1
12 mayıs 2008 tarihinde kuruçeşme galatasaray adasında ilki gerçekleştirilmiş olan, şampiyonluğu kutlama partisidir. inşaallah gerisi gelecektir.
yönetim, futbolcu, taraftar üçlüsünü, diğer branşlardaki sporcuları, magazin ve spor dünyasının önemli simalarını bir araya getirmiş olup, erken bitmesi ile bizleri hayal kırıklığına uğratmış gecedir.
gitmemiş olanlar için biraz geceden bahsetmek istiyorum;
kuruçeşme sahile geldiğimizde saatlerimiz 20:30’ u gösteriyordu ve aracımızı hemen valeler teslim aldı. sahilde hazırlanmış olan güvenlik bariyerine doğru tatlı bir yoğunluk hakimdi, hoş parfüm kokuları eşliğinde sahilde taraftarlar için adaya ulaşımı sağlayan küçük teknelerden birine bindik ve tatlı motor sesi ile beraber boğazın karanlık sularında, ışıl ışıl parlayan kalemize ilerlemeye başladık. yaklaştıkça sesler yükseliyor, tekne içinde herkesi sabırsızlaştıran tatlı bir heyecan yayılıyordu ’ bir an önce yanaşsakta insek, karışsak kalabalığa, bir şey kaçırmasak bari ’’ evhamlarıyla adamıza adım attık.
görevlilerin güler yüzlü karşılamalarının ardından ortadaki büyük barda duran açık büfede, sandviç ve içeceklerden oluşan ayaküstü kayıntımızdan sonra muhteşem manzarayı izlemeye başladık, o anda başkanın geldiği ve konuşma yapacağı haberleri yayıldı etrafa. daha doğrusu adanın alt katından gelen tezahüratlar bu yöndeydi.
hemen alt kata inmek için hamle yapmıştık ki küçük çaplı bir izdiham yaşandı. adım adım da olsa biraz sokulmuştuk merdivenlerden aşağıya ve nihayet seçilebiliyordu kalabalık. yaklaşık 1000 - 1500 kişi ( tahmini rakam söyleme konusunda yeteneksizimdir ) atkılarını, formalarını iki eli ile havaya kaldırmış ve başının üzerinde gerdirmiş bir şekilde ’ şereftir seni sevmek- senle ağlayıp gülmek- galatasaray sevgisi- sürecek sonsuza dek’’ marşını söyleyerek, adayı saran dalgalar üzerindeki tekneler gibi, bir sağa, bir sola sallanıyorlardı. fotoğraf makinem ile tek bir poz alabildim sadece o büyülü atmosferin etkisinden kurtulup. ardından başkanın konuşması ve çeşitli gösteriler yapıldı sahnede. başkanın artık bir klasik halini almış ’ saat kaç? ’ sorusunun cevabı kadıköy’ den duyulana kadar haykırıldı. havai fişek gösterisini ise burada kelimelerle anlatabilmem olanaksız.
elimizde içeceğimiz etrafı incelerken camekanlarla çevrelenmiş bir bölüm dikkatimizi çekti ve yanaşarak içine baktığımızda içeride futbolcuların, teknik heyetin ve birkaç yöneticinin olduğunu gördük. kapıdaki güvenlik müsaade etmiyor, kapının önü ise gitgide daha da kalabalıklaşıyordu, insanlar bir imza, bir fotoğraf alabilmek için yalvarıyorlardı. adı üstünde partiydi ve eğlenmek için buradaydık ama yaklaşık 100 ytl. verip gelen birçok kişi fotoğraf çekmeden gitmek istemiyordu doğal olarak.
ardından güvenlik görevlisi ikişer kişi halinde camekanlı bölüme almaya başladı taraftarları. yıldız oyuncuların hiçbirisi yoktu ümit karan haricinde. o da taraftarı sinir edecek şekilde söylenerek uzaklaştı hemen. cevat hocamız ile oturarak sohbet ettik. gelecek sezon için nasip demişti o zamanlar. içerisi bekledikleri yıldız futbolcuları göremeyince geri çıkan taraftarların etkisiyle ferahlamıştı. genç yeteneklerle muhabbet etmeye başladık bu sefer. birkaç hatıra fotoğrafının ardından ünlü dj’lerin soundları kulak pasımızı gidermeye başladı. hemen geniş olan kısma çıktık.
dj’in çaldığı parçalara, aslanlar tarafından galatasaray tezahürat ve sloganları uyarlanıyor, çılgınlar gibi eğleniliyordu. fenerbahçe’ye ve aziz yıldırım’a bol bol göndermelerin yapıldığı ve muhteşem şekilde devam eden bu geceye saat 01:00 sularında ’ adamızdan sahile gidecek olan son tekneler sizleri beklemektedir, partimiz sona ermiştir, teşekkür ederiz ’ anonsu duyuldu. herkes şaşırmıştı ve dj kabininden anons yapan görevliye itirazlar gecikmemişti. ama serzenişler bir şeyi değiştirmemiş, şarkılı, türkülü tezahüratlarla teknelere binilmiş, sahile dönülüyordu.
sahile inildiğinde meşaleler yanmış, sanki ali sami yen’mişçesine herkes omuz omuza zıplıyor, coşuyordu. trafik kapanmış, şampiyonluk gecesinin hakkını aslanlar gibi veren taraftarımız, sabahın ilk ışıklarına kadar devam edecek olan coşku için arabalarına biniyorlardı.
