175
miladi takvimlerin 1588 yılını gösterdiği sene, ispanyol "yenilmez armada"sı, doğru bir şekilde yönetilse ve büyük britanya imparatorluğu ile yaptığı savaşı kaybetmese, dünya tarihi muhtemelen çok farklı bir güzergahta ilerleyecekti..
tarihe "yenilmez armada" olarak kazınmış bir ekibin, böyle bir yenilgiyle hatırlanması nasıl bir paradoks değil mi,
muhtemelen fenerbahceliler beş asır önce yaşıyor olsalardı, ispanyol donanması için de böyle yenilmez armada olmaz derlerdi,
çünkü bu unvanın ispanyollara verilmesinin altında yatan kudreti anlayabilmeleri mümkün olmazdı..
konuya biraz ilgisi olanlar rahatça anlayacaklardır, buralarda sıklıkla karıştırılsa da, muharebe ile savaş arasındaki farkı..
maalesef ki büyük bir savaş kaybeden ispanyolların tarih boyunca bir daha aynı kudretle sahneye çıkma şansı olmadı,
fakat aynı süreç, sadece belirli bir süre hakkıyla yönetilmediği için muharebeler kaybeden galatasaray basketbolu için, tabii ki hep böyle işlemeyecekti..
ihtiyacımız olan donanma komutanının dümene geçmesi bekleniyordu sadece,
ve oktay mahmuti !
fenerbahçe ve ülker takımları birbirleriyle içiçe geçtikten sonra, kırmızımız her bir sezonu gerisinde kapadı bu tröst olmaya çalışan organizasyonun, taa ki dün akşama kadar. üstelik sadece karşı yakanın değil, tüm ligin en tepesinde bitirmek için normal sezonu artık üç adet müsabaka kalmış durumda önümüzde, gerektiği takdirde son topa kadar savaşılarak kazanılacağından emin olduğumuz..
derbilerin tadı bir ayrı malum, en çok da bu heyecanı ilk defa yaşayan çocuklara denk gelmek mutlu ediyor benim bünyeyi. furkan'ın smacında elini bükerek havaya zıplayan, rakibin serbest atışlarında babasından kaptığı atkıyı kolları yetiştiği kadar açıp sallamaya çalışan, kırmızının tribünlerini emanet edeceğimiz çocuklar..
büyüyoruz vesselam, döndüğümüz yeri unutmadan, şanlı tarihimizin hakkını vermeye başlarak, emin adımlarla, aslan gibi savaşarak..
son tahlilde, galatasaray formasını bir "winner"in üzerinde görmek apayrı bir keyf, bu yürüyüşte,
ve lakovic'in yanında, duble çift haneleri gören furkan aldemir,
performansı hiç düşmeyen jamon lucas,
ve sonra büyük, büyük kaptan !!
artık tamamen döndük, galatasaray egemenliğine doğru seri adımlarla,
içimizi belli aralıklarla rahat ettirerek;
galatasaray ulan !
tarihe "yenilmez armada" olarak kazınmış bir ekibin, böyle bir yenilgiyle hatırlanması nasıl bir paradoks değil mi,
muhtemelen fenerbahceliler beş asır önce yaşıyor olsalardı, ispanyol donanması için de böyle yenilmez armada olmaz derlerdi,
çünkü bu unvanın ispanyollara verilmesinin altında yatan kudreti anlayabilmeleri mümkün olmazdı..
konuya biraz ilgisi olanlar rahatça anlayacaklardır, buralarda sıklıkla karıştırılsa da, muharebe ile savaş arasındaki farkı..
maalesef ki büyük bir savaş kaybeden ispanyolların tarih boyunca bir daha aynı kudretle sahneye çıkma şansı olmadı,
fakat aynı süreç, sadece belirli bir süre hakkıyla yönetilmediği için muharebeler kaybeden galatasaray basketbolu için, tabii ki hep böyle işlemeyecekti..
ihtiyacımız olan donanma komutanının dümene geçmesi bekleniyordu sadece,
ve oktay mahmuti !
fenerbahçe ve ülker takımları birbirleriyle içiçe geçtikten sonra, kırmızımız her bir sezonu gerisinde kapadı bu tröst olmaya çalışan organizasyonun, taa ki dün akşama kadar. üstelik sadece karşı yakanın değil, tüm ligin en tepesinde bitirmek için normal sezonu artık üç adet müsabaka kalmış durumda önümüzde, gerektiği takdirde son topa kadar savaşılarak kazanılacağından emin olduğumuz..
derbilerin tadı bir ayrı malum, en çok da bu heyecanı ilk defa yaşayan çocuklara denk gelmek mutlu ediyor benim bünyeyi. furkan'ın smacında elini bükerek havaya zıplayan, rakibin serbest atışlarında babasından kaptığı atkıyı kolları yetiştiği kadar açıp sallamaya çalışan, kırmızının tribünlerini emanet edeceğimiz çocuklar..
büyüyoruz vesselam, döndüğümüz yeri unutmadan, şanlı tarihimizin hakkını vermeye başlarak, emin adımlarla, aslan gibi savaşarak..
son tahlilde, galatasaray formasını bir "winner"in üzerinde görmek apayrı bir keyf, bu yürüyüşte,
ve lakovic'in yanında, duble çift haneleri gören furkan aldemir,
performansı hiç düşmeyen jamon lucas,
ve sonra büyük, büyük kaptan !!
artık tamamen döndük, galatasaray egemenliğine doğru seri adımlarla,
içimizi belli aralıklarla rahat ettirerek;
galatasaray ulan !