4
turkiye'de ahlaksizligin damarlarimizdaki asil(!) kanda mevcut oldugunu resmilestirmis kararlardir. darbelerin yargilanmasi surecinde de aynisi oldu. darbe tesebbusu var mi? evet var ama yok diye savunanlar mahkeme kapilarina dayandi. oysa turkiye zaten her 10 yilda bir darbe yapilan bir ulke olmasindan dolayi darbeye uzak bir ulke asla olmamisti. diger taraftan darbe girisimlerinin ustune giden taraf, bu sefer bu dogru hamleyi carpitip isine gelmeyen her olayda darbeyi one surup, yapilan zamlarda bile darbeyle gundem olusturmanin derdine dustu. yani darbelerin turkiye'nin makus talihi olmasindan cikmasini isteyenler darbeden hic supelenmeyenlere tepki duyarken, darbelerin ustune gidisini her firsatta kendi cikarina kullananlarin kotu niyetini gormesiyle saskin bir sekilde ortada kaliverdi. simdi ayni sey sike operasyonunda da tezahur etmekte. hepimiz sike yok diyenlere gulduk ve ayni zamanda kizdik. bunu hasir alti edenleri gordukce cileden ciktik. diger taraftan bu operasyonu siyasi bir sahaya cekilmesi de gozden kacmamis ve siyasilerin sike operasyonunu kendi cikarlari dogrultusunda bir saga bir sola cektigini gorduk. yani ortada birbirini yemeye calisan iki taraf var ve ikisinin de derdi adalet, hak ve hukuk degil! biz ne istiyoruz? demokratik, ozgur ve spor dahil her noktasinda temiz bir ulke. peki turkiye'de boyle bir refleksi gosterecek bir kurum var mi? yok! gazeteler ideolojilerinin dogrultusunda yanli haber yapar, hukumetler ideolojisinin dogrultusunda herkesi kendine benzetmeye calisir, asker ayni, belediyeler ayni, hatta turkiye'deki ozel sirketler bile bu halde. gucu eline geciren herkesi kendine benzetmeye kalkar, adaletin pesinden kosarmis gibi yaparken bile kendi cikarini gozetir aslinda. yani aziz yildirim tabi ki sikeyi organize etmistir. suclu bulunanlardan belki bir kac kat fazla suclu olmali aslinda ama sadece siyasetin ipini cekmek istedikleri meydanda. is boyle olunca, yani esas amac; hak, hukuk ve adalet degil de, bu gibi erdemlerden makyaj yaparak baska seyleri amaclarsaniz, ceza almasi gerekenlerin onda birini cezalandiralim derken, onlar da ceza almaz, olan yine keyfi kacan, zekasi ve duygulariyla alay edilmis millete olur. pfdk karar almis! sanki baska bir turlu karar mi cikacakti? hukumet yildirim demiroren'in sirtini sivazlayip ortaliga attigindan beri, basbakan gerekirse yurtdisina cikmayalim dediginden beri kim suclularin ceza alacagini dusunuyorsa aklina sasarim! peki ayni hukumet en bastan beri arkasinda oldugu bu sorusturmada neden geri adim atti? cunku en basta bu hareketi kendi cikari icin baslatti. sonucunda olmasi gereken bir seyi yapti ama bunu etik oldugu icin degil, kendisi icin yapti ve gelinen noktada artik boyle birseyin kendine yaramayacagini gordu ve hasir alti etme planini devreye soktu.
iste butun bu turkiye gercegi pfdk'nin aldigi kararla baslamiyor ve bitmiyor. aslinda hersey otobuste, yolda, okulda, cafelerde, istiklal caddesinde, sultanahmette, kadikoyde, fatihte, ankarada, izmirde, ulkenin dort bir yaninda her yerde basliyor ve bitiyor. cunku biz birbirimize bakip kendi dogrularimizla insanlari yargilamayi severiz. kupe takan bir erkek cocugunun aklindaki projeler, hayata dair fikirleri onemli degildir muhafazakar arkadaslarina yada otobuste karsisinda oturan kisiye gore. o cocuk sirf kulagindaki kupe yuzunden "zuppe bir pic" olarak gorulur. diger taraftan bir basortulu kiz, aklindaki fikirleri, zekasi, kabiliyetlerine gore nazara alinmaz muhafazakar olmayan cevresi yada cafede yan masasinda oturan kisi icin. o kiz "orumcek kafali bir gerici" olmaktan oteye gidemez! biz boyle bir milletiz. kendi cikarimiza hizmet ettigince, kendimize benzedikce kimsenin hirsizligina, ahlaksizligina laf soylemeyiz. kendimizden olmayana karsi ise asip keseriz, ta ki o da bize ideolojik olarak benzeyene kadar.
son olarak galatasaray camiasi olarak pfdk'nin bir nevi sonlandirdigi bu rezil donemden buyuk bir ogretiyle ciktik aslinda. hepimiz sunu diyebildik " eger galatasaray sike yapmis ve bu delillenmisse bizi dusurmeyen o.. cocugudur!". iste bu dik durus, boylesine alin terimizin bile calinmasi icin oynanan butun oyunlarin oldugu donemde, sampiyonluk ve benzeri bir cok basaridan daha buyuk bir kazanimdir aslinda.
umalim ve isteyelim ki, sihirli bir degnek deysin ve futbol dahil butun kurumlar temizlensin artik. gelecekte icimiz rahat bir sekilde, ahlaksizlari vicdanlarda cezalandirarak ve asla boyle birseye kendi ozel hayatimizda ve tuttugumuz takimda da kabul etmeden hayatimiza devam edelim. olamaz mi? olabilir!
iste butun bu turkiye gercegi pfdk'nin aldigi kararla baslamiyor ve bitmiyor. aslinda hersey otobuste, yolda, okulda, cafelerde, istiklal caddesinde, sultanahmette, kadikoyde, fatihte, ankarada, izmirde, ulkenin dort bir yaninda her yerde basliyor ve bitiyor. cunku biz birbirimize bakip kendi dogrularimizla insanlari yargilamayi severiz. kupe takan bir erkek cocugunun aklindaki projeler, hayata dair fikirleri onemli degildir muhafazakar arkadaslarina yada otobuste karsisinda oturan kisiye gore. o cocuk sirf kulagindaki kupe yuzunden "zuppe bir pic" olarak gorulur. diger taraftan bir basortulu kiz, aklindaki fikirleri, zekasi, kabiliyetlerine gore nazara alinmaz muhafazakar olmayan cevresi yada cafede yan masasinda oturan kisi icin. o kiz "orumcek kafali bir gerici" olmaktan oteye gidemez! biz boyle bir milletiz. kendi cikarimiza hizmet ettigince, kendimize benzedikce kimsenin hirsizligina, ahlaksizligina laf soylemeyiz. kendimizden olmayana karsi ise asip keseriz, ta ki o da bize ideolojik olarak benzeyene kadar.
son olarak galatasaray camiasi olarak pfdk'nin bir nevi sonlandirdigi bu rezil donemden buyuk bir ogretiyle ciktik aslinda. hepimiz sunu diyebildik " eger galatasaray sike yapmis ve bu delillenmisse bizi dusurmeyen o.. cocugudur!". iste bu dik durus, boylesine alin terimizin bile calinmasi icin oynanan butun oyunlarin oldugu donemde, sampiyonluk ve benzeri bir cok basaridan daha buyuk bir kazanimdir aslinda.
umalim ve isteyelim ki, sihirli bir degnek deysin ve futbol dahil butun kurumlar temizlensin artik. gelecekte icimiz rahat bir sekilde, ahlaksizlari vicdanlarda cezalandirarak ve asla boyle birseye kendi ozel hayatimizda ve tuttugumuz takimda da kabul etmeden hayatimiza devam edelim. olamaz mi? olabilir!