yönetim, futbolcu, taraftar üçlüsünü, diğer branşlardaki sporcuları, magazin ve spor dünyasının önemli simalarını bir araya getirmiş olup, erken bitmesi ile bizleri hayal kırıklığına uğratmış gecedir.
gitmemiş olanlar için biraz geceden bahsetmek istiyorum;
kuruçeşme sahile geldiğimizde saatlerimiz 20:30’ u gösteriyordu ve aracımızı hemen valeler teslim aldı. sahilde hazırlanmış olan güvenlik bariyerine doğru tatlı bir yoğunluk hakimdi, hoş parfüm kokuları eşliğinde sahilde taraftarlar için adaya ulaşımı sağlayan küçük teknelerden birine bindik ve tatlı motor sesi ile beraber boğazın karanlık sularında, ışıl ışıl parlayan kalemize ilerlemeye başladık. yaklaştıkça sesler yükseliyor, tekne içinde herkesi sabırsızlaştıran tatlı bir heyecan yayılıyordu ’ bir an önce yanaşsakta insek, karışsak kalabalığa, bir şey kaçırmasak bari ’’ evhamlarıyla adamıza adım attık.
görevlilerin güler yüzlü karşılamalarının ardından ortadaki büyük barda duran açık büfede, sandviç ve içeceklerden oluşan ayaküstü kayıntımızdan sonra muhteşem manzarayı izlemeye başladık, o anda başkanın geldiği ve konuşma yapacağı haberleri yayıldı etrafa. daha doğrusu adanın alt katından gelen tezahüratlar bu yöndeydi.
hemen alt kata inmek için hamle yapmıştık ki küçük çaplı bir izdiham yaşandı. adım adım da olsa biraz sokulmuştuk merdivenlerden aşağıya ve nihayet seçilebiliyordu kalabalık. yaklaşık 1000 - 1500 kişi ( tahmini rakam söyleme konusunda yeteneksizimdir ) atkılarını, formalarını iki eli ile havaya kaldırmış ve başının üzerinde gerdirmiş bir şekilde ’ şereftir seni sevmek- senle ağlayıp gülmek- galatasaray sevgisi- sürecek sonsuza dek’’ marşını söyleyerek, adayı saran dalgalar üzerindeki tekneler gibi, bir sağa, bir sola sallanıyorlardı. fotoğraf makinem ile tek bir poz alabildim sadece o büyülü atmosferin etkisinden kurtulup. ardından başkanın konuşması ve çeşitli gösteriler yapıldı sahnede. başkanın artık bir klasik halini almış ’ saat kaç? ’ sorusunun cevabı kadıköy’ den duyulana kadar haykırıldı. havai fişek gösterisini ise burada kelimelerle anlatabilmem olanaksız.
elimizde içeceğimiz etrafı incelerken camekanlarla çevrelenmiş bir bölüm dikkatimizi çekti ve yanaşarak içine baktığımızda içeride futbolcuların, teknik heyetin ve birkaç yöneticinin olduğunu gördük. kapıdaki güvenlik müsaade etmiyor, kapının önü ise gitgide daha da kalabalıklaşıyordu, insanlar bir imza, bir fotoğraf alabilmek için yalvarıyorlardı. adı üstünde partiydi ve eğlenmek için buradaydık ama yaklaşık 100 ytl. verip gelen birçok kişi fotoğraf çekmeden gitmek istemiyordu doğal olarak.
ardından güvenlik görevlisi ikişer kişi halinde camekanlı bölüme almaya başladı taraftarları. yıldız oyuncuların hiçbirisi yoktu ümit karan haricinde. o da taraftarı sinir edecek şekilde söylenerek uzaklaştı hemen. cevat hocamız ile oturarak sohbet ettik. gelecek sezon için nasip demişti o zamanlar. içerisi bekledikleri yıldız futbolcuları göremeyince geri çıkan taraftarların etkisiyle ferahlamıştı. genç yeteneklerle muhabbet etmeye başladık bu sefer. birkaç hatıra fotoğrafının ardından ünlü dj’lerin soundları kulak pasımızı gidermeye başladı. hemen geniş olan kısma çıktık.
dj’in çaldığı parçalara, aslanlar tarafından galatasaray tezahürat ve sloganları uyarlanıyor, çılgınlar gibi eğleniliyordu. fenerbahçe’ye ve aziz yıldırım’a bol bol göndermelerin yapıldığı ve muhteşem şekilde devam eden bu geceye saat 01:00 sularında ’ adamızdan sahile gidecek olan son tekneler sizleri beklemektedir, partimiz sona ermiştir, teşekkür ederiz ’ anonsu duyuldu. herkes şaşırmıştı ve dj kabininden anons yapan görevliye itirazlar gecikmemişti. ama serzenişler bir şeyi değiştirmemiş, şarkılı, türkülü tezahüratlarla teknelere binilmiş, sahile dönülüyordu.
sahile inildiğinde meşaleler yanmış, sanki ali sami yen’mişçesine herkes omuz omuza zıplıyor, coşuyordu. trafik kapanmış, şampiyonluk gecesinin hakkını aslanlar gibi veren taraftarımız, sabahın ilk ışıklarına kadar devam edecek olan coşku için arabalarına biniyorlardı.