65
ayarlasan bu kadar olur denecek kadar lehimize bir kura çekimi gerçekleşmiştir. komplo teorisyenliğine de hiç gerek yok.
almeida'sı ve egemen'i cezalı beşiktaş'a karşı oynamak üstelik beşiktaş kazanmayı unutmuşken sakatları daha form tutmamışken gelen vurmuş giden vurmakta iken inönü deplasmanının ilk maça denk gelmesi ciddi bir avantajdır. ilerleyen haftalarda 7-8 günde 3 maç oynanacak sakatlık ihtimali de artacak ve takımlar derbilere alışacak. ilk maçı inönü'de oynamak olabilecek senaryolar içinde en iyisi.
2. maçın içeride fener maçı olması da bana göre yine büyük avantaj. benim en korktuğum ilk 2 maçtan birine kadıköy deplasmanının gelmesiydi. tansiyonu en yüksek maç sona kaldı. muhtemelen o maça kadar zaten işin rengi belli olacak. o maçın bir anlamı kalmayacak. üstüne üstlük fener belalısının* deplasmanına seyirci karşısına çıkacak. o maç da kim ne derse desin onlar için arena deplasmanı kadar zorlayıcı olur.
bir daha baktım fikstüre, vallahi kaymak gibi. trabzon maçları üst üste hem de oradaki maç seyircisiz. yorumlara baktım insanlar diyor ki inönü deplasmanında puan kaybı olabilir. tamam haklısınız da fener de o takımla 4 günde 2 maç oynayacak. üstelik kupa olayı da devam ediyor ki muhtemelen finale kadar gidecekler. üst üste o 2 maçı kazanmaları bizim inönü'den galibiyetle dönmemizden daha mı muhtemel?
galatasaray sözlük olarak aramızda toplansak etsek buna çok yakın bir kura hazırlardık. takımın kafasının rahatlaması sadece 2 haftada mümkün olabilir. inönü'de trabzon'a, samsun'a yenilen iki önemli oyuncusu cezalı* beşiktaş'ı yen sonra gel içeride 55 bin taraftarının önünde fener'i yen ve bu iş bitsin. 8 puan fark olursa süperliği batasıca final kısmen biter. hatta bence baya baya biter. hangi maçta şampiyonluğu ilan ederiz nasıl hazırlanırız onu tartışırız.
tek yürek olmak, melo-riera olayını bir an önce çözmek, şu 2 maça en iyi şekilde hazırlanmak ve kazanmak. tek yapacağımız bu. başka hiçbir maçın sonucu ilgilendirmez bizi. unutmayalım ki diğer 3 takımdan da iyiyiz. sadece 34 haftalık puan tablosuna bakınca bile bariz şekilde görüyoruz zaten. endişelenecek hiçbir şey yok.
almeida'sı ve egemen'i cezalı beşiktaş'a karşı oynamak üstelik beşiktaş kazanmayı unutmuşken sakatları daha form tutmamışken gelen vurmuş giden vurmakta iken inönü deplasmanının ilk maça denk gelmesi ciddi bir avantajdır. ilerleyen haftalarda 7-8 günde 3 maç oynanacak sakatlık ihtimali de artacak ve takımlar derbilere alışacak. ilk maçı inönü'de oynamak olabilecek senaryolar içinde en iyisi.
2. maçın içeride fener maçı olması da bana göre yine büyük avantaj. benim en korktuğum ilk 2 maçtan birine kadıköy deplasmanının gelmesiydi. tansiyonu en yüksek maç sona kaldı. muhtemelen o maça kadar zaten işin rengi belli olacak. o maçın bir anlamı kalmayacak. üstüne üstlük fener belalısının* deplasmanına seyirci karşısına çıkacak. o maç da kim ne derse desin onlar için arena deplasmanı kadar zorlayıcı olur.
bir daha baktım fikstüre, vallahi kaymak gibi. trabzon maçları üst üste hem de oradaki maç seyircisiz. yorumlara baktım insanlar diyor ki inönü deplasmanında puan kaybı olabilir. tamam haklısınız da fener de o takımla 4 günde 2 maç oynayacak. üstelik kupa olayı da devam ediyor ki muhtemelen finale kadar gidecekler. üst üste o 2 maçı kazanmaları bizim inönü'den galibiyetle dönmemizden daha mı muhtemel?
galatasaray sözlük olarak aramızda toplansak etsek buna çok yakın bir kura hazırlardık. takımın kafasının rahatlaması sadece 2 haftada mümkün olabilir. inönü'de trabzon'a, samsun'a yenilen iki önemli oyuncusu cezalı* beşiktaş'ı yen sonra gel içeride 55 bin taraftarının önünde fener'i yen ve bu iş bitsin. 8 puan fark olursa süperliği batasıca final kısmen biter. hatta bence baya baya biter. hangi maçta şampiyonluğu ilan ederiz nasıl hazırlanırız onu tartışırız.
tek yürek olmak, melo-riera olayını bir an önce çözmek, şu 2 maça en iyi şekilde hazırlanmak ve kazanmak. tek yapacağımız bu. başka hiçbir maçın sonucu ilgilendirmez bizi. unutmayalım ki diğer 3 takımdan da iyiyiz. sadece 34 haftalık puan tablosuna bakınca bile bariz şekilde görüyoruz zaten. endişelenecek hiçbir şey yok.
