108
başı kıçı ne olursa olsun arda'ya ağabeyliğini hissettiren futbolcudur semih. galatasaraylıyım bilindiği gibi... arda'ya hiç bir durumda laf söyletmem. ama semih'e karşı yaptığı da takdir edilecek bir hareket değildi. tabi semih tarafından gelen ilk hamle sonrası bir birlerine tutuşmaları, arda açısından biraz daha hafifletici sebep sayılabilir. şimdi asıl söylemek istediğime gelecek olursak;
- semih hamle yaptı ardından arda..
- semih çıkıp açıklama yaptı maç sonunda, arda da çıkıp cevap verdi.
- semih ertesi gün özür diledi olayı baştan yorumladı, sonrasında yine arda.
demek ki neymiş, gerçekten aralarında bir ağabey-kardeş ilişkisi varmış. her ne kadar bizler başka taraflara çekmek istesek de... kardeşi olanlar bilirler. küçükler hep büyüklerinin izinden gider, yaptıklarını yapar, kendilerine bir şekilde örnek alırlar. sanırım ardamızla semihimiz arasında da buna benzer şeyler yaşanıyor. semih maç esnasında arda'yı daha farklı şekilde uzaklaştırmaya çalışsaydı eminim arda da daha uysal davranacaktı. yahut maç sonrası semih arda için, kardeşini azarlar tarzda değil de bekli biraz daha yumuşak şekilde uyarsaydı ya da televizyonlara hiç çıkmayıp direkt arda'nın cebini arayıp "yaptığın yakıştı mı? sen benim kardeşimsin" vs.vs. tarzında fırça bile atsaydı, ikisi arasındaki olay bu noktaya bile gelmezdi. gerçi hoş, aralarında büyütecek çok da bir şey olduğunu sanmıyorum ama.
bizler galatasaray ve fenerbahçe’ye gönül verenler olarak televizyon başında, statlarda ya da bilgisayar karşınında bu kadar heyecanlanıp bir birimizi kırabiliyorsak, onları biraz daha anlayışla karşılayıp hoş görmemiz gerekmez mi? bu işten hem para kazanıp, hem de çocukluğundan beri hayalini kurduğu takımlarda oynayanlar onlar. onların stres ve heyecanı bizlerin kat kat fazlasıdır, eminim.
kendi tarafımdan bakacak olursam; semih şentürk halen, fenerbahçe’de top koşturan futbolcular içerisinde bana en sempatik gelenidir. biliyorum ki arda turan da bütün fenerbahçeliler için olmasa da önemli bir kısmı için aynı şeyleri ifade ediyor. ben hala milli takımın euro08 finallerindeki görüntülerle hatırlıyorum ikisini de. attıkları golleri anımsıyorum. maç içindeki heyecanlarımı, yaptığım totemleri ve maç sonlarını düşünüyorum. türkiye’den binlerce kilometre uzaktayken bile, msn başında arkadaşlarımla sevinebildiğim anları hatırlıyorum. maç günlerinin ertesinde onca yabancının arasında gururla gezmemi sağladıkları için hala minnettarım.
http://vincasports.blogspot.com/...rka-teker-oraya.html
- semih hamle yaptı ardından arda..
- semih çıkıp açıklama yaptı maç sonunda, arda da çıkıp cevap verdi.
- semih ertesi gün özür diledi olayı baştan yorumladı, sonrasında yine arda.
demek ki neymiş, gerçekten aralarında bir ağabey-kardeş ilişkisi varmış. her ne kadar bizler başka taraflara çekmek istesek de... kardeşi olanlar bilirler. küçükler hep büyüklerinin izinden gider, yaptıklarını yapar, kendilerine bir şekilde örnek alırlar. sanırım ardamızla semihimiz arasında da buna benzer şeyler yaşanıyor. semih maç esnasında arda'yı daha farklı şekilde uzaklaştırmaya çalışsaydı eminim arda da daha uysal davranacaktı. yahut maç sonrası semih arda için, kardeşini azarlar tarzda değil de bekli biraz daha yumuşak şekilde uyarsaydı ya da televizyonlara hiç çıkmayıp direkt arda'nın cebini arayıp "yaptığın yakıştı mı? sen benim kardeşimsin" vs.vs. tarzında fırça bile atsaydı, ikisi arasındaki olay bu noktaya bile gelmezdi. gerçi hoş, aralarında büyütecek çok da bir şey olduğunu sanmıyorum ama.
bizler galatasaray ve fenerbahçe’ye gönül verenler olarak televizyon başında, statlarda ya da bilgisayar karşınında bu kadar heyecanlanıp bir birimizi kırabiliyorsak, onları biraz daha anlayışla karşılayıp hoş görmemiz gerekmez mi? bu işten hem para kazanıp, hem de çocukluğundan beri hayalini kurduğu takımlarda oynayanlar onlar. onların stres ve heyecanı bizlerin kat kat fazlasıdır, eminim.
kendi tarafımdan bakacak olursam; semih şentürk halen, fenerbahçe’de top koşturan futbolcular içerisinde bana en sempatik gelenidir. biliyorum ki arda turan da bütün fenerbahçeliler için olmasa da önemli bir kısmı için aynı şeyleri ifade ediyor. ben hala milli takımın euro08 finallerindeki görüntülerle hatırlıyorum ikisini de. attıkları golleri anımsıyorum. maç içindeki heyecanlarımı, yaptığım totemleri ve maç sonlarını düşünüyorum. türkiye’den binlerce kilometre uzaktayken bile, msn başında arkadaşlarımla sevinebildiğim anları hatırlıyorum. maç günlerinin ertesinde onca yabancının arasında gururla gezmemi sağladıkları için hala minnettarım.
http://vincasports.blogspot.com/...rka-teker-oraya.html