1999-2000 sezonunda galatasaray'ın uefa kupası maçlarını anlatmanın bedelini malesef 18 senedir ödeye ödeye bitiremeyen abimiz. o sezon anlattığı maçlarda çok kereler kendinden geçti, hala daha kullanılan nice efsanevi tabirler kullandı, kendi adına sezonu
galatasaray finalde ağlamak istiyorum şeklinde bitirdi. çünkü o maçların her biri kendi başına türk futbol tarihi için bir ilkti. aradan 18 yıl geçti. kaç tane avrupa kupası çeyrek finali, kaç tane avrupa kupası yarı finali görebildi bu ülke futbolu? ama işte sırf bir tarih yazılırken kendinden geçti diye hala daha maçın çapına bakmadan bağırıp çağırmakla yükümlü görülüyor bu güzel insan. oysa muhabirlikten de geldiği için özellikle seksenlerin sonu doksanların epey başındaki döneme dair hemen her branştan müthiş bir bilgi birikimi var. ancak şampiyonlar ligi grup ilk maçında adamdan hala daha ellen road performansı beklemek gibi tarifsiz bir ruh hali içinde olduğumuz için bütün maçı inşallah gol falan olmaz da saçma sapan coşup acayip isim tamlamaları yapmak zorunda kalmam tedirginliğiyle anlatıyor...
sesini duyunca ister istemez bir gülümseme gelse de kendisinin anlattığı özellikle avrupa maçlarını dinlemek gerçekten yürek burkucu oluyor.