132
bir önceki hafta rakibini yorarak yenilen takımımın kendini yormadan kazandığı maç.maçtan önceki seremoninin sonunda yaşanan enstantane son zamanların en anlamlı anıydı.milli takımdan da arkadaşı olan zokora’yı alnından öpen eboue,yobo’ya gerekenin nasıl yapılacağı konusunda ders verir nitelikteydi.maçtan önce zokora için asılan pankart da yapılması gerekenler arasındaydı.maç için söylenecek tek şey ”şampiyonluğa inan.”olur herhalde.selçuk,trabzonspor’da oynadığı futbolu ikiye katlamış durumda.benim için önemli olan asistlerinin yanında 13 de gol attı.selçuk attığı golle elmander’i geçerek galatasaray adına gol kralı oldu.bu 13 golün hepsi birbirinden güzel;ama selçuk’un frikikten attığı goller prekazi'den sonra firikik golü izlemeyi çok özlemişiz dedirtiyor.yıllardır yakındığımız duran toptan pozisyon bulma ve gol atma başarısızlığı bu seneyle birlikte tarihe gömülmüş görünüyor.selçuk’un necati’ye yaptığı asist de müthişti.necati’ye gelince bir hafta önce kaçırdığı kolay pozisyonlara nazire yaparcasına zoru başardı ve 2 gol attı(aslında 1,bana göre ilk gol melo’nun).bu 2 gol necati’nin arena’da kendini rahat hissedemediğini gösteriyor bence.emre’nin her maçta gol kaçırması gerekiyor herhalde!yine atabileceği pozisyonları kaçırdı.engin’e bir parantez açmak gerekirse;geldiğinde böyle bir performans göstereceğini tahmin etmiyordum açıkçası.iyi oyunu ve her atakta varoluşu onun adına umutlandırdı beni.trabzonspor’un 85. dakikada kazandığı penaltı sonrası ujfalusi’nin sarı kart gördüğü pozisyonda dikkatimi çeken bir nokta vardı: melo’nun uzaktan koşarak gelip oradakileri hakemden uzaklaştırması; agresif, geçimsiz, kavgacı denilen adamın bu takımın ruhuna ne kadar çok yakıştığının göstergesedir.gerçekten büyük bir değişim yaşadı melo takımımızda,umarım uzun yıllar burada kalma imkanı olur.maç sonunda olcan’ın aldığı galatasaray formasını bir taraflarına sıkıştırmak yerine üstüne geçirmesi bazı saygısızlara ders olur umarım.rakibe saygı dediğimiz şey tam da bu şekilde vücut buluyor.trabzonspor adına en büyük eksiklik,eleştirilere rağmen 32 gol atan burak’ın olmamasıydı.2-3 hafta önce baros’un başına böyle bir şey gelmiş ve maskeyle oynamıştı.burak neden böyle birşeyi denemedi merak edilen bir konu.hoş burak kadroda olsaydı;komplike bir takım olarak oynayan galatasaray’ın yanında,tek bir futbolcuya bağlı olarak oynayan trabzonspor’un ne kadar şansı olurdu tartışma konusu.ligin ilk etabında oluşan 21 puanlık fark,korkarım süper final sonunda da oluşacak.kadın ve çocuk izleyicilerle oynanan maç,bence bu tarz maçların arasında en iyisiydi.maçta sallanan ve sahaya atılan beyaz mendiller umarım bir önceki tezahürü ile aynı kaderi paylaşmaz.galatasaray artık özlediğimiz futbolu sahada, taraftarımız tribünde,teknik direktörümüz de antrenmanlarda yaşatıyor.son yılların en iyi galatasaray’ını izliyoruz bana göre.teşekkürler fatih hoca ve aslanları.”kadıköy’ü yakın;şampiyonluk daha yakın.”