93
öncelikle beşiktaş maçın başından itibaren maçı daha çok isteyen taraftı. takımımızda euroleague maçlarındaki hırsın 1/10'u bile yok. shipp'in yokluğunu bu maç hem ribauntlarda hem de savunma sertliğinde fazlasıyla hissettik. shumpert'ın sorunu ne bilmiyorum ama kendisinden bu play-off serisinde faydalanamayacağımız ayan beyan ortadaydı zaten. bizim için en büyük sürpriz takımın en winner oyuncusu gordon'ın pes etmiş görüntüsü... zira bu sene bütün geri dönüşlerimizde başrolde hep gordon vardı. ikinci bir eksiklik ise furkan'ın anormal formsuzluğu. gerçek bir 5 numarası olmayan takım için genç bir oyuncunun formsuzluğu malesef bu denli etkili oluyor.
beşiktaş, bu sene bizim geçen seneki hikayemize benzeyen bir serüven yaşıyor. aslında bizim seriye başlarken takımda genel bir doygunluk vardı. biz, serinin ilk maçında gereksiz bir şekilde geri dönmelerine izin vererek bir anlamda onları uykularından uyandırmış olduk. gerek 2.maçta gerekse 3.maçta, beşiktaş bahanelerini bir tarafa bırakıp yakaladığı psikolojik avantajla oyunu domine etmeye başladı. açıkçası bizim de şu an benzer bir kıvılcıma ihtiyacımız var ve takımda bu kıvılcımı çakabilecek belkide yegane adam gordon. açıkçası hem seride hem de 3.maçta benim için en büyük hayal kırıklığı takımın gayrı resmi liderinin bu kadar az çabalaması oldu.
teknik olarak bakacak olursak takımımız genel olarak yanlış kanalı zorlayıp kendi kendini kısırlaştırıyor. beşiktaş doğal olarak bizi ikili oyunlar dışında alternatiflere yönlendiriyor ve akıl almaz bir şekilde bu oltaya atlıyoruz. içerideki oyuncularımızın yumuşaklığı nedeniyle ayağı hızlı oyuncularımızın mutlaka penetrelerini denemesi gerekiyor. eğer üzerimizdeki ataleti atıp 4. maçı kazanırsak abdi ipekçi'de gerçek anlamda bir meydan savaşı olacak. bu sene yüzümüzü bolca güldüren takımımız umarım bizden bu son maçı esirgemez.
kötü alternatifi de düşünecek olursak, şimdiden rica ediyorum kimse hıncal uluçluğa soyunup oktay mahmuti'ye karşı eleştiriyi aşan ithamlarda bulunmasın. bunca yıldan sonra bizi tekrar şampiyon yapacak bir hoca varsa o da mahmuti'dir. geleceği düşünürken bugünlere nasıl geldiğimizi de unutmayalım.
beşiktaş, bu sene bizim geçen seneki hikayemize benzeyen bir serüven yaşıyor. aslında bizim seriye başlarken takımda genel bir doygunluk vardı. biz, serinin ilk maçında gereksiz bir şekilde geri dönmelerine izin vererek bir anlamda onları uykularından uyandırmış olduk. gerek 2.maçta gerekse 3.maçta, beşiktaş bahanelerini bir tarafa bırakıp yakaladığı psikolojik avantajla oyunu domine etmeye başladı. açıkçası bizim de şu an benzer bir kıvılcıma ihtiyacımız var ve takımda bu kıvılcımı çakabilecek belkide yegane adam gordon. açıkçası hem seride hem de 3.maçta benim için en büyük hayal kırıklığı takımın gayrı resmi liderinin bu kadar az çabalaması oldu.
teknik olarak bakacak olursak takımımız genel olarak yanlış kanalı zorlayıp kendi kendini kısırlaştırıyor. beşiktaş doğal olarak bizi ikili oyunlar dışında alternatiflere yönlendiriyor ve akıl almaz bir şekilde bu oltaya atlıyoruz. içerideki oyuncularımızın yumuşaklığı nedeniyle ayağı hızlı oyuncularımızın mutlaka penetrelerini denemesi gerekiyor. eğer üzerimizdeki ataleti atıp 4. maçı kazanırsak abdi ipekçi'de gerçek anlamda bir meydan savaşı olacak. bu sene yüzümüzü bolca güldüren takımımız umarım bizden bu son maçı esirgemez.
kötü alternatifi de düşünecek olursak, şimdiden rica ediyorum kimse hıncal uluçluğa soyunup oktay mahmuti'ye karşı eleştiriyi aşan ithamlarda bulunmasın. bunca yıldan sonra bizi tekrar şampiyon yapacak bir hoca varsa o da mahmuti'dir. geleceği düşünürken bugünlere nasıl geldiğimizi de unutmayalım.