32
ekşi sözlük'te kendisi hakkında çok güzel bir entry'e denk geldim. futbolcuları sadece saha içindeki hareketleriyle değil, tüm yaşantılarıyla bir bütün olarak değerlendirmek gerekiyor gerçekten. saha içindeki rolü oldukça kısıtlı olan oyuncular soyunma odasında tam bir lidere dönüşebiliyorlar.
--- alıntı ---
manchester city'nin all or nothing belgeselinde en dikkatimi çeken oyunculardan biri kendisi.
2017 - 2018 sezonu anlatılıyor belgeselde, zaten kendisinin 2014 - 2015'teki aston villa sezonundan sonra premier ligde en çok süre aldığı son sezon bu, o da mendy'nin uzun süreli sakatlığı sayesinde.
oyundan ziyade kendisine dikkat etme nedenim, röportajlarında çok güzel konuşuyor, kendini çok iyi ifade ediyor, özgüvenli.
soyunma odasında, futbol dışı doğal bir alfalığı var, hem de takımın başrol oyuncularından biri olmamasına rağmen var bu durum.
ama benim için en önemlisi 2 - 0'dan kaybettikleri manchester united maçından sonra (-ki yenseler şampiyon olacaklardı) soyunma odasında söyledikleri..
yaya toure takımın yorulduğu için kaybettiğini ve böyle şeylerin olabileceğini söylerken, delph karşı çıkıp, kavga çıkmasından korkan pep'ten de sözü alıp kelime kelimesine yazmasam da aklımda kalan şekliyle şöyle bir açıklama yapıyor:
"ters bir durumla karşılaştığımızda, takılmayıp, futbolun ana presiplerini hatırlayıp onları uygulamaya çalışmalıyız, koşmak, ikili mücadele kazanmak gibi ama biz donup kalıyoruz"
bu değerlendirme doğru mudur yanlış mıdır, herkes farklı bir yorum yapabilir ancak bundan ziyade bu değerlendirme, delph'in bir şeylere kafa yorduğunu ve pek de ezber konuşmadığını gösteriyor.
futbol kariyeri ne zaman biter, daha 32 yaşında tekrar bir yükseliş yapar mı bilmem ama ben ileride iyi bir teknik direktör olacağını düşünüyorum kendisinin.
bakalım göreceğiz.
--- alıntı ---
--- alıntı ---
manchester city'nin all or nothing belgeselinde en dikkatimi çeken oyunculardan biri kendisi.
2017 - 2018 sezonu anlatılıyor belgeselde, zaten kendisinin 2014 - 2015'teki aston villa sezonundan sonra premier ligde en çok süre aldığı son sezon bu, o da mendy'nin uzun süreli sakatlığı sayesinde.
oyundan ziyade kendisine dikkat etme nedenim, röportajlarında çok güzel konuşuyor, kendini çok iyi ifade ediyor, özgüvenli.
soyunma odasında, futbol dışı doğal bir alfalığı var, hem de takımın başrol oyuncularından biri olmamasına rağmen var bu durum.
ama benim için en önemlisi 2 - 0'dan kaybettikleri manchester united maçından sonra (-ki yenseler şampiyon olacaklardı) soyunma odasında söyledikleri..
yaya toure takımın yorulduğu için kaybettiğini ve böyle şeylerin olabileceğini söylerken, delph karşı çıkıp, kavga çıkmasından korkan pep'ten de sözü alıp kelime kelimesine yazmasam da aklımda kalan şekliyle şöyle bir açıklama yapıyor:
"ters bir durumla karşılaştığımızda, takılmayıp, futbolun ana presiplerini hatırlayıp onları uygulamaya çalışmalıyız, koşmak, ikili mücadele kazanmak gibi ama biz donup kalıyoruz"
bu değerlendirme doğru mudur yanlış mıdır, herkes farklı bir yorum yapabilir ancak bundan ziyade bu değerlendirme, delph'in bir şeylere kafa yorduğunu ve pek de ezber konuşmadığını gösteriyor.
futbol kariyeri ne zaman biter, daha 32 yaşında tekrar bir yükseliş yapar mı bilmem ama ben ileride iyi bir teknik direktör olacağını düşünüyorum kendisinin.
bakalım göreceğiz.
--- alıntı ---