• 695
    bireyleri tek tek ele aldığımızda genel yapıları itibariyle kazma dahi olsalar gerek saha dışı faktörler, gerekse son birkaç senedir pompalanmış olan öz güvenden ötürü mücadeleci ve güçlü bir takım görüntüsü çizmektedir. özellikle de orta sahasının ortası, defansının geneli ve kalecisi için...

    kanatlarda çok süper olmasalar da gerçekten hızlı, seri ve delici özelliği bulunan oyuncuları var. forvetleri ise ilginç derecede beceriksiz ve yetersiz. defansları vasat dahi olsa orta sahanın pres ve mücadele gücünden ötürü kendilerine fazla iş düşmüyor, ki hiç olmadı arkalarında tüm maçlar için tam bir güven vermese de gayet yetenekli bir kaleci olan volkan demirel var.

    orta sahanın fizik üstünlüğü baroni, emre ve topuz gibi ayakları yere sağlam basan adamlardan geliyor. baroni falan kazma yani ama bu sene nasıl coştu adam, zamanında mustafa sarp da çok iyi oynuyordu bizde doğruya doğru, sonuçta bu bir hava meselesi ve bir takım faktörler bir araya geldiğinde kağıt üzerinde çok da yeterli olmayan bireyler dahi olağan dışı derecede iyi performanslar gösterebiliyorlar. 2000'deki kadromuz da buna bir örnek teşkil eder. selçuk şahin gibi katıksız bir kalasın uzaktan şutlar çıkartıp goller bulması mustafa sarp'ın zamanında baya baya iyi oynaması ile %100 benzerlik gösteren bir durumdur. hava, öz güven, kafa rahatlığı, faktörler, faktörler...

    alex gibi gol ve asist özelliğine ek olarak bloklar arasında adeta bir köprü görevi üstlenen yetenekli bir pas dağıtıcısının da önemli bir pozisyonda oynuyor olması tabir-i caizse takımı "oynamaya teşvik ediyor", hatta kimi zaman zorluyor...

    fenerbahçe'yi fenerbahçe yapan alex-emre-baroni-volkan dörtlüsünde gizlidir. yetenek, çirkefliğe varan mücadele, öz güven ve kale...

    aykut kocaman çok kötü bir teknik direktör ki kendisi bir kukla zaten. fenerbahçe yıllardır başkanlarının, hakemlerin ve federasyonun yönetimi, destekleri, inceden kollamaları ile buralara kadar gelebildi...

    şu anki, veya geçen sezon "şampiyon" olan takımı komple al adnanlar yönetimine ve rijkaard emrine ver, değil sekizinci, on üçüncü bile olamazlar...

    mesela biz özünde iyi bir takımız, aslında önceki sezonlarda da o kadar kötü değildik, ama tüm faktörler aleyhimize idi... şu an toparlanıyoruz ve faktörler yavaş yavaş tarafımıza geçiyor, ki lig istatistikleri de bunu kanıtlar nitelikte...

    farklı yenilebileceğimiz bir karabük maçını 90 dakika sonunda 5-1 kazanmışsak bir şeyler değişmiş demektir ki en son ne zaman 5 attık onu bile hatırlamıyorum...

    işte en son bahsettiğim durum uzun zamandır fenerbahçe için geçerliydi, ama arada bir fark var...

    biz temiz ve yasal yollarla yeni bir düzen kurarak bu kazanımları edindik...

    fenerbahçe ise masa başı oyunlarıyla, şikeyle ve saha dışı faktörler ile...

    inşallah her iki takım için de yavaş yavaş tersine dönen bu faktörler arasındaki mutlak değer artar da, kendi pis yuvalarında da şöyle ağzının ortasına vura vura pataklamak nasip olur...

    kendimizi toplasak beşten aşağı atmayız, bu kadar açık söylüyorum...
App Store'dan indirin Google Play'den alın