3407
komşumuzun bi suç işleyip bi şekilde olaydan paçasını sıyırması, bizim de "banane ben de aynısını yaparım kimse de birşey diyemez" modunda takılmamızı, aynı suçu işlememizi haklı göstermez. yanlış her zaman yanlıştır.
çok hırslıysan ve bu hırsının kurbanı olan bi futbolcuysan gider rakiple ikili mücadelede kart görürsün, pozisyon gereği faul yaparsın vs. yaparsın ama neticede takım adına oyun içi pozitif katkı sağlamaya çalışırken kırmızı kart görürsün, anlarım.
ama arkadaş 1 değil 2 değil. hakemlerle alıp veremediğin nedir? bu konudaki sıkıntını fatih hocaya anlat, futbolcularla konuşmak ve onların sıkıntısını çözmek için can atan abdurrahim albayrak'a anlat, veya direk olarak (tribünlere oynamayı seven bir futbolcusun neticede)* basın toplantısında anlat. o zaman biz de diyelim ki şu demeci vermekte hatalıydı veya çok doğru söyledi, veya da hiç gereksizdi bu konulara girmesi vs gibisinden biz de burada tartışmamızı değerlendirmemizi yapalım.
sözün özü yaptığı gereksiz hatalar takımın puanlarına mal olmaktadır. görevini yapıp golleri attığında nasıl baştacı ediliyorsa, göreviyle alakası olmayan şekilde takımı zor durumda bıraktığında da sonuna kadar eleştirilmeyi haketmektedir. korunmayı değil...
isterse dönemsel performansı yerlerde sürünsün haftalarca gol atamasın, o zaman savunulmaya hakkı vardır. niye? çünkü adamın işi bu, gol atmak. bu işinde form düşüklükleri yaşayabilir. ki zamanında form grafiği bolca tavan yapmış, sakatlanmadığı sürece hala da 'kısmen' yapmaya devam ediyor. bu yaptıklarının teminatı olarak ona güvenip dilediği kadar savunulabilir, ama isterse kral değil alem padişahı olsun, bu tarz bencilce davranışları ve takımı yalnız bırakışları savunulmasın.
eğer aklınızda "ohhh helal olsun içimin yağları eridi aferim kral baros king'in dibisin" düşüncesi, "oyun tam lehimize dönmüşken pisi pisine gitti maç ve 2 puanımız" düşüncesinden ağır basıyorsa, bence daha fazla konuşmamıza gerek yok demektir.
çok hırslıysan ve bu hırsının kurbanı olan bi futbolcuysan gider rakiple ikili mücadelede kart görürsün, pozisyon gereği faul yaparsın vs. yaparsın ama neticede takım adına oyun içi pozitif katkı sağlamaya çalışırken kırmızı kart görürsün, anlarım.
ama arkadaş 1 değil 2 değil. hakemlerle alıp veremediğin nedir? bu konudaki sıkıntını fatih hocaya anlat, futbolcularla konuşmak ve onların sıkıntısını çözmek için can atan abdurrahim albayrak'a anlat, veya direk olarak (tribünlere oynamayı seven bir futbolcusun neticede)* basın toplantısında anlat. o zaman biz de diyelim ki şu demeci vermekte hatalıydı veya çok doğru söyledi, veya da hiç gereksizdi bu konulara girmesi vs gibisinden biz de burada tartışmamızı değerlendirmemizi yapalım.
sözün özü yaptığı gereksiz hatalar takımın puanlarına mal olmaktadır. görevini yapıp golleri attığında nasıl baştacı ediliyorsa, göreviyle alakası olmayan şekilde takımı zor durumda bıraktığında da sonuna kadar eleştirilmeyi haketmektedir. korunmayı değil...
isterse dönemsel performansı yerlerde sürünsün haftalarca gol atamasın, o zaman savunulmaya hakkı vardır. niye? çünkü adamın işi bu, gol atmak. bu işinde form düşüklükleri yaşayabilir. ki zamanında form grafiği bolca tavan yapmış, sakatlanmadığı sürece hala da 'kısmen' yapmaya devam ediyor. bu yaptıklarının teminatı olarak ona güvenip dilediği kadar savunulabilir, ama isterse kral değil alem padişahı olsun, bu tarz bencilce davranışları ve takımı yalnız bırakışları savunulmasın.
eğer aklınızda "ohhh helal olsun içimin yağları eridi aferim kral baros king'in dibisin" düşüncesi, "oyun tam lehimize dönmüşken pisi pisine gitti maç ve 2 puanımız" düşüncesinden ağır basıyorsa, bence daha fazla konuşmamıza gerek yok demektir.
