1504
türkiye'nin tartışmasız en büyük kulübüdür fenerbahçemiz... fenerbahçemiz diyorum çünkü bu camia ülkemizi de yurt dışında başarıyla temsil etmiş, halen de etmekte olan, yurt içi başarıyla ise rakiplerine adeta taş çıkartmış olan milli bir değerimiz, hiç tartışmasız tüm kesimlerce sahiplenilmesi gerek o yüzden...
şike iddiası ile çalkalanan bu güzide kulübümüzü yıpratma çalışmaları devam ediyor, sebebi belli, başarısını çekemediler çünkü... efsane başkanları aziz yıldırım gibi güçlü bir şahsın 12 senede ülkenin tartışmasız en büyük spor kulübü, bakın sadece futbol demiyorum, haline getirdiği bu camia tesisleşme ve kurumsallaşma bakımından da dünya standartlarını yakalamış durumda...
şike yapmış olabilirler, hem biz yapmadık mı zamanında? biz de yaptık, paramız olsaydı şu an da yapıyor olurduk, güçlü olan şikesini de yapar lobisini de arkadaş, bu hayat böyle, güçlünün egemen olduğu bir düzen bu, açıkçası gıpta ediyorum fenerbahçe'nin bu gücü ve yüceliğine... keşke biz de onlar gibi olsaydık da şike yapacak kadar paramız ve cesaretimiz olsaydı... hem bir seferden bir şey olmaz, zaten istesek de şampiyon olamazdık 2010-2011 sezonunda, bizim için de kötü geçmişti, o yüzden fazla takılmamak gerek bu şike işlerine falan, biz kendi önümüze bakalım... zaten fenerbahçe şampiyonluğun hep en büyük adayıdır, farz edelim ki onlar şampiyon bitirdi yani, şike meselesine falan takılıp hem onları, hem aziz başkanı, hem de kendimizi üzmeyelim... zamanında yaptığımız hatalara sayalım, ödeştik diyelim ama bundan sonra yapsalar da sorun değil yani, haklarıdır...
şimdi ceza almayacaklar, 58. madde uygulanmayacak diye yer yerinden oynuyor, düşüremezler zaten fenerbahçe futbol takımını, düşürmesinler... görüyoruz işte ne kadar güçlüler... hem onlarsız bir lig marka değerinden yoksun, tatsız tuzsuz bir lig olur, ayrıca gördüğünüz üzere neden türkiye'nin en büyük kulübü olduğunu kanıtlarcasına gerek uefa, gerek federasyon, gerek medya, gerekse de diğer kulüplere kafa tutuyor haklarını savunmak için... biz ülke olarak fenerbahçe'ye ve onun bize yaşatmış ve yaşatacağı başarılara muhtacız çünkü...
yayıncı kuruluş olan lig tv ise haklı olarak karşı bu küme düşürme işine çünkü onlar da uluslararası yayın standartları ve muhteşem programları ile ülkemize değer katan olmazsa olmazlarımızdan... bugün yabancı birçok futbol kanalının izleyicilerine sunduğundan daha üst düzey hizmet alıyorsak lig tv'ye ve bize ödediği paralara duacıyız ve büyük bir teşekkür borçluyuz...
play-off sistemi de çok iyi oldu, yayıncı kuruluşun daha fazla para kazanması için bu gibi değişiklikler yapılabilir yani devir para devri, biz önümüze sunulana bakalım, düşünsek ne olacak hem ne yapabiliriz ki? keyif almaya bakalım... ne güzel daha çok derbi oynanacak, kaliteli hizmet budur işte...
"fenerbahçe cumhuriyeti" diyor adamlar, haklılar, uygun şartları yaratıp kendi cumhuriyetlerini ilan etmişler ki bu cumhuriyet türkiye cumhuriyeti'nden ve onun hukukundan da üstündür. çünkü adı üstünde yani; fenerbahçe... sarı lacivert renkleri ile, adıyla, yaşattığı nice başarı ile bir dünya markası, avrupa'nın prensi... ne zaman fenerbahçe marşını duysam, aziz başkanın o mübarek yüzünü görsem gözlerim dolar, bravo gerçekten adamlara...
"fenerbahçe medyası" da tamamen uydurma bir tanım, başarısını çekemeyenlerin sığındığı bir bahane... hem fenerbahçemizin bir hıncal uluç'u var mı? yok... hakemler tarafsız, medya tarafsız, federasyon ise türk futbol tarihinin görmüş olduğu en becerikli, en kararlı ve en dirayetli ekibi, biz hala işin lafındayız, dedikodusundayız... en sonunda sevgili federasyon başkanımız mehmet ali aydınlar da istifa etti... dayanamadı hakaretlere; suçluyuz! bu kıymetli şahsın değerini bilemedik, aziz başkan gibi... keşke bizim başkanımız da ünal aysal yerine aziz yıldırım gibi biri olsaydı...
keşke, keşke... adamlar başarır, yapar, bize de "keşke" demek düşer...
