esra şencebe

• 42

  bayan basketbol liginin en güzeli kadını. mac öncesi ısınırken ve mac sırasın da gözümü alamadığım. onun adını haykırırdığımız'da sesimin daha cok cıktığı prenses. teke tek mac yapsam kendisiyle bilerek kaybederim. hakem olsam onun olduğu posizyonlara faul calmam. trafik polisi olsam ceza yazmam. kocu olsam her mac ilk beş başlatırım. sevgilisi olsam her sabah yatağına kahvaltı getiririm. abisi olsam bir dediğini iki etmem. babası olsam dizimde uyuturum. arkadası olsam hic yalnız bırakmam. yönetici olsam basketbolu bıraktırmam. onun icin bayan basketbol takımının malzemecisi olmaya hazırım.
• 100

  2019 cumhurbaşkanlığı kupası maçı yayını ile yayıncılık kariyerine ilk adımı atmış olan ablamız.
• 88

  anlaşılan basketbolu zirvede bırakmış olan güzellik. gerçekte hangi takımlıydı bilmiyorum ama 3 büyük kulüpte de oynamış biri olarak en özel günlerini galatasaray'da yaşadığı kesindir.
• 37

  galatasaray taraftarının isil albenden sonra en çok ilgi gösterdiği bayan basketbol takımı oyuncumuz.bunda güzel oyununun yanısıra güzel fiziği de etkilidir tabi.*
• 29

  sadece yazdığınız bu yazıyı okuyabilme ihtimaline dayanarak sözlük yazarı olunabilecek kadar tatlı, sizinle evlenebilme ihtimaline bile aşık olunabilecek kadar hanım hanım, maskeli haliyle bile güzel, fake atıp potaya atmadığı ve elinde 1 saniye daha fazla tuttuğu top olmaya bile razı olduğum, bu arada sevgilisi varsa bu sözlerimden dolayı kendisinden ayrıca sevgilisinden özür ve mutluluk dilediğim prenses.
• 32

  kendisi her zaman, oynadığı basketbolsa zaman zaman güzel olan basketçidir. hakkını yemeyelim ama ritmini yakaladığında çizginin gerisinden asla affetmez. galatasaray bu yıl ligde finali fenerbahçe'ye kaptırdıysa bunun en önemli etkenidir kendisi. yaşadığı sakatlık sonucu fenerbahçe ile girişilen serinin ilk maçında oynayamamış ve takım kaybetmiştir. gözlerimizin esra'yı aradığı her pozisyonda kabus gibi bir şaziye karslı çıkmıştır o maçta. durumlar 2. maçta da aynı şekilde gelişmiştir. fakat mekan ayhan şahenk spor salonu olunca işler bir nebze düzelmiş ve galibiyet gelmiştir. 3. maçta ise oyuna maskeyle de olsa girmiştir ama yeterli verimi sakatlığından olsa gerek yine verememiştir, isabetsizliği had safhaya ulaşmıştır. kaçırılan 3'lükler finali kovan atışlar olmuştur aynı zamanda. söz konusu maçta ışıl'ın sakatlığı tüm bu olaya tuz biber ekmiştir. o gün kazanıp durumu 2-2'ye getirmiş olsak bile esra'sız galatasaray finali kolay kolay yakalayamazdı. çünkü esra, ışıl alben'le birlikte takımın yerli rotasyonununa en fazla katkı sağlayan ismi.
• 85

  basketbolu mu bıraktı acaba diye merak ettiren, türk kadın basketbolunun tuğçe canıtez ve yasemen saylar(u: :() ile beraber en güzel basketbolcusu.
• 70

  sayesinde takimin ucluk ya da rebound yuzdeleri falan artmasa da, en azindan takimin guzellik yuzdesinin bir hayli arttigi basketbolcumuz. e o da lazim!
• 65

  gene bir şey oynamadığı bir sezondan sonra bir büyükten bir başka büyüğe transfer oldu. neden transfer ettik bilmiyorum ama galiba 3 büyüğün 3'ünün de formasını giydi. sinem kobal da böyle hiçbir şey oynamadan 5 büyük kanalın 4'ünde rol kesmişti.
  
  mor menekşeler-trt 1
  küçük sırlar-kanal d
  selena-atv
  dadı-show tv
  
  bilenler, çocuksu mahsun yüzüne aldanmayanlar senden pek bir şey beklemiyor esra. dadı'daki dilara kadar oynasan yeter.
• 90

  #1640700 numaralı entrynin girildiği saatlerde instagram hesabından "veda"sını açıklayan, takip eden günlerde ntvspor'da çok hoş bir programla onore edilen eski basketbolcu. genelde yabancı oyuncuların bel bağlandığı, hatta son yıllarda büyük takımların dünya çapında yıldızlara tesmli ettiği, bir pozisyonda olmasına rağmen kariyeri boyunca önemli işler yapmış, her daim yerli oyuncular arasında önemli bir yere sahip olmuş, düzgün bileğini istikrarı ve mücadelesi ile taçlandırmıştır. her ne kadar fark yaratan bir yıldız klasmanına giremese de fark yaratan oyunculardan olmuş, bu ülke kadın baksetbolunun kulüpler bazındaki tüm avrupa başarılarına bir şekilde dahil olmuştur. genellikle güzelliğiyle, düz adam imajı vermek istemeyen taraftarlarca ise üçlükleriyle hatırlanır. gel gelelim şahsi nazarımda en unutulmayacak "an", 20-30 kişiye oynanan ve sıkıcı bir haftasonu öğleden sonrası o dönem açık yayında olan gstv'de baygın baygın takip ettiğim bir lig maçında burnunun kırılması ve kenara geldiği anda yayına yansıyan hıçkırıklarıdır. o dakikadan sonra ister şampiyonluk maçı olsun, ister eğlenceli bir talk show programı olsun kendisini her gördüğümde yüreğimin burkulmasına sebep olmuştur televizyondan bizim oturma odasına, o bomboş salonda çınlaya çınlaya gelen hıçkırıklar.
  
  bu arada yer aldığı veda programı için;
  https://www.youtube.com/watch?v=FkVLP0qUclc