222
26 ocak 2012 galatasaray olympiakos basketbol maçının sanırım son periyotu başladığında yedekti. takım bir atak sonrası savumaya geldiğinde birden saha kenarına çizgiye kadar geldi ve takıma taktikler verip moral destek verdi. daha önce görmediğim bir durum olduğundan ilgimi çekti. o da biliyor, bu takımın lideri olmak zorunda ve bunun için elinden geleni yapıyor. lakoviç gibi oyuncudan farklı şekillerde yararlanılır. bu yüzden ona yapılan eleştirileri dikkate almıyorum.
lakoviç pana ve barca'da savunma yapan bir adam değildi. oyun sıkıştığında oyuna girer ona hazırlanan setler sonrası şutunu yüksek yüzde ile atardı. istersek gene böyle yararlanabiliriz ama o zaman savunmasından feragat etmeliyiz. bunun dışında misal bu maçta, gordon'un son anlarda içeri girerken lakoviçin pozisyonuna bir bakın. başındaki yunanlı oyunculara da dikkat edin. cevher 3/3 üçlük atsa bile maç sonu hiç bir rakip cevheri tutmaz ama lakovic 0/10 atsa da onun başında biri durur. hücumlarda lakoviçin bu özelliğinden yararlanıyoruz maç sonları. bu konuda teknik kadro ile de konuştum. "bence maç sonu top jaka'da olmalı" dediğimde, gordon'un içeri penetre özelliğinden ve jaka'nın topsuz alandaki etkisinden bahsettiler. basketbol sadece istatistik değildir. misal bir basketbol tenik heyeti, basket olan bir atakta en çok dikkat ettikleri şey, asisti yapana yapılan asisttir. yani asist öncesi yapılan pas. eğer basketbolda o istatistikleri de her maç görseydik daha anlaşılır olabilirdi.
şimdi bu kadar anlattım jaka'dan memnun muyum? jaka'nın yıllardır oynadığı basketbolu gördüğüm ve bildiğim için jaka'dan memnunum ama ondan daha iyisini bekliyorum. çünkü jaka'da daha fazlası olduğunu biliyorum. jaka'nın yanına 3 numaraya onun sıkıştığı anlarda şutu etkili bir oyuncu koysak (bu biraz shumpertti ama o da eskisi gibi etkili değil) çok daha etkili olacaktır. rakiplerin her zaman ilk önlem aldığı oyuncumuz olarak sahada ve artık sorumluluğu daha fazla alıyor. bu sene bu takım şampiyon olacaksa jaka ile olacak. teknik kadro da onu parlatmak konusunda setlere daha dikkatli çalışıyor. jaka'nın da eminim ipekçi atmosferini gördükten sonra "keşke daha önce bu takıma gelseydim" dediğini düşünüyorum. maç sonrası o üçlü çektirmek için bakışları, istenci bile bunu anlatıyor.
özetle ipekçi'de çooook büyük bir atmosfer yarattık. maç boyu bağırdığımız için değil, yenilsek de bağırdığımız için yarattık o sinerjiyi. jaka da o sinerjinin parçası olmak için çalışan oyunculardan biri. onu o parkede çıplak gözle seyredenler çok şanslı ama daha bunun fakında değiller.
lakoviç pana ve barca'da savunma yapan bir adam değildi. oyun sıkıştığında oyuna girer ona hazırlanan setler sonrası şutunu yüksek yüzde ile atardı. istersek gene böyle yararlanabiliriz ama o zaman savunmasından feragat etmeliyiz. bunun dışında misal bu maçta, gordon'un son anlarda içeri girerken lakoviçin pozisyonuna bir bakın. başındaki yunanlı oyunculara da dikkat edin. cevher 3/3 üçlük atsa bile maç sonu hiç bir rakip cevheri tutmaz ama lakovic 0/10 atsa da onun başında biri durur. hücumlarda lakoviçin bu özelliğinden yararlanıyoruz maç sonları. bu konuda teknik kadro ile de konuştum. "bence maç sonu top jaka'da olmalı" dediğimde, gordon'un içeri penetre özelliğinden ve jaka'nın topsuz alandaki etkisinden bahsettiler. basketbol sadece istatistik değildir. misal bir basketbol tenik heyeti, basket olan bir atakta en çok dikkat ettikleri şey, asisti yapana yapılan asisttir. yani asist öncesi yapılan pas. eğer basketbolda o istatistikleri de her maç görseydik daha anlaşılır olabilirdi.
şimdi bu kadar anlattım jaka'dan memnun muyum? jaka'nın yıllardır oynadığı basketbolu gördüğüm ve bildiğim için jaka'dan memnunum ama ondan daha iyisini bekliyorum. çünkü jaka'da daha fazlası olduğunu biliyorum. jaka'nın yanına 3 numaraya onun sıkıştığı anlarda şutu etkili bir oyuncu koysak (bu biraz shumpertti ama o da eskisi gibi etkili değil) çok daha etkili olacaktır. rakiplerin her zaman ilk önlem aldığı oyuncumuz olarak sahada ve artık sorumluluğu daha fazla alıyor. bu sene bu takım şampiyon olacaksa jaka ile olacak. teknik kadro da onu parlatmak konusunda setlere daha dikkatli çalışıyor. jaka'nın da eminim ipekçi atmosferini gördükten sonra "keşke daha önce bu takıma gelseydim" dediğini düşünüyorum. maç sonrası o üçlü çektirmek için bakışları, istenci bile bunu anlatıyor.
özetle ipekçi'de çooook büyük bir atmosfer yarattık. maç boyu bağırdığımız için değil, yenilsek de bağırdığımız için yarattık o sinerjiyi. jaka da o sinerjinin parçası olmak için çalışan oyunculardan biri. onu o parkede çıplak gözle seyredenler çok şanslı ama daha bunun fakında değiller.