53
kendi adıma konuşmak gerekirse 28. hafta, 19 nisan 2009 istanbul bb galatasaray maci ile yeniden başlayacak olan sezondur. bahar aylarını "kupa" uğruna dönen binbir türlü oyun ve yaşanan/yaratılan gerilimlerin uzağında sakin bir havada geçirme ihtimalinin bile farklı ve çok da alışkın olmadığımız bir tecrübe olduğu kesin. sezon başında büyük hedeflerimiz, beklentilerimiz vardı ama olmayınca olmuyor işte. bu saatten sonra liderle puan farkı açılır mı, kapanır mı; peşinen kesin bir şey söylememiz imkansız. ancak o "arma", o "aşk", o renkler 7 kere daha sahaya çıkacaktır bu sezon dahilinde. 7 kere daha iki saatliğine duracaktır sarı-kırmızı'ya "adanmış hayatlar". galatasaray adinin oldugu her yerde bir umut vardir; ama az, ama çok. herşey aleyhimize gibi görünse de "bitti" demek için henüz erken. öyle ya da böyle oynanacak 7 maç, ortada duran 21 puan var. hiçbirşey yoksa bile 7 tane "galatasaray" maçı, sezon boyunca şans bulamamış birçok oyuncuyu izleme imkanı var.
elbette ki galatasaray adının en çok yakıştığı yer sıralamanın tepesidir. o noktanın biraz uzakta kalmış olması üzücü olsa da insan böyle zamanlarda daha bir sahipleniveriyor galatasaray'ı. bütün gelişmeler can sıkıcı olsa da takıma "sırt dönmek" gibi bir eğilim gözlüyorum yakın çevremde ki, hepsinden daha yaralayıcı olan o...
elbette ki galatasaray adının en çok yakıştığı yer sıralamanın tepesidir. o noktanın biraz uzakta kalmış olması üzücü olsa da insan böyle zamanlarda daha bir sahipleniveriyor galatasaray'ı. bütün gelişmeler can sıkıcı olsa da takıma "sırt dönmek" gibi bir eğilim gözlüyorum yakın çevremde ki, hepsinden daha yaralayıcı olan o...