27
bu süreci şöyle değerlendirmek lazım ;
en başından beri fenerbahçe'nin şike yaptığını kanıtlayan deliller ve fenerbahçe tarafından çelişkili söylem ve hareketler vardı. fakat ülkenin genel itibariyle hukuk - adalet anlayışı malum olduğu için hiçbir yaptırım uygulanmadı. öyle ki ; sürekli ertelenerek play-off öncesi açıklanacağı söylenen cezalar öncesi mehmet ali aydınlar istifa etti.
bu süreç içinde fenerbahçe aleyhine veirlen yegane karar şampiyonlar ligi katılımının iptali ve trabzonspor'a devredilmesi oldu. buna karşılık olarak fenerbahçe cas'a gitmeye karar verdi ve bunu namus meselesi olarak taraftarının önüne sundu. işte bütün olayı değiştiren hadise de burada ortaya çıktı. kimisi samimiyetle kimisi tatavadan bile olsa kulübüne inanan fenerbahçe taraftarları bu davayı onur mücadelesi olarak görürken yöneticileri aniden bu davadan vazgeçti.
şimdi bazı aklı selim tipler çıkıp "ya bu dava zaten şike ile alakasız bilmeden konuşmayın" diyor , oysa durum öyle değil. zira bu davanın olayı fenerbahçe'nin şampiyonlar ligi'ne alınmamasına karşı maddi ve daha önemlisi manevi bir tepki anlamına geliyordu. madem fenerbahçe suçsuz , neden bu davadan vazgeçildi ? kimse bu tavrı "çünkü aksi halde türk futbolunun itibarı zedelenecekti" diye yutturamaz , bu kadarını fenerbahçe taraftarı bile yemez. dolayısıyla iş artık tamamen kontrolden çıktı ve sonuçları tahmin etmek adeta imkansız. tabi bu sürecin sonunda fenerbahçe için en iyi ihtimalle hiçbir ceza almasa bile şikeci damgası baki kalacaktır fakat ben etik kurul raporunun basına sızdırıldığı kadar temiz olduğuna inanmıyorum.
kısacası sürprizler olabilir fakat bu namus meselesi her şeye kılıf uydurmaya alışan fenerbahçe taraftarını bile isyan etmeye itmiştir. ortalık daha da karışacaktır.
en başından beri fenerbahçe'nin şike yaptığını kanıtlayan deliller ve fenerbahçe tarafından çelişkili söylem ve hareketler vardı. fakat ülkenin genel itibariyle hukuk - adalet anlayışı malum olduğu için hiçbir yaptırım uygulanmadı. öyle ki ; sürekli ertelenerek play-off öncesi açıklanacağı söylenen cezalar öncesi mehmet ali aydınlar istifa etti.
bu süreç içinde fenerbahçe aleyhine veirlen yegane karar şampiyonlar ligi katılımının iptali ve trabzonspor'a devredilmesi oldu. buna karşılık olarak fenerbahçe cas'a gitmeye karar verdi ve bunu namus meselesi olarak taraftarının önüne sundu. işte bütün olayı değiştiren hadise de burada ortaya çıktı. kimisi samimiyetle kimisi tatavadan bile olsa kulübüne inanan fenerbahçe taraftarları bu davayı onur mücadelesi olarak görürken yöneticileri aniden bu davadan vazgeçti.
şimdi bazı aklı selim tipler çıkıp "ya bu dava zaten şike ile alakasız bilmeden konuşmayın" diyor , oysa durum öyle değil. zira bu davanın olayı fenerbahçe'nin şampiyonlar ligi'ne alınmamasına karşı maddi ve daha önemlisi manevi bir tepki anlamına geliyordu. madem fenerbahçe suçsuz , neden bu davadan vazgeçildi ? kimse bu tavrı "çünkü aksi halde türk futbolunun itibarı zedelenecekti" diye yutturamaz , bu kadarını fenerbahçe taraftarı bile yemez. dolayısıyla iş artık tamamen kontrolden çıktı ve sonuçları tahmin etmek adeta imkansız. tabi bu sürecin sonunda fenerbahçe için en iyi ihtimalle hiçbir ceza almasa bile şikeci damgası baki kalacaktır fakat ben etik kurul raporunun basına sızdırıldığı kadar temiz olduğuna inanmıyorum.
kısacası sürprizler olabilir fakat bu namus meselesi her şeye kılıf uydurmaya alışan fenerbahçe taraftarını bile isyan etmeye itmiştir. ortalık daha da karışacaktır.