sabri sarıoğlu

galatasaray'ı çok sevdiği için bazıları tarafından futbol takımında kalması gerektiği ifade edilen futbolcumsu. futbolcu demiyorum çünkü değil. yeteneksizsindir anlarım saha görüşün azdır anlarım oyun zekan yoktur anlarım tekniğin azdır anlarım hepsine tamam ama galatasaray takımından sayısız yıldız oyuncu geçti sen kadroya girdiğin ilk günden beri arkadaş hiç mi birinden birşey öğrenemezsin hiç mi bi birinden bişeyler kapamazsın? ben de seviyorum galatasaray'ı ee ne yani ben kaptan oluyum o zaman! ne farkın var benden farklı olarak ki kaptanlık pazubandını koluna takıp şampiyonluk kupasını kaldırabiliyosun ki üstüne her sene milyon dolar para kazanıp karşılık olarak sahada hiç bişey vermeyen biri olarak hemde?
ilaveten belirtmek istediğim bi husus daha var. sabri ve benzerleri adamların bu takımda kalabilmek için tek dayanakları "galatasaray sevgileri". bu yolla taraftarın gözünü boyadıklarını sanıyolar. ben selçuk inan'ın ağzından "vay ben şöyle galatasaraylıyım ah ben böyle fanatiğim" dediğini duymadım ama kime sorarsanız sorun her taraftar en çok selçuk'u sever. demekki neymiş sabri efendi taraftarın gözüne girmen için her dakka ben şöyle fanatiğim böyle hastasıyım tarzı kelimelere gerek yokmuş sahada üstüne düşeni yaptığında. hepimiz galatasaraylıyız gel istersen sözlükte yaz ama o takım o pazubant o soyunma odası o imparator o selçuk o muslera sana fazla aga.