emre belözoğlu

söz konusu futbolsa, futbol yetenekleriyse hemen her oyuncuyu objektif değerlendiririm. stoch'un bu sezon gösterdiği çıkışı dikkatle izleyip dile getirmekten çekinmem. bir futbol sever olarak çatala vurduğu topları tekrar tekrar izleyebilirim. 1-2 sene önceki gökhan gönül'ün performansını ve sahada ortaya koyduklarını falan överim hiç sorun olmaz benim için. hatta biraz kasıp ismail güldüren'in bile karakterinden bağımsız olarak futbolunu* yorumlamaya çalışabilirim. inanıyorum kendime. ama bu insan bende kesinlikle bir istisna teşkil etmektedir.

evet, kendisini bir maçta 15 gol atsa dahi objektif biçimde değerlendiremeyeceğimden eminim. bizden beş kuruş kazandırmaksızın ayrılıp parayı bol bulduğu fener'e transfer olduğu için değil ya da galatasaray'a kendince saçma sapan laflar söylediği için bile değil, tamamen sahadaki davranışları nedeniyle kendisine futbolla ilgili bir yorum getiremiyorum. olmuyor. futbolu da geçtim herhangi bir sporcunun sahip olması gereken temel ahlaki değerlerin bir gramına bile sahip olmayan biri kendisi. sportmenliğin söz konusu olduğu hiçbir alanda yok. her maç farklı bir çirkeflik, her maç bir başka tehdit, bir başka diklenme, bir başka kavga, bir başka küfür...

öyle ki, kendisiyle ilgili yazdığım şu entryde sportmenlik, ahlak, sporcu gibi kelimelerin yer alması bile tuhaf geliyor.