1798
bir kulüp düşünün, anadoluda parlayan tüm yetenekli gençleri hemen kapan ve oynatmayıp onları körelten ve bunu da genelleme yaparak ''ya zaten anadoludan büyük takıma geldimi oynayamaz topçular fenerbahçe'nin ne suçu var'' diyen bir taraftar zihniyeti.
sonra bir taraftar düşünün bir yaz sabahı açıyor televizyonu kulüp başkanı'nın gözaltına alındığını görüyor ve hemen ''bizim suçumuz yok siyasi işler maçlarla alakası yok'' diyebiliyor. sonra savcı tamam diyor ve internetten iddianame yayınlanıyor, satır satır herşey apaçık ortada, telefon konuşmaları, başkanın kendi kulübüne küfür etmesi, şifreli konuşmalar. ve bu taraftar hala çıkıp ''suçumuz yok bak olsa tff ceza verirdi hehehe '' diyebiliyor. taraftarı yine bir nevi anlarsın çünkü taraftar duygusuyla hareket ediyor ve aşık olduğu bu renklerin kirlenmesine inanamıyor peki bunu anladık.
yöneticiler, divan kurulu, kısaca başkanlık seçiminde kim oy veriyorsa o insanlar. özellikle onların taraftarlardan muaf hareket edip duygularıyla değil mantıklarına uygun hareket etmeleri gerekir çünkü orası ciddi bir makam ve bir farkları olması gerekiyor.
bu olayları normal takım tutmayan bir türk vatandaşı okusa ve olanlardan haberdar olmasa ''başkanı değiştirin o kadar şey yapmış kulübe suçsuz bile olsa ...... '' diye örnek vererek devam ettirirdi cümlesini. ama fenerbahçe divan kurulu bu olayları bildiği halde başkanlarıyla yola devam etti ve bir nevi başkanlarına güven oyu gönderdi. taraftarın ise her özel günde cezaevine gidip, orda kutlama yapma girişimleride bunun yanında tabi.
işte böyle bir kulüptür fenerbahçe.
sonra bir taraftar düşünün bir yaz sabahı açıyor televizyonu kulüp başkanı'nın gözaltına alındığını görüyor ve hemen ''bizim suçumuz yok siyasi işler maçlarla alakası yok'' diyebiliyor. sonra savcı tamam diyor ve internetten iddianame yayınlanıyor, satır satır herşey apaçık ortada, telefon konuşmaları, başkanın kendi kulübüne küfür etmesi, şifreli konuşmalar. ve bu taraftar hala çıkıp ''suçumuz yok bak olsa tff ceza verirdi hehehe '' diyebiliyor. taraftarı yine bir nevi anlarsın çünkü taraftar duygusuyla hareket ediyor ve aşık olduğu bu renklerin kirlenmesine inanamıyor peki bunu anladık.
yöneticiler, divan kurulu, kısaca başkanlık seçiminde kim oy veriyorsa o insanlar. özellikle onların taraftarlardan muaf hareket edip duygularıyla değil mantıklarına uygun hareket etmeleri gerekir çünkü orası ciddi bir makam ve bir farkları olması gerekiyor.
bu olayları normal takım tutmayan bir türk vatandaşı okusa ve olanlardan haberdar olmasa ''başkanı değiştirin o kadar şey yapmış kulübe suçsuz bile olsa ...... '' diye örnek vererek devam ettirirdi cümlesini. ama fenerbahçe divan kurulu bu olayları bildiği halde başkanlarıyla yola devam etti ve bir nevi başkanlarına güven oyu gönderdi. taraftarın ise her özel günde cezaevine gidip, orda kutlama yapma girişimleride bunun yanında tabi.
işte böyle bir kulüptür fenerbahçe.
