20
hiç bir şekilde hile hurda vs. karışması ya da galatasaray'ı tezgaha getirme gibi durumlar yaşanmayacaktır. paranoya sınırlarını zorlamanın manası yok gece vakti.
bunu bu kadar emin yazabilmemdeki sebep, mutlak iyi ya da kötü bir fikstürün olmayışıdır. kimine göre en avantajlı olan, bir diğerine göre hiç tercih edilmeyecek bir seçenek olabilir. ayrıca, alınacak skorlara göre bugünden öngörülmesi mümkün olmayan bir çok değişken var işin içerisinde.
en uç örneklerden birisine bakalım mesela, diyelim ki, ilk üç maç dışarıda, son üç maç içeride oynayacağımız bir fikstür ile karşılaştık yarın. beşiktaş(d) - fenerbahçe (d) - trabzon (d) ile başlayıp, beşiktaş - fenerbahçe - trabzon ile bitireceğiz. bunun bile mutlak olarak kötü ya da iyi olduğunu kesin olarak söylemek mümkün değil. bugün rıdvan'ı, altan tanrıkulu'nu, selçuk yula'yı bir de ercan saatçi'yi çağırıp, bize hangisi uyar diye sorup, program belirlemeye kalksalar bile, büyük ihtimal her birisinden farklı bir fikstür çıkar. o yüzden, bu işlere fazla takılmamak gerek. yok beşiktaş'ın cezalıları, yok trabzon'un seyircisi...
seyircili oynamadılar mı bu sene 3-0 kazanırken avni aker'de? ya da, fernandes yok diye 8 tane mi atabildik beşiktaş'a arena'da? bunlar biraz küçük hesaplar, ucuz işler...
kaldı ki, zaten program normal sezon fikstürü gibi, bir içerde, bir dışarda oynama esasına dayalı olur. ilk üç maç kiminle oynadıysan aynı sırada, bu sefer diğer takımın sahasında oynayacağın bir format uygulanır.
bunu bu kadar emin yazabilmemdeki sebep, mutlak iyi ya da kötü bir fikstürün olmayışıdır. kimine göre en avantajlı olan, bir diğerine göre hiç tercih edilmeyecek bir seçenek olabilir. ayrıca, alınacak skorlara göre bugünden öngörülmesi mümkün olmayan bir çok değişken var işin içerisinde.
en uç örneklerden birisine bakalım mesela, diyelim ki, ilk üç maç dışarıda, son üç maç içeride oynayacağımız bir fikstür ile karşılaştık yarın. beşiktaş(d) - fenerbahçe (d) - trabzon (d) ile başlayıp, beşiktaş - fenerbahçe - trabzon ile bitireceğiz. bunun bile mutlak olarak kötü ya da iyi olduğunu kesin olarak söylemek mümkün değil. bugün rıdvan'ı, altan tanrıkulu'nu, selçuk yula'yı bir de ercan saatçi'yi çağırıp, bize hangisi uyar diye sorup, program belirlemeye kalksalar bile, büyük ihtimal her birisinden farklı bir fikstür çıkar. o yüzden, bu işlere fazla takılmamak gerek. yok beşiktaş'ın cezalıları, yok trabzon'un seyircisi...
seyircili oynamadılar mı bu sene 3-0 kazanırken avni aker'de? ya da, fernandes yok diye 8 tane mi atabildik beşiktaş'a arena'da? bunlar biraz küçük hesaplar, ucuz işler...
kaldı ki, zaten program normal sezon fikstürü gibi, bir içerde, bir dışarda oynama esasına dayalı olur. ilk üç maç kiminle oynadıysan aynı sırada, bu sefer diğer takımın sahasında oynayacağın bir format uygulanır.