transfer için çok emek veren yöneticimiz. 13. olmuş takıma yaptığı transferler ve de şampiyonluğumuz hemen unutuldu sanırım. yazmayayım yazmayayım diyorum da insan dayanamıyor. geçen sene şampiyon olmuş takım neredeyse korundu, üzerine zaniolo ve rashica yerine tete ve zaha alındı, bir de ziyech eklendi. ıcardi'nin bonservisi alındı, nelsson ve boey takımda tutuldu. yedek kaleci alındı. sol beke angelinho eklendi. uzun süredir söylediği şeyse, ortasaha için eylülü bekleyeceğiz, mevcut kadromuz bu süreci atlatırdı ve dediği de oldu.
bazen kafayı yememek için ekstra sabır gerekiyor, ligte geçen sene kaybettiğimiz deplasmandan öyle ya da böyle berabere ayrıldık, içerde trabzonspor'u yendik, avrupada yenilmeden gruplara kaldık. kötü giden ne? eksik olan ne? ortasaha eksik deniliyor, elinde torreira, oliviera, midjso, berkan, kerem d. vardı ve bu süreci atlatabileceğimiz düşünüldü, sonuçta da atlattık. avrupadan mi elendik, ligte iki maçı mı kaybettik? olan ne? ne bu yangının sebebi kaç haftadır? olmamış şeylerin korkusu üzerinden "şöyle olsaydı görürdüm" diye yangın yapılıyor. ligte kaçıncı haftasını oynayan kuzeyli takım bizi zorladı diye bu kadar yangın saçmalık ötesi, nitekim ilk maç daha farklı da bitebilirdi ve nihayetinde de toplamda 5 gol atıp 3 gol yiyerek turu geçtik, tekrar ediyorum turu biz geçtik. hem de fener medyasının abarttığı ve sizin kötümserliklerden kötümserlik seçtiğiniz gibi ezilerek ya da inanılmaz pozisyon vererek değil, beklediğimizden daha fazla zorlanarak geçtik.
bakın ilk maçta
* molde öne geçti ve biz reaksiyon verip oyunu toparlayıp öne geçtik. devamında doğal olarak geriye düşen takım baskıyı arttırdı. tam tersi olsa biz baskı kuracaktık. ikinci maçta
* da bu defa biz öne geçtik, doğal olarak onlar gol aradı ve baskıyı kurdular. senaryolar tam tersi gerçekleşebilirdi. biz çok fazla pozisyon bulup molde 5 gol atıp türü geçse daha mı mutlu olacaktınız? yazarlarımızı ve de genel olarak insanımızı anlıyorum aslında, geleceğe dair endişeler o kadar içimize işlemiş ki, her alanda bunun dışa vurumuyla karşı karşıya kalıyoruz ama arada bir uzaklaşıp, azcık da mantıklı düşünmek lazım. o zaman bazı şeyleri farkedip, reaksiyonda gereksiz seviyelere çıkmayız.
eylül geldi çattı, berkan ayrıldı, midjso gidecek ve oraya duruma göre bir ya da iki isim eklenecek. muhtemelen almak istediğimiz isimleri hem fiyat olarak hem de uygunluk olarak değerlendirip en doğru karar verilecektir. devamına bakacağız hep beraber. sevgili erden timur kaç defa söyledi "oraya özel bir isim istiyoruz ama şu anda kulüpler fazla para istiyor ya da oyuncular avrupadan teklif bekliyor, avrupada tahta kapansın o bölgeyi en iyi isimle kapatacağız" diye. "ne zaman hazır olacak yok kaybedersek hesabı sorulur vs" demenin bir anlamı yok, bu durumda peki bu olasılıklar olmaz da işler iyi giderse sizden hesap sorulacak mı? (bu yangını yapma çabasındakilere soruyorum). gerçekten negatifliği genel olarak sevmiyorum ama son dönemde işler kötü gitmiyorken bu kadar negatif hava pompalanmasını da iyi niyetli bulmuyorum. heyecanlı kardeşlerime de oyuna gelmemelerini tavsiye ediyorum. geçen sezon da daha bu aylarda fenerbahçe şampiyon ilan edilmiş, galatasaray ilk 4e giremez denilmiş, icardi ve torreira'nın kazık olduğu söylenmişti. sonuç ortada. hep beraber sürece bakıp, aklıselimle değerlendirme yaparız. daha testi kırılmadan çocuğu dövmenin kimseye faydası yok bu aşamada. saygılarımla.