eurovision

• 1

  avrupa yayın birliği. 1950 yılında kurulmuştur. türkiye'nin trt ile üye olduğu bu organizasyon yayın ihalelelerinin söz konusu bile olmadığı dönemlerde avrupa'da düzenlenen uluslararası spor organizasyonlarının tüm avrupa'da, dolaylı olarak türkiye'de izlenebilmesine imkan sağlamıştır. şimdilerde bizim gevşek spikerlerin "bilmemkaç aktüel, şu kadar slow motion kamera ile çekiyoruz" tarzı goygoyları o dönemin trt spikerlerince "eurovision vasıtasıyla bu yayınımızı şu anda falanca sayıda avrupa ülkesi ile aynı anda ekranlarınıza ulaşıyor sayın seyirciler" şeklinde yapılır, şerefli mağlubiyet döneminin verdiği olabildiğine kompleks ruh hali ile adeta bir "evet sayın seyirciler rakip ceza sahasından taç kullanıyoruz" tarzı bir sevinç hasıl olurdu.
  
  http://tr.wikipedia.org/...%C4%B1n_Birli%C4%9Fi
  
  (bkz: naklen yayın)
• 2

  yıllardır katılmadığımız, katılmadığımız gibi naklen yayınının bile yapılmadığı bir zamanların milli maç duygusu veren yarışması. tüm ülke milli maç izler gibi bütünleşip 12 puan beklerdik ne güzel. şimdi malum zihniyet sahnede olan "farklı insanlar" ahlakımızı bozar diye uzak tutuyor. bazı yıllarda katıldığımız dünya kupası - avrupa şampiyonaları kadar heyecanlıydı.
  
  http://www.hurriyet.com.tr/...-aciklamasi-40542896
• 3

  ülkemizin darbeler fırtınasında, '88 yılı galatasaray'dan önce avrupa arenasını deneyimlediği er meydanı, hafif müzik beste yarışmasıdır. yarışmanın tarihi biraz daha eskiye dayanır. amacı batı ülkelerindeki renkli popüler kültürü demir perde ülkelerine göstermek ve propagandasını yapmaktır. ülkemiz yarışmalara trt'de canlı yayınlanan bir ön eleme beste yarışması ile hazırlanır fakat bestemiz bir türlü başarılı olamazdı. canlı yayınlanan bu yarışmada trt sunucusu ( rahmetli bülend özveren) sürekli dış düşman analizi yapardı. misal, 'yunanistan yine puan vermedi, israil'den yunan'a tam puan, seni seviyoruz finlandiya, dostumuz macaristan' şeklinde bir anlatımı vardı sunucumuzun. çok iddialı olduğumuz bazı sezonlarda bizi perişan ettiklerinde ertesi gün ülkecek matem havasına girerdik. neyse ki, galatasarayımız'ın '88 de sahneye çıkmasıyla bu beste yarışmalarındaki başarısızlığımız ve çaresizliğimizi alt üst ettik.