27 haziran 2012 portekiz ispanya maçı

olaya objektif bakacak olursak her iki takım açısından da gayet hareketli bir maçtı ama yine çok pis sıkıldım anasını satayım, pavlov refleksi misali ispanya'yı görünce direkt uykum geliyor oysa sahada gayet açık bir futbol oynandı, portekiz başta olmak üzere iki takım da yaldır yaldır ataklar ile birbirlerinin kalesini yokladı ama şutlar kaleyi bulmakta zorlanınca gol de gelmedi haliyle, yine de 90 dakika seyir zevki açısından fena değildi sanki ama son 20 dakikasında istemsizce uyukladım. bu süreçte dümen portekiz'in elindeydi ve acayip derecede konsantre olmuş bir ronaldo ile müthiş bir atak sistem uygulayarak ispanya'ya o bilindik futbollarını hiç oynatmadılar. uzatmaların ise tamamında uyuklamış olabilirim. uzatmalarda portekiz yoruldu ve ispanya sazı biraz eline aldı, anasını bellediğim 4-6-0 sistemine geri dönünce* kırmızılar, yine pas mas yaparak işi kıvıracaklardı az kalsın ama onca çabaya rağmen olmadı bu sefer. zaten uzatmaları da aynı zevkte geçen pek az maç vardır, iki takım da seri penaltı atışları psikolojisine girer ve oyun soğur.

penaltıları gözüm kırpmadan izledim. ulan, ronaldo gibi bir silah var elinde turşusunu mu kuracaksın? hayret bir şey ya adam penaltı atamadı bile, diğer takımdan ramos attı, pique attı, portekiz'den pepe attı bruno alves attı, lakin dünyanın en iyi oyuncularından biri olan ronaldo izledi arkadan... iyi anasını satayım 2014'te atar artık işe bak! yatacak yerin yok bento, 4-6-0 sistemi yüzünden senin de yatacak yerin yok del bosque, kurtuldum sanma...

(bkz: penaltıcısı bruno alves olanın burnu boktan kurtulmazmış)