diğer hakemlerden farkı olmayanlardır.
şöyle ki; daha önceki (seneler önceki) turnuva yada maçlara göre
* şeker gibi hakemlerdir bile diyebilirim biraz abartırsam.
1990'ların öncesini geçiyorum (çünkü basketbolla asıl haşır neşir olmaya başladığımız, televizyonların türk takımlarının maçlarını adam gibi yayınlamaya başladığı zamanlar efes in koraç kupasında mücadele ettiği dönemler falan) 1990'lar ve 2000'lerin başında özellikle kulüp takımları düzeyinde
atina,
milano ya da
belgrad deplasmanlarında inanılmaz yanlı düdüklerin çalındığını görüp yaşadıktan sonra türk milli takımın ve türk kulüp takımlarının aşama kaydetmesi, çalınan düdükleri de etkilemeye başlamıştır. hakemler artık o ucuz düdükleri kolay kolay çalamaz hale gelmiştir. bu hem ufak ufak lobi oluşturabilmekten hem de yayınların geniş kitlelere çok daha fazla ulaşabilmesinden kaynaklanmıştı, en bariz bir hatalı kararı tüm dünya artık izleyebilmekte; organizasyonu düzenleyenler ve hakemler hakkında ortalık karışabilir, o yüzden skandal sayılabilecek hatalar çok fazla yaşanmamakta. ama önceden (yukarıda bahsettiğim zamanlar) çalınan saçma sapan düdüklerden sonra biz de apışıp kalırdık olduğumuz yerde. şimdiki hakemlerin gözünü seveyim, maçlarda çok nadir hatalı kararlar verebilmekteler (insan olma faktörü) . eğer sen eline geçen fırsatları maç sonuna kadar değerlendirebilmiş ya da o ana kadar oyunu domine edebilmişsen zerre etkilenmesin çalınan düdükten.
eurobasket 2009 da yunanistan maçına kadar da zaman zaman hatalı kararlar verilmişti ama olay insan hata yapar’a bağlanmıştı sebebi ise yine yukarıda belirttiğim nedenlerden dolayı iş hakem kararına bağlı hale gelmeden maçları almıştık.
en çok tartışılan
18 eylul 2009 turkiye yunanistan basketbol maci ile ilgili olarak son saniyelerde verilen karar hatalıdır ancak bu ilk kez oluyormuşcasına çığırtkanlık yapmak abesle iştigaldir. her nedense takım içinde yapılan hatalar (teknik-taktik) konuşulmamaktadır (basında). ona buna atıp tutmaktansa şapkamızı önümüze koyup ne olup bittiğini tartışmaya en yakınımızdan başlayalım.
(bkz:
ibne basın bunu da yazın)