• 9
    (bkz: seyretmeden ölmemeniz gereken 50 spor olayı)

    25 mayıs 1901'de la boca'da river plate kuruldu.. hikayeye göre kulüp kurucuları bir karnaval gecesinin sonunda dinlenecek yer arayan bir atlı yük arabasının arkasında gördükleri kirli kırmızı şeritten esinlenip bunu beyaz forma üzerine kullanırlar ve bu kırmızı şeridin üzerine kulüp armasını da ekleyerek gelmiş geçmiş en özgün formalardan birini yaratmıştır. river plate'in kurulmasından yaklaşık 4 yıl sonra 3 nisan 1905'te beş italyan göçmenin biraraya gelerek boca'yı kurması ile ezeli rekabet te başlar. boca renklerini buenos aires limanına demirleyen bir isveç gemisinin renklerinden alır ve sarı-mavi formayı da böylece giymeye başlar.

    1930'lu yıllara kadar yaşanan şanssız dönem yerinden yurdundan sürülen acıların çocuğu river hikayesi- 1930'lu yıllarda kulübü bernabé ferreyra'nın satın alması ile değişir ve yazımızın başında belirttiğim gibi river plate bu tarihten sonra los millionarios olarak anılmaya başlar. bu olayla birlikte günümüze dek gelinen tarihsel süreç içerisinde artık her iki kulübünde hangi toplumsal sınıfları temsil ettiği kalın çizgilerle belirlenmiş olur. bir anlamda river zenginleri, boca alt kesimi temsil eder.

    iki takımında dünya futboluna hediye ettiği futbolcular saymakla bitmez. ama o futbolcular arasında gelmiş geçmiş en büyük futbol ilahı, diego armando maradona'dır. hala boca ve arjantin milli takımının maçlarını formasını üzerine geçirip elinde kaşkolunu sallayarak ve şarkılar söyleyerek seyirci ile iç içe izleyen maradona ile birlikte juan roman riquelme, carlos tevez, caniggia, kily gonzalez en başta sayılacak diğer futbol yıldızları. bir dönem oscar cordoba'da bu kulübün formasını giydi ve la doce yani 12. oyuncu lakaplı boca taraftarının gönlünü kazandı. river formasını giyen gelmiş geçmiş en ünlü futbolcu ise real madrid forması da giyerek avrupa'da kazanılamamış kupa bırakmayan alfredo di stéfano'dur. akla gelen diğer isimlerse bir başka efsanevi futbolcu mario kempes, fenerbahçe'li taraftarların ağzına bir parmak bal çalıp giden ariél ortega, juan pablo sorin, hernan créspo, pablo aimar. ama bir de her iki kulübün formasını giyenleri hatırlatmak istiyorum, gabriél batistuta ve caniggia gibi her iki takımın taraftarlarının da sahiplenemediği, benimseyemediği isimler.

    her iki kulübün başarılarına baktığımızda ligde daha başarılı gözüken river plate'e karşı uluslararası düzeyde boca'nın belirgin üstünlüğü göze çarpıyor. river plate'in 26 lig kupası'na, 1 intercontinental kupası'na ve 2 copa america'sına karşılık, boca'nın 20 lig kupası, 3 intercontinental kupası ve 5 copa america'sı var.

    maçlarını 60.000 kişilik la bonbonera'da yani çikolata kutusu'nda oynayan boca, river deplasmanına gittiğinde 66.000 kişilik el monumental'de ağırlanıyor. river plate'in stadyum kapasitesi daha fazla -bu sanırım zenginlerin kulübü olmaktan da kaynaklanıyor- ama arjantinlilerin %40'ı boca ve %32'si river plate taraftarı olduğu için bu alanda da üstünlük boca'ya geçmiş gözüküyor.

    boca taraftarları rakip takımın taraftarlarına gallinas yani tavuklar ismini takmıştır. onlara göre river taraftarları korkaklardan oluşur. ama futbolun içine kattıkları şiddet duygusu gözönüne alındığında river plate tribünlerindeki los borrachos del tablon, öz türkçesi ile tribün sarhoşları en fanatik gruplardan biridir. river taraftarları boca'lılara los puercos yani domuzlar der. bu grubun maç öncesinde stada getirdikleri boca sembolü olan kanaryaların kafalarını kopararak futbol teröründe ne kadar ileri gidebildikleri bilinen bir gerçektir. en bilinen olaylardan bir tanesi de 2-0 river plate üstünlüğü ile sona eren bir maç sonrasında boca'lı fanatiklerin 2 river plate taraftarını öldürüp buenos aires'in boş duvarlarına artık maç 2-2 yazılarını yazmaları.

    bu derbi her haliyle hem sportif anlamda, hem tribün ve taraftar grupları açısından, hem de yaşanan ve yaşatılan futbol terörü ile toplumdaki farklı sınıfları karşı karşıya getiren en köklü rekabettir.

    sadece kimin kimi kaç kez yendiğinden ibaret olmayan, saha içerisindeki skorun saha dışında birbirilerini öldürerek eşitlendiğini varsayma noktasına kadar getirilen bir spor olayıdır, hatta bundan da öte iki sınıfın birbirileri ile yaptıkları varolma ve üstün gelme mücadelesidir. ölmeden önce buenos aires'e yolunuz düşerse mutlaka izleyin ama yolunuz düşmese de en azından evinizde biranızı alıp yanında bir paket çerezle tv başına geçip seyrederek hissetmeye çalışın bu derbi atmosferini.

    son söz olarak ; arjantinli gazeteci herman soro, galatasaray dergisi'nde yer alan bir haberde ülkesindeki futbol gerçeğini şöyle ifade eder; güney amerika' da futbol, bir ölüm-kalım meselesidir. avrupa' da taraftarlar, normal bir yaşam standardıyla mutlu olabilirler. fakat arjantin' de mutlu olanlar, sadece tuttuğu takımın son maçından galibiyetle ayrılanlardır.

    http://harrycoolthevitalblogforall.blogspot.com/...ada-river-plate.html
App Store'dan indirin Google Play'den alın