönü'nün de değerini anlayacak. konu dışı olması riskini alarak paylaşıyorum.

    allah'ın sopası başlıklı yazısı:.

    --- alıntı ---

    siyasi hayatlarını, bu ülkenin kurucu liderlerine eleştiri ve ismet inönü’ye sövgü ile geçirenlerin, bugün geldikleri nokta çok ama çok komik.

    ismet inönü’yü kişiliksiz politika izlemekle, hatta politikasızlıkla, 2. dünya savaşı sırasındaki sıkıntılardan hiç bahsetmeden vatandaşı yokluğa, karneye mahkum etmekle suçlayanlar, bir dünya savaşındaki bir küçük muharebe kadar etkisi olmayan bir çatışmadan sonra ne yapacaklarını şaşırdılar.

    dün gece benzine 1 lira 60 kuruş zam geldi.

    bu iktidar iş başına geldiğinde benzinin toplam fiyatı tam da bu kadardı.

    şimdi ekonomideki tüm başarısızlığın faturası rusya-ukrayna çatışmasına bağlanacak, her türlü sıkıntıya kılıf bu bezden dikilecek.

    peki o zaman geçmişte bu ülkeyi yönetenlere niye sövüp durdunuz her gün.

    yıkılmış bir imparatorluktan bir cumhuriyet çıkarıp, onu kısa sürede dünyanın saygı duyduğu bir devlet haline getirene mesela. faşist liderler dünyayı ve özellikle de avrupa’yı kasıp kavururken, bu ülkeyi barış içinde ileri götürmeye çalışan adama niye saldırdınız?

    bir büyük dünya savaşı sırasında zaten yeni kurulmuş bir ülke olan türkiye cumhuriyeti’ni bu savaşın dışında tutmayı başaran, avrupa’da 50 milyona yakın insanı öldüren bu savaşta tek bir türk’ün burnunu kanatmayan, ticaretin ve üretimin sekteye uğradığı bir dünyada halkına temel gıda maddelerinde haksızlık olmasın diye karne sistemi getiren adamlara demediğinizi bırakmadınız.

    dünyayı kasıp kavuran petrol krizi ile boğuşan, aynı dönemde bir de üzerine kıbrıs’a çıkarma yapan, üzerine bir amerikan ambargosu yiyen hükümetlere “o zaman benzin yoktu benzin” diye salladınız.

    abd’ye haddini bildirmekte bir an bile tereddüt etmemiş bir lider olan ecevit’e, clinton’la çekilmiş bir fotoğraftaki bir anlık görüntü üzerinden “ezik” dediniz.

    türkiye’nin en önemli sanayi bölgelerini yerle bir eden bir depremden sonra oluşan ekonomik krizle ilgili ağzınıza geleni söylediniz.

    20 yıl boyunca, para bolluğu içindeki ve çok da derin krizleri olmayan bir dünya ortamında ülkeyi yönetirken, sanki geçmişte bu ülkeyi yönetenler hiçbir soruna, hiçbir uluslararası sıkıntıya maruz kalmamış ve buna rağmen başarısız olmuşlar gibi bir hikaye ile milleti kandırmaya çalıştınız.

    ve şimdi tüm bu sayılanların yanında esamisi okunmayacak bir gerilim ortaya çıkınca ekonomideki başarısızlığı hemen bu olanlara bağlamaya, her türlü ürüne anında büyük oranda zamlar yapmaya başladınız.

    avrupa konseyi’nde tavır bile alamadınız.

    vatandaşlarımızı ukrayna’da kaderleri ile baş başa bıraktınız.

    boşuna dememişler allah’ın sopası yok ki diye.

    gördünüz mü geçmişe haksızlığın ne demek olduğunu şimdi.

    hava günlük güneşlik iken kaptanlığınızla övündünüz.

    şimdi az biraz rüzgar görünce, anladınız mı geçmişin fırtınalarında kaptanlık yapanların kıymetini.

    --- alıntı ---
  • 744
    kankası burak elmas ibra olmadı. ağlayarak günlüğüne, pardon köşesine yazmış.

    bin bir türlü yalanla seçilen ve seçim sürecinde verdiği hiçbir sözünü tutmamış bir kişinin, galatasaray'a başkanlık yapması utanç verici değil ama onun ibra edilmemiş olması utanç verici. yersen.

    https://twitter.com/...4SuuJJJBNQVkOjxkYlPw

    (bkz: 26 mart 2022 galatasaray olağan mali genel kurulu)
  • 747
    https://www.haberturk.com/...-dikkat-demis-miydim

    bugünkü yazısını okumadan önce hakkında söylenenleri duyunca kin ve nefretle küfre gelmiştim “yahu mustafa cengiz’e demediğini bırakmadın da şimdi kankan ibra edilmeyince mi kudurdun” filan diyecektim. ama neyse ki sosyal platform linçlerinin artık ciğerini bildiğimiz için bir yazıyı okuyayım dedim...

    e pes yahu, adam burak elmas’ı savunmamış ki hiçbir şekilde, genel kurulda rezillik dediği şey ibra çıkmaması değil, üslup sorunları, genel tavır, kavga gürültü. yoksa adam resmen mealen burak elmas kendi kaşındı bile demiş daha ne desin?
  • 748
    türkiye'nin entelektüel birikimi en yüksek gazetecisi olabilir kendisi. lakin maalesef bazen gereğinden fazla üslup bozukluğu yaşıyor. mustafa cengiz'e "gerizekalı" demesi bunun en yakın örneği.

    ayrıca sürekli konuşup eleştirmesi, hattâ kendisi yönetimdeyken içinde bulunduğu yönetimi dahi ağır ağır eleştirmesi (mehmet cansun yönetimi) ama elini taşın altına koymaması açısından onda kendimi görüyorum. ben de böyleyim. galatasaray'a üye olsam ben de sürekli eleştirip asla başkan adayı vs. olmazdım. futbolla ilgili sürekli ölümüne eleştiriyorum. o da benim gibi içini döküyor herhalde.
  • 749
    her dönemin sözde gazetecisi. zamanında kendisi ve başkaları ile ilgili ses kayıtları ortaya çıkmıştı. kendisine seçim anketlerine manipülasyon yapması yönünde talimatlar gelmiş ve yapmış. ülkede herkesin bildiği malum kesim bu ses kayıtları montaj diye ortalığı ayağı kaldırmıştı. oysa fatih altaylı canlı yayında bir röportaj da doğrulamıştı. galiba kaçarımız yok bari mağduru oynayayım demeyi seçmişti. kendisinin mağdur olduğunu savunmuştu. niye bana kızıyorsunuz, bana bunları yapmaya zorlayanlardan hesap sorun demişti. adaletli bir gazeteci doğruları ortaya çıkarmaya çalışır. fatih altaylı da ne yapayım düzen böyle bende uydum diyor. yani sözün kısası doğru bir gazeteci değil.

    ekleme: isteyen açar fatih altaylı ve cüneyt özdemir’in 5n1k programında 8 yıl önce neler konuştuğunu, fatih altay'lı neler söylediğini izler. gazeteciliğin düştüğü bu hali görmek bile çok üzücü.
    https://www.dailymotion.com/video/x1bq5gi
  • 750
    ısrarla “alo fatih” olayının öznesi olarak gösterilen gazeteci. oysa o olaydaki kişinin fatih saraç olduğunu milyon kez söyledik. gerçi bir yalan bin kez söylenirse gerçek olurmuş.

    tamam megolamandır, sinir eşiği düşüktür, ağzı da bozuktur fakat bazen kendisine hak verebiliyorum çünkü aptal insanlara artık tahammülü kalmadığı için böyle davranıyor. kim ne derse desin entelektüel kişiliği, bilgi birikimi ve bilim temalı yaptığı yayınlarla medyamızın önemli ve kıymetli isimlerindendir, galatasaray camiası için de önemli bir değerdir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın