658
futbol/spor seneden seneye değişiyor, oyun, teknik direktörler/koçlar, oyuncular, sistemler -lar, -ler, -lur- lür... takibi de değişmeli, takip ettiğini aktardığın da. artık öyle yalnızca sporcu ismini söyleyerek maç aktarmak kalmadı. spikerlik büyük seviye atladı. yorumculuk da keza. en az izlediğim karşılaşmanın verdiği keyif kadar önemli; maçı anlatanlar/yorumlayanlar.
ercan taner başarılarımızın bir çoğuna sesini kazıdı evet, ses rengi hoş, aşinayız vs. fakat caner eler'i, kaan kural'ı, murat kosova'yı, okay karacan'ı, emre yazıcıol'u, emre özcan'ı, erman yaşar'ı, orkun çolakoğlu'nu, inan özdemir'i, ismail şenol'u, erdem bitik'i (mutlaka şu an aklıma gelmeyenler var) dinledikten sonra işlerin değiştiğini anlayamayan spikerler/yorumcular bir zahmet dönüp kendilerine bir baksınlar ne konuşuyorum diye. tugay kerimoğlu'ndan metin tekin'e, ercan taner'den melih şendil'e aklınıza süper lig yayıncı kuruluşu ile alakalı kim geliyorsa... önder'ini özen'ini, rüştü'sünü vs.'sini saymıyorum bile...
araştırmadan, takip etmeden, detaylarına inmeden, kafa yormadan, "işimiz bu bizim, hallederiz!" mantığı ile hiçbir iş yürümez. yürümüyor da. bu mesleği profesyonel olarak yapanlara sözüm... bu işten para kazanıyorsunuz ve sizleri milyonlar dinliyor. ya kendinize çeki düzen verin işinize adapte olun, konuştuğunuza, aktardığınıza dikkat edin, yorumlayın, etki altında kalarak bildiğinizi söylemekten çekinmeyin, araştırıp geliştirin kendinizi ya da çok daha iyisini yapabileceklere bırakın bir zahmet.
ben offside gördüğünde "çok tartışılacak bir pozisyon" diyecek spikerden ziyade "pozisyonun tekrarında da net olarak görüyoruz ki bu açıkça offside" diyecek kişiyi de arıyorum esasında... oyuncu ismini bağırmaktan başka bir şey yapmayanını arıyorum... bir miktar yabancı spiker ve yorumcuları takip etmiş, onların maçları nasıl yorumladığını algılamış ve aktarımını ona göre yapacak olanları arıyorum. bıktım artık etliye sütlüye karışmayan, fikrini beyan edemeyen, sporun özünü, fair play'i, profesyonelliği kavrayamamış, ne konuştuğunu bilmeyen, araştırmayan, globalleşemeyen televizyon insanlarından. bunun bir show business olduğunun farkında olmayan, sporun bir yandan da bir eğlence olduğundan bihaber, baskı altında kalmış ve ne anlattığını bilmeyen, "aman bana bi' şey olmasın"cılardan...
salın abicim. farkındasınız veya değilsiniz bilemiyorum ama biz baya baya farkındayız, komik duruma düşüyorsunuz. senelerce uğraşıp altını doldurduğunuz o kariyerleriniz orta yolda olduğunuzu fark ettirmek istediğiniz bir hiç uğruna, genellikle de yeniliğe yetişemediğinizden dolayı kepaze oluyor. etrafınızda bunları size söyleyecek kimse de yok... umarım okuyorsunuzdur ama algılayabileceğinizi de düşünmüyorum açıkçası... işin kötüsü olan biz dinleyiciye oluyor.
ercan taner başlığından kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla!