24
2012-2013 sezonunda almak zorunda olduğumuz kupa. tanım bu.
eurocup'ı almak zor... öncelikle, tabi ki bu kupaya cska moskova, olympiakos, montepaschi siena falan katılmıyor. ancak, bizi geçtiğimiz sene 20* 2 kez yenen unics kazan ayarında takımlar var. bir çok ters takım da var. örneğin, beşiktaş milangaz gibi. bunlar bizden kazanmamamız için bizden bağımsız olan etkenler. kendi içimizde kupayı almamızı engelleyecek olan etmenler ise şunlar;
1) oktay mahmuti'nin gitmesi.
tabi ki, koçun gitmesi bizim için, sözlükteki çoğu kişi için üzücü. ancak giden başka bir koç olsaydı da gelen oktay mahmuti olsaydı, yine bir yeniden yapılanma gerekecekti. oktay mahmuti'nin felsefesi 2 senedir takıma oturdu. takım artık bu sistemi kanıksadı. uzun yıllar sonra ilk defa bir çok yabancı oyuncuyu elimizde tuttuk. ilk kez organize hareket etti galatasaray erkek basketbol takımı, uzun yıllar sonra. ve şimdi bütün bunlar değişecek.
2) yeni bir koçun gelecek olması
yeni koç, yeni hayat, yeni umutlar...gelecek, kendi sistemini oturtacak ve eurocup'ı alacak. ama bu kadar tozpembe olmayacak. elbette ki. ilk başta sistem oturmayacak. daha sonra beko basketbol ligi'nde 3. ve 4. haftada mağlubiyetler gelece. ve bunlardan biri de fenerbahçe mağlubiyeti olursa, tribünlerden, ''oktay mahmuti'' sesleri yükselecek.
bu sezon yeni bir sayfa açacağız. ne kadar beyaz olacak orasını bilemiyoruz. mahmuti'nin sayfası bembeyaz kapandı. kirletmesine izin vermediler sayfasını. bembeyaz bir sayfa kapanırken açılacak sayfa biraz kirli beyaz. üzerinde hakan üstünberk'in gidişinin tozları olacak. mahmuti, dönüp sırtını giderken, ünal aysal egosuna yenik düşmüşken, bizim oktay abi'ye, aileden birine ''gitme.'' diyemeyişimiz olacak o yeni sayfanın üstünde. yeni sayfamızda, biraz gözyaşı olacak. biraz karmaşık olacak yeni sayfamız, kaos olacak içinde.
ama biz galatasarayız. biz geçen sene top 8 hayali kuruyorduk eurolig'de. evvelki sene küme düşmeyişimizi kutluyorduk. biz yenilmez armada'yız. çok çıktık biz düştüğümüz yerden, çok ayağa kalktık. yine kalkacağız. eurocup'ı almak zor, alacağız.
eurocup'ı almak zor... öncelikle, tabi ki bu kupaya cska moskova, olympiakos, montepaschi siena falan katılmıyor. ancak, bizi geçtiğimiz sene 20* 2 kez yenen unics kazan ayarında takımlar var. bir çok ters takım da var. örneğin, beşiktaş milangaz gibi. bunlar bizden kazanmamamız için bizden bağımsız olan etkenler. kendi içimizde kupayı almamızı engelleyecek olan etmenler ise şunlar;
1) oktay mahmuti'nin gitmesi.
tabi ki, koçun gitmesi bizim için, sözlükteki çoğu kişi için üzücü. ancak giden başka bir koç olsaydı da gelen oktay mahmuti olsaydı, yine bir yeniden yapılanma gerekecekti. oktay mahmuti'nin felsefesi 2 senedir takıma oturdu. takım artık bu sistemi kanıksadı. uzun yıllar sonra ilk defa bir çok yabancı oyuncuyu elimizde tuttuk. ilk kez organize hareket etti galatasaray erkek basketbol takımı, uzun yıllar sonra. ve şimdi bütün bunlar değişecek.
2) yeni bir koçun gelecek olması
yeni koç, yeni hayat, yeni umutlar...gelecek, kendi sistemini oturtacak ve eurocup'ı alacak. ama bu kadar tozpembe olmayacak. elbette ki. ilk başta sistem oturmayacak. daha sonra beko basketbol ligi'nde 3. ve 4. haftada mağlubiyetler gelece. ve bunlardan biri de fenerbahçe mağlubiyeti olursa, tribünlerden, ''oktay mahmuti'' sesleri yükselecek.
bu sezon yeni bir sayfa açacağız. ne kadar beyaz olacak orasını bilemiyoruz. mahmuti'nin sayfası bembeyaz kapandı. kirletmesine izin vermediler sayfasını. bembeyaz bir sayfa kapanırken açılacak sayfa biraz kirli beyaz. üzerinde hakan üstünberk'in gidişinin tozları olacak. mahmuti, dönüp sırtını giderken, ünal aysal egosuna yenik düşmüşken, bizim oktay abi'ye, aileden birine ''gitme.'' diyemeyişimiz olacak o yeni sayfanın üstünde. yeni sayfamızda, biraz gözyaşı olacak. biraz karmaşık olacak yeni sayfamız, kaos olacak içinde.
ama biz galatasarayız. biz geçen sene top 8 hayali kuruyorduk eurolig'de. evvelki sene küme düşmeyişimizi kutluyorduk. biz yenilmez armada'yız. çok çıktık biz düştüğümüz yerden, çok ayağa kalktık. yine kalkacağız. eurocup'ı almak zor, alacağız.