5473
bu sene galatasaray'da görev almayarak hem suyun öteki tarafına büyük zarar vermiş hem de galatasaray'a büyük fayda sağlamıştır. nasıl mı?
erden timur sandığımızdan çok daha zeki ve galatasaray'ı hepimizden çok daha seven bir insan. keşke kendisini şahsen tanısam ama meslek gereği biraz insan sarrafı olduğum için uzaktan da kendisinin nasıl bir karakter olduğunu ve ne zaman nerede ne şekilde hareket edeceğini sezebiliyorum. şöyle ki ;
erden timur, hem acun'dan hem koç'tan hem de bizim galatasaray camiasındaki çoğu kişiden daha baskın bir karakter. 2022-23 sezonunda bu baskınlığa hem tff nezdinde hem de futbol takımı nezdinde ihtiyacımız vardı. zira gs her anlamda yeniden yapılanıyordu. yeni bir vizyon, yeni bir futbol takımı hedefi, yeni tesisler vs vs. bu kritik eşik geçilirken erden timur gibi bir karaktere ihtiyacımız vardı. yani gerektiğinde masaya yumruğunu vuracak, gerektiğinde her futbolcunun abisi olacak, gerektiğinde dünya yıldızlarını ikna edebilecek ve en önemlisi taraftarın sevgilisi olacak birisi. mesela fb'li eski bir başkanın oğlu olan murat aşık bu durumu "bize de 90'lar tipi, erden timur gibi bir yönetici lazım" diye açıklıyor.
(not: yukarıda tff nezdinde baskınlık örneği olarak ligi bitirtmeyiz açıklaması bence her anlamda bir dönüm noktası)
artı olarak 2022 yazında galatasaray'ın hem maddi gücü hem de futbol takımının kalitesi fb ile yarışacak düzeyde değildi. bizim 2022 yazında öyle bir yapılanmaya gitmemiz lazımdı ki fb ile yarışacak bir takım (bir kulüp) değil, fb'yi ezecek, ligi rahat rahat domine edecek bir çehreye bürünmemiz lazımdı. (zira herkesin malumu olduğu üzere fb her zaman hakemler tarafından kayrılan bir kulüp. kendileri de bunu çok iyi biliyor, seslerinin çok çıkması nafile.) bu çehreye bürünürken de gönlünün her zerresini galatasaray'a adayan birisine ihtiyaç vardı. o da erden timur'du.
2022 yazında öyle bir takım kuruldu ki (hâlâ ekmeği yeniyor) bu takım fb'yi eze eze yenecek çehreye ulaştı. galatasaray futbol takımı, tarihinin en iyi dönemlerinde bile fb'yi her sene 3'lük yapamıyordu. ancak 2022 yazında çehresi değişen galatasaray artık bunu her sene yapabilir hale geldi. (ben 23 şubat'taki maçta da fb'yi büyük bir hezimete uğratacağımızı düşünüyorum.)
velhasıl kelam bu geçiş sürecinde erden timur gibi bir profile ihtiyacımız vardı. gönlünün her zerresini galatasaray'a adayan bir insana yani. ekonomik olarak erden timur sağladığı fayda cabası. 2 senede futbol takımı ve galatasaray her anlamda öyle bir değişti ki rakibimizle aramızdaki fark evereste ulaştı. sahada oynanan oyun 180 derece farklı. kulüp yönetimi 180 derece farklı. transfer hedefleri, avrupa hedefleri tamamen farklı. biz artık başka bir seviyedeyiz. her şirketin galatasaray'a sponsor olmak istemesi tesadüf değil. galatasaray şu anda türkiye'de futbolda tek marka oldu. ikinci bir marka yok.
bu değişim varken, galatasaray bu kadar öndeyken şu an puan farkı 8 diye demiyorum, puan farkı 3'ken bile fb'nin bizi geçeceğine inanan bir tane renktaş var mıydı? şimdi "hakemler fb'yi kayırırsa fb bizi geçebilir" dediğinizi duyar gibiyim, tabii ki hakem yönetimi her şeyi değiştirir. hakemi kimse yenemez, 2020-21 sezonundan beri aynısını diyorum. istediğiniz kadar iyi olun, hakemi yenemezsiniz. ancak 2022 yazından beri yönetimin bu işlerde doğru adımlar attığını düşünüyorum. tff başkanları koç'un bir dediğini iki etmeyebilir ama durum o kadar basit değil. zaten o kadar basit olsa fb geçen sene şampiyon olurdu. yönetim bu işleri doğru şekilde yapmayı öğrendi. en bariz örneğinden göztepe maçında* hakem torreira'nın pozisyonuna penaltı çalsa kamuoyunda herkes doğru derdi, gs iki puan kaybederdi. böyle böyle puan farkı erirdi. yani hakemler yarın 8 puan farkı kapatmak istesin, çok rahat kapanır.
aslında benim demek istediğim şey kısaca şu; biz iyi olalım, hakemler de önümüzü kesmesin, (fb'yi istedikleri kadar ittirebilirler önemli değil) sonunda yine galatasaray kazanır. çünkü yukarıda yazdığım gibi galatasaray futbol yönetimi olarak fb'ye 2,5 senede fark üstüne fark attı. bizim önümüz kesilmediği sürece de şampiyon oluruz. yönetim de 2022 yazından itibaren süregelen ilişkiler ile bu işi çözdü bence. biz iyi oynarak da hakemi yenebiliriz diyeniniz varsa 2020-21 sezonunu izlemesini öneririm. hakemler seni durdurmak isterse durdurur. nokta.
neyse en başta sorduğum soruya dönecek olursak 2022 yazından itibaren süregelen bu değişim artık meyvesini çok net şekilde verir oldu ve artık erden timur'a ihtiyaç kalmadı.
bu sezon özelinde kendisi eğer ki gs yönetiminde olsaydı koç'un ve acun'un seviyesizliğine inemez ve bu ikili kamuoyu önünde kendilerini haklı çıkarıp menfaat devşirirlerdi. 2 sene içinde değişen galatasaray'ın artık öne çıkacak, baskın bir karaktere ihtiyacı kalmadı. (he yarın ihtiyaç olur mu bilemem, burası bizansaray) aksine sakin, daha ağırbaşlı, daha uysal birisine ihtiyaç vardı. hatipoğlu ve kavukçu buna çok uygun. ne acun ne de koç bu ikisine sataşıyor mu? kendi şahsi işleri üzerinden vuruyorlar mı? bu ikiliyi seviyesiz bir ortama çekmeye çalışıyorlar mı? hayır. çünkü öyle bir kibirliler ki kendilerini bu ikisinden önde görüyorlar. eğer erden timur olsaydı çokça bu ikiliye cevap vermek zorunda kalırdı.
bu ikiliye cevap vermeyince ne oluyor, acun ve koç'un seviyesizliği ve kokuşmuş zihniyetleri daha bir ön plana çıkıyor. sonucunda bölünmüş tribün, her tribünde kavga eden fb'liler, yönetim istifa diye inleyen stad ve her maç sonunda yapı yapı diye konuşmanın artık taraftar nezdinde itibar görmemesi ile komik duruma düşen fb yönetimi...
en başta yazdığım gibi erden timur, bu sene galatasaray'da görev almayarak hem suyun öteki tarafına büyük zarar vermiş hem de galatasaray'a büyük fayda sağladı bence.
umarım ne demek istediğimi anlatabilmişimdir.
sevgiler...
erden timur sandığımızdan çok daha zeki ve galatasaray'ı hepimizden çok daha seven bir insan. keşke kendisini şahsen tanısam ama meslek gereği biraz insan sarrafı olduğum için uzaktan da kendisinin nasıl bir karakter olduğunu ve ne zaman nerede ne şekilde hareket edeceğini sezebiliyorum. şöyle ki ;
erden timur, hem acun'dan hem koç'tan hem de bizim galatasaray camiasındaki çoğu kişiden daha baskın bir karakter. 2022-23 sezonunda bu baskınlığa hem tff nezdinde hem de futbol takımı nezdinde ihtiyacımız vardı. zira gs her anlamda yeniden yapılanıyordu. yeni bir vizyon, yeni bir futbol takımı hedefi, yeni tesisler vs vs. bu kritik eşik geçilirken erden timur gibi bir karaktere ihtiyacımız vardı. yani gerektiğinde masaya yumruğunu vuracak, gerektiğinde her futbolcunun abisi olacak, gerektiğinde dünya yıldızlarını ikna edebilecek ve en önemlisi taraftarın sevgilisi olacak birisi. mesela fb'li eski bir başkanın oğlu olan murat aşık bu durumu "bize de 90'lar tipi, erden timur gibi bir yönetici lazım" diye açıklıyor.
(not: yukarıda tff nezdinde baskınlık örneği olarak ligi bitirtmeyiz açıklaması bence her anlamda bir dönüm noktası)
artı olarak 2022 yazında galatasaray'ın hem maddi gücü hem de futbol takımının kalitesi fb ile yarışacak düzeyde değildi. bizim 2022 yazında öyle bir yapılanmaya gitmemiz lazımdı ki fb ile yarışacak bir takım (bir kulüp) değil, fb'yi ezecek, ligi rahat rahat domine edecek bir çehreye bürünmemiz lazımdı. (zira herkesin malumu olduğu üzere fb her zaman hakemler tarafından kayrılan bir kulüp. kendileri de bunu çok iyi biliyor, seslerinin çok çıkması nafile.) bu çehreye bürünürken de gönlünün her zerresini galatasaray'a adayan birisine ihtiyaç vardı. o da erden timur'du.
2022 yazında öyle bir takım kuruldu ki (hâlâ ekmeği yeniyor) bu takım fb'yi eze eze yenecek çehreye ulaştı. galatasaray futbol takımı, tarihinin en iyi dönemlerinde bile fb'yi her sene 3'lük yapamıyordu. ancak 2022 yazında çehresi değişen galatasaray artık bunu her sene yapabilir hale geldi. (ben 23 şubat'taki maçta da fb'yi büyük bir hezimete uğratacağımızı düşünüyorum.)
velhasıl kelam bu geçiş sürecinde erden timur gibi bir profile ihtiyacımız vardı. gönlünün her zerresini galatasaray'a adayan bir insana yani. ekonomik olarak erden timur sağladığı fayda cabası. 2 senede futbol takımı ve galatasaray her anlamda öyle bir değişti ki rakibimizle aramızdaki fark evereste ulaştı. sahada oynanan oyun 180 derece farklı. kulüp yönetimi 180 derece farklı. transfer hedefleri, avrupa hedefleri tamamen farklı. biz artık başka bir seviyedeyiz. her şirketin galatasaray'a sponsor olmak istemesi tesadüf değil. galatasaray şu anda türkiye'de futbolda tek marka oldu. ikinci bir marka yok.
bu değişim varken, galatasaray bu kadar öndeyken şu an puan farkı 8 diye demiyorum, puan farkı 3'ken bile fb'nin bizi geçeceğine inanan bir tane renktaş var mıydı? şimdi "hakemler fb'yi kayırırsa fb bizi geçebilir" dediğinizi duyar gibiyim, tabii ki hakem yönetimi her şeyi değiştirir. hakemi kimse yenemez, 2020-21 sezonundan beri aynısını diyorum. istediğiniz kadar iyi olun, hakemi yenemezsiniz. ancak 2022 yazından beri yönetimin bu işlerde doğru adımlar attığını düşünüyorum. tff başkanları koç'un bir dediğini iki etmeyebilir ama durum o kadar basit değil. zaten o kadar basit olsa fb geçen sene şampiyon olurdu. yönetim bu işleri doğru şekilde yapmayı öğrendi. en bariz örneğinden göztepe maçında* hakem torreira'nın pozisyonuna penaltı çalsa kamuoyunda herkes doğru derdi, gs iki puan kaybederdi. böyle böyle puan farkı erirdi. yani hakemler yarın 8 puan farkı kapatmak istesin, çok rahat kapanır.
aslında benim demek istediğim şey kısaca şu; biz iyi olalım, hakemler de önümüzü kesmesin, (fb'yi istedikleri kadar ittirebilirler önemli değil) sonunda yine galatasaray kazanır. çünkü yukarıda yazdığım gibi galatasaray futbol yönetimi olarak fb'ye 2,5 senede fark üstüne fark attı. bizim önümüz kesilmediği sürece de şampiyon oluruz. yönetim de 2022 yazından itibaren süregelen ilişkiler ile bu işi çözdü bence. biz iyi oynarak da hakemi yenebiliriz diyeniniz varsa 2020-21 sezonunu izlemesini öneririm. hakemler seni durdurmak isterse durdurur. nokta.
neyse en başta sorduğum soruya dönecek olursak 2022 yazından itibaren süregelen bu değişim artık meyvesini çok net şekilde verir oldu ve artık erden timur'a ihtiyaç kalmadı.
bu sezon özelinde kendisi eğer ki gs yönetiminde olsaydı koç'un ve acun'un seviyesizliğine inemez ve bu ikili kamuoyu önünde kendilerini haklı çıkarıp menfaat devşirirlerdi. 2 sene içinde değişen galatasaray'ın artık öne çıkacak, baskın bir karaktere ihtiyacı kalmadı. (he yarın ihtiyaç olur mu bilemem, burası bizansaray) aksine sakin, daha ağırbaşlı, daha uysal birisine ihtiyaç vardı. hatipoğlu ve kavukçu buna çok uygun. ne acun ne de koç bu ikisine sataşıyor mu? kendi şahsi işleri üzerinden vuruyorlar mı? bu ikiliyi seviyesiz bir ortama çekmeye çalışıyorlar mı? hayır. çünkü öyle bir kibirliler ki kendilerini bu ikisinden önde görüyorlar. eğer erden timur olsaydı çokça bu ikiliye cevap vermek zorunda kalırdı.
bu ikiliye cevap vermeyince ne oluyor, acun ve koç'un seviyesizliği ve kokuşmuş zihniyetleri daha bir ön plana çıkıyor. sonucunda bölünmüş tribün, her tribünde kavga eden fb'liler, yönetim istifa diye inleyen stad ve her maç sonunda yapı yapı diye konuşmanın artık taraftar nezdinde itibar görmemesi ile komik duruma düşen fb yönetimi...
en başta yazdığım gibi erden timur, bu sene galatasaray'da görev almayarak hem suyun öteki tarafına büyük zarar vermiş hem de galatasaray'a büyük fayda sağladı bence.
umarım ne demek istediğimi anlatabilmişimdir.
sevgiler...