(u: bu da böyle bir yazı işte, zor oldu ama sabahtan akşama kadar ana avrat küfretsem kapıyı pencereyi indirsem şu anki kadar rahatlamazdım... itici gibi duruyor ama birazcık zaman ayırıp düşünen neden yaptığımı anlayacaktır, saygılar...)
şike iddiası ile çalkalanan bu güzide kulübümüzü yıpratma çalışmaları devam ediyor, sebebi belli, başarısını çekemediler çünkü... efsane başkanları aziz yıldırım gibi güçlü bir şahsın 12 senede ülkenin tartışmasız en büyük spor kulübü, bakın sadece futbol demiyorum, haline getirdiği bu camia tesisleşme ve kurumsallaşma bakımından da dünya standartlarını yakalamış durumda...
şike yapmış olabilirler, hem biz yapmadık mı zamanında? biz de yaptık, paramız olsaydı şu an da yapıyor olurduk, güçlü olan şikesini de yapar lobisini de arkadaş, bu hayat böyle, güçlünün egemen olduğu bir düzen bu, açıkçası gıpta ediyorum fenerbahçe'nin bu gücü ve yüceliğine... keşke biz de onlar gibi olsaydık da şike yapacak kadar paramız ve cesaretimiz olsaydı... hem bir seferden bir şey olmaz, zaten istesek de şampiyon olamazdık 2010-2011 sezonunda, bizim için de kötü geçmişti, o yüzden fazla takılmamak gerek bu şike işlerine falan, biz kendi önümüze bakalım... zaten fenerbahçe şampiyonluğun hep en büyük adayıdır, farz edelim ki onlar şampiyon bitirdi yani, şike meselesine falan takılıp hem onları, hem aziz başkanı, hem de kendimizi üzmeyelim... zamanında yaptığımız hatalara sayalım, ödeştik diyelim ama bundan sonra yapsalar da sorun değil yani, haklarıdır...
şimdi ceza almayacaklar, 58. madde uygulanmayacak diye yer yerinden oynuyor, düşüremezler zaten fenerbahçe futbol takımını, düşürmesinler... görüyoruz işte ne kadar güçlüler... hem onlarsız bir lig marka değerinden yoksun, tatsız tuzsuz bir lig olur, ayrıca gördüğünüz üzere neden türkiye'nin en büyük kulübü olduğunu kanıtlarcasına gerek uefa, gerek federasyon, gerek medya, gerekse de diğer kulüplere kafa tutuyor haklarını savunmak için... biz ülke olarak fenerbahçe'ye ve onun bize yaşatmış ve yaşatacağı başarılara muhtacız çünkü...
yayıncı kuruluş olan lig tv ise haklı olarak karşı bu küme düşürme işine çünkü onlar da uluslararası yayın standartları ve muhteşem programları ile ülkemize değer katan olmazsa olmazlarımızdan... bugün yabancı birçok futbol kanalının izleyicilerine sunduğundan daha üst düzey hizmet alıyorsak lig tv'ye ve bize ödediği paralara duacıyız ve büyük bir teşekkür borçluyuz...
play-off sistemi de çok iyi oldu, yayıncı kuruluşun daha fazla para kazanması için bu gibi değişiklikler yapılabilir yani devir para devri, biz önümüze sunulana bakalım, düşünsek ne olacak hem ne yapabiliriz ki? keyif almaya bakalım... ne güzel daha çok derbi oynanacak, kaliteli hizmet budur işte...
"fenerbahçe cumhuriyeti" diyor adamlar, haklılar, uygun şartları yaratıp kendi cumhuriyetlerini ilan etmişler ki bu cumhuriyet türkiye cumhuriyeti'nden ve onun hukukundan da üstündür. çünkü adı üstünde yani; fenerbahçe... sarı lacivert renkleri ile, adıyla, yaşattığı nice başarı ile bir dünya markası, avrupa'nın prensi... ne zaman fenerbahçe marşını duysam, aziz başkanın o mübarek yüzünü görsem gözlerim dolar, bravo gerçekten adamlara...
"fenerbahçe medyası" da tamamen uydurma bir tanım, başarısını çekemeyenlerin sığındığı bir bahane... hem fenerbahçemizin bir hıncal uluç'u var mı? yok... hakemler tarafsız, medya tarafsız, federasyon ise türk futbol tarihinin görmüş olduğu en becerikli, en kararlı ve en dirayetli ekibi, biz hala işin lafındayız, dedikodusundayız... en sonunda sevgili federasyon başkanımız mehmet ali aydınlar da istifa etti... dayanamadı hakaretlere; suçluyuz! bu kıymetli şahsın değerini bilemedik, aziz başkan gibi... keşke bizim başkanımız da ünal aysal yerine aziz yıldırım gibi biri olsaydı...
keşke, keşke... adamlar başarır, yapar, bize de "keşke" demek düşer...
(u: bu da böyle bir yazı işte, zor oldu ama sabahtan akşama kadar ana avrat küfretsem kapıyı pencereyi indirsem şu anki kadar rahatlamazdım... itici gibi duruyor ama birazcık zaman ayırıp düşünen neden yaptığımı anlayacaktır, saygılar...)