1770
bu istekten çok serzeniş olacak, silinebilir de iyice alakasız diye ama buraya da yazayım istedim. tabii ki işin içinde kasıtlı absürdlük olduğunu belirtmeme gerek yok. ama gerçekten aşağıda dokundurduğum şekildeki insanların böylesi muhabbetleri yapmamasını temenni ediyorum.
"arkadaş bir de bana hala "kar"ı savunan var. şunun şurasında 6-7 dakikalık yol yürüdüğümüz, üstelik de çoğu yerdeki karlar erimiş/temizlenmişken, bir de misal 10 sene önceki kadar kar yağmıyorken, yeminlen insanlığımdan çıktım. ulan bir de şu cüsseyle bu yaştan sonra akrobatlık yapmak varmış kaderde hepsinden beter. eve girdikten sonra bir 10 dakika temkinli yürüdüm, artık nasıl korktuysam, sanki evde de buz var kayıp düşecekmişiz gibi.
bir de "açken alışveriş yapılmaz" prensibini bozup allah ne verdiyse aldık, almak hadi neyse yenir bir şekilde, yalan yok hepsi tükettiğim şeyler ama torbayı açma konusundaki üstün becerimden dolayı kurnazlık yapıp sadece iki poşete doldurmak suretiyle yukarıda bahsettiğim akrobatlığı biri ağır diğeri hafif iki torbayla yapmak durumunda kaldım.
hayır soğuğu destekler beyanatlardan ötürü soğuk seven adam şeklinde anılır olduk diye ağız tadıyla "kar"a da laf edemiyoruz, yalan değil yetkim olsa ilk yasaklayacağım şey olur. biz ılımlı bir şekilde ne yazları çok sıcak ne kışları çok soğuk olsun, tüm mevsimler aynı derecede yaşansın, hatta mümkün mertebe gün içinde tüm dünyadaki sıcaklıkların ağırlıklı bir ortalaması alınıp her yer aynı sıcaklıkta olsun diyoruz, üzerine hangi gün ne olacağı belirsiz bir hava var. aklıma gelmişken bir lafım da meteorolojiye, zaten yazımın zor, üstüne bir de felaket tellalı gibi falanca gün balkanlardan soğuk hava dalgası geliyor diye halkı galeyana getirmekten başka fazla da bir işlevini göremedik bunca yıl, hani beklenmedik bir hava değişikliği olsa sanmıyorum ki tutturasın, hatta görüyorum ve artırıyorum bana kalırsa -işini doğru düzgün yapan ve bu işten ekmek yiyen, kendini bu işe adamış hava durumu emekçilerini tenzih ediyorum- hava durumu tahmini diye formülize edilmiş bir ortalamaları falan sunuyorsunuz önümüze, bu vesileyle sizden başlayarak coğrafya öğretmenlerine dek herkese teessüflerimi sunarım. üniversite sınavında doğru yaptığım coğrafya sorularını da helal etmiyorum.
ha yukarıdaki her yer aynı derecede olsun önerime gelip de norveç, "hocam, biz yıllardır soğuktan ekmek yedik, bir şekilde kültürümüzü soğuğun üzerine oturttuk, halimizden memnunuz, bizi dahil etme" derse çan eğrisine dahil etmeyiz. ya da brezilya, "abicim, biz rio karnavalıydı -bak yine sinirim bozuldu, adamlar bir de karnaval senin, hatun benim gezecekler lan- plajda top tepmekti, kıçