• 420
    ikili oynayan eski başkanımız. kendisi hep statikonun yanındadır. ama taraftara şirin gözükmek icin de elinden geleni yapar. nu tip iki yüzlü insanlardan hep nefret etmisimdir. 96-00 donemdeki asıl basarı bence fatih terim ve oyuncularinındir.
    kendisi galatasaray tarihinin en büyük zararinı aig ile anlasarak kulubümüze vermiştir. aig galatasarayın tum gelirlerinin %20sini alip , giderler kulübe kaliyordu.
    galatasarayin ekonomik anlama batmasina neden olan sahıs ta kendisidir.
    alp yalmanin borçsuz devrettigi kulubü borç icinde teslim etmiş ve bunun üzerine aig belasinı kulübümüze musallat etmiştir.
    tarih tum gercekligiyle ortadadir.
  • 118
    senelerce büyük vizyonu olduğunu ve gelirse galatasaray'ı başarıdan başarıya koşturacağını söyledi ve ilk mali kongresinde hedeflediği yılın 2000 yılı olduğunu deklare etti.

    16 mart 1996'da yapılan kongrede alp yalman'ın aldığı oyun iki katını alarak başkan oldu. daha birinci dönemi tamamlamadan büyük bir muhalefet hareketi ile karşılaştı. buna rağmen yeni stadyum projesini ilk masaya koyan başkandır.

    14 mart 1998'de tek aday olarak girdiği seçimi kazandı. bu sefer içeriden vurmaya başladılar. mali kongre'de ibra zorluğu yaşayınca hodri meydan, bu işi daha iyi yapacak birileri varsa çıksın ortaya dedi ve olağanüstü kongreye gitti. o kadar senedir muhalefet yapanların gıkı çıkmadı.

    9 nisan 1999'da tek aday olarak olağanüstü kongre'de bir daha seçildi. şirketleşme çağırısı sayın necdet çobanlı'nın çabası ile red edildi ve sayın necdet çobanlı tarafından mahkemeye verildi. bu arada ali sami yen'in 1951 yılından beri muvaza konusu yapılan üst hakkını aldı.

    25 mart 2000 tarihinde yapılan kongrede kendisinden önceki başkan sayın alp yalman'ın kürsüden yaptığı "kulübü borçsuz devrettim. kulübün geleceğinin ipotek altına alınmasına dayanamıyorum onun için başkan adayı oldum" demesi üzerine, kürsüye gelip "sayın alp yalman'ı hafızası yanıltıyor, yönetimi 14 milyon dolar borç ile bana devretti" demiş ve salonda çıt çıkmamıştır.

    3 haziran 2000 tarihinde şirketleşme kararı çıktı. buna rağmen borsaya girerken bile engellendi.

    17 şubat 2001 tarihinde yapılan kongrede "galatasaray'ın tüm alacaklarının silinmesi halinde bile 37 milyon dolar borcu bulunuyor" ibaresi ile "ibra edildi". bir daha yazayım mı!!
    -"galatasaray'ın tüm alacaklarının silinmesi halinde bile 37 milyon dolar borcu bulunuyor" ibaresi ile "ibra edildi"

    14 temmuz 2001 de ki kongrede ise aday değildi. mehmet cansun ateş ünal erzen karşısında 972-435 ile kazandı.

    kısacası; yönetimi 1996 yılında 14 milyon dolar borç ile almış kazanılan 14 kupa karşılığında 37 milyon borç ile devretmiştir. bu arada tüm mesaisini galatasaray'a vermiş ve tüm işlerinin zora girmesi nedeni ile küçülmek zorunda kalmıştır. tüm başkanlığı boyunca büyük bir muhalefetle mücadele etmek zorunda kalmış ve zorla gönderilmiş bir adamı galatasaray'ın bugün bulunduğu durumun sorumlusuymuş göstermek çok yanlıştır.

    ekleme:
    (bkz: zizonkovac/#587840) nolu entryde sözünü ettiğim intifa hakkı meselesini mustafa sarıgül aracılığı ile çözen adamdır ve alp yalman'ın belirttiğine göre sadece bu iş için 68 milyon dolar para harcamıştır. (23.03.2000 tarihli milliyet gazetesi alp yalman röpörtajı)

    şimdi anladınız mı paranın nereye gittiğini. iş bilmezlik filan yok. en büyük rakibi alp yalman ilgili röpörtajda ali sami yen'in üst hakkını (bkz: intifa) almak için 68 milyon dolar harcadığını söylüyor. adam mali açıdan başarısız filan değil. değeri 700 milyon dolar ile ölçülen bir arazi sorununu çözmenin yanında bu kulübe 14 tane, hem de en kallavilerinden kupa kazandırmıştır.

    ek: düeltme için girdim ama şunu yazmadan geçemiyeceğim. bu adama hala mali açıdan başarısız, efenim bugünkü mali sorunlarımızın başlamasının müsebbibi diye konuşanların akıl sağlığından şüphe edeceğim. bir aig mevzusu var; 11 milyon dolar borç alınmış. sonradan gelen yönetimler (özellikle rahmetli özhan canaydın) bu borçları bırak ödemeyi bir sezonda 50 milyon dolar harcamıştır. 50 milyon dolar diyorum.

    hala faruk süren mali açıdan başarısız, bugünkü mali sorunlarımızın müsebbibi, bik bik bik.

    14 temmuz 2001 yazacağıma 14 temmuz 2007 yazmışım. tobiyas makkenzi'ye teşekkürler.

    jolietjake'de binlerce teşekkür.
  • 423
    aylar önce öğrendiğim bir bilgiye göre, liseci bir şahıs tarafından yıllar önce şirketi batırılma noktasına getirilmiş ve bu yüzden etliye sütlüye karışmama kararı almış eski galatasaray başkanı.

    kendisinin söylediğine göre, ibradan önce mustafa cengiz ile konuşmuş ve "seçime gitme kararı al" diye tavsiye vermiş. "başkan ibra edilmeyeceği havasını sezemedi" diyor röportajında, keza altaylı'da "başkanı çok uyardık ama dinlemedi" diyor. bu yaklaşımı ilk etapta mantıksız görünse de, çok pragmatik ve mantıklı bir davranış bana göre. (tabi ucunda tehdit yoksa ve sadece tavsiye verdiyse).

    dediği gibi seçim kararı alınsaydı,tarih olarak haziranın sonu belirlenebilir ve takım sıkıntıya sokulmazdı. bu yönden hakkı var. fakat olayların böyle gelişmesi daha hayırlı oldu diyebiliriz. olası bir şampiyonluktan sonra, seçim kararı vs alınıp mustafa cengiz indirilseydi ruhumuz duymayacaktı. liseliler sırf "gs şampiyon olmadan önce müdahale edelim, yoksa indiremeyiz" mantığıyla komplo kurarak kendi ayaklarına sıkmış oldular. taraftar artık tamamen karşılarında ve hiçbir yozlaşmış düzen, yeniliğin önünde duramaz.
  • 296
    kendisinin yaptığı tek doğru iş terimin arkasında durmak ve 1997'yi kazasız atlatmasını sağlamaktır. gerisi kendiliğinden geldi zaten.

    1998 senesi sonrası başarıları onun sayesinde değil de ona rağmen geldi diyebiliriz. akılsız mali yönetim sayesinde başarılar paraya çevrilmedi, eldeki para da uçtu, uzun süre oyunculara para ödenmedi. mesela uefa kupası senesi final dahil, aylarca ödeme yapılmamıştı.

    bosman kurallarının gümbür gümbür gelmesine rağmen uefa şampiyonu kadronun üç kuruş para kazanılamadan sağa sola dağıtılması, yeni stadın maketine milyonlar dökülüp tek bir adım atılmaması, uefa zaferinin ardından tek bir t-shirt bile çıkarılmaması gibi marifetler de 2000 sonrası aklımda kalanlar.
  • 400
    bizim için ne zaman başladı ki şimdi bitsin. hadi yaşı yetmeyeni anlarım; ama altın dönemi yaşamış olanlar bile bu adama pay vermesin nolur. 99-2000 sezonunda bile cem uzan'ın bağışladığı topçularla kadro kuran, bütün transfer sezonunu beceriksizlikle geçirip son dakikada brezilya'dan capone ve marcio'yu bulabilen, parasızlıktan ilie ve filipescu gibi takımda uzun yıllar en üst düzey katkı sağlayacak isimleri kaybeden, hakan şükür'ü zorla juventus'a satmak için haftalarca uğraşan, aylarca oyunculara ve teknik heyete ödeme yapamayan, aig projesi ile kulübün geleceğini tehlikeye atan, mecidiyeköy'de yapılamayan yeni stad projesi için proje firmasına milyonlarca dolar para akıtan yönetimin lideridir.

    terim'in ve öğrencilerinin özverisini yıllar geçtikten sonra kendisine mal edenlerin olmasını da komik buluyorum. ali dürüst, mustafa sarıgül, burak elmas ve daha niceleri. bu adamlara rağmen başarı elde ettik biz.
  • 313
    ancak eleştiren, hiçbir girişimde bulunmayan eski başkanımız.

    bu kulüpte senelerce başkanlık yaptın, uefa kupası kazanan takımın başkanıydın. kulüpte hiç mi lobin yok arkadaş. sen bedavaya başkanlık yapmışsın o zaman demezler mi adama?

    galatasaray çok kötü yönetiliyor ama divan üyeleri demek ki bu durumdan memnun diye açıklamalar yapıyorsun. kullan prestijini ve bir direnişi fitille o zaman. elinde viski bardağı röportaj vermek ne kolay!!!!
  • 240
    puro içen başkanlar akımının öncüsüydü. salon adamı tipiyle kulübe fena karizma katardı. halefi mehmet cansun da purocuydu. bizim başkanlara özenen apaçi takım başkanları da puro içmeye başlamıştı. götüne don alamayacak takımlar avrupa kupası hedefi koymuş, başkanları puro içmeye başlamıştı. her konuda yol gösteren, örnek alınan bir camiaydık. adnan polat döneminde sami yen'de oynanan bir beşiktaş maçında kameralar şeref tribünü çekmişti. adnan polat'ın elinde 1 milyoncularda satılan avuç içi kadar bir küllükle misafir başkanla karşılıklı sigara tellendiriyordu. o gün koskoca cihan pehlivanı takımın harbiden güç kaybettiğinin farkına varmıştım. bir elinde puro bir elinde viski "hohahaohahoha" diye kötü adam gülüşüyle gülen başkandan 1 milyoncu küllüğü koyacak masa bulamayan başkana düşmüştük.
  • 356
    galatasaray'in dursun özbek'ten kurtulması için taşın altına tek başına elini koyan mustafa cengiz varken değil faruk süren ali sami yen mezarından çıkıp gelse bir dönem daha mustafa cengiz' in başkan olmasını istiyorum. bu nedenle şimdi çıkıp başkan adaylığı yapmasını doğru bulmuyorum. bir dönem mustafa cengiz ile yürüsün sonra aday olacaksa olsun. faruk suren'i normal şartlarda istememek zaten doğru değil biliyorum. ama gecen sefer neredeydin haci abi?
    not: kimse buradan ali sami yen'e hakaret çıkarmasın ne demek istediğim doğru algilansin.
  • 500
    söz konusu açıklamalarında, özhan canaydın’ın, küfürlü atmosfer altında stadı terk etmesi gerekliliğine vurgu yapmış, eski ve başarılı başkanımız.

    doğru söylemiş. afedersiniz medyayı kimse ciddiye almamalı böyle bir durumda. medya dediğiniz, neredeyse tamamen satılık kalemlerden oluşan bir yapı. o küfürleri ve o küfürlere karşılık gelen cezaların verilip verilmediğini yazıp herhangi bir sürecin takipçisi olduğunu gördünüz mü bu afedersiniz medyanın?

    bazı değerlerimiz olmalı. “türkiye’nin batıya açılan kapısı”, değerlerini yaşarken ne medyasından ne de muhalefetinden çekinir.

    çeyrek asıra yakın bir süredir ülkeyi kontrol altında tutan kutuplaştırıcı tahakküm, hayatımızın bütün alanlarında o pis izini bıraktı ve ne yazık ki bu da onlardan biri: medyanın ve muhalefet kültürünün ölümü.
  • 526
    kilavuzu karga olanin burnu boktan cikmazmis sozundeki karga kendisidir. (bkz: burak elmas yönetimi)
    galatasaray icin yaptigi iyi seyler de vardir ancak cok basarisiz bir yoneticidir. avrupanin 2. buyuk kupasini alan takimi ekonomik olarak cokertmeyi basarmistir. kendisi de basarisiz bir baskan oldugunu biliyor olsa gerek ki, baskanligi birakmasinin ardindan bunca secim gecmesine ragmen uefa kupasi alan (!) baskan olarak bir daha aday olmamamistir. hepimiz biliyoruz ki ozellikle son secimlerdeki adaylari dusununce, baskan olabilirdi bile. umarim kulubumuzde bir daha baskanlik gorevini ya da baskanin bas danismani gorevini yurutmez.
App Store'dan indirin Google Play'den alın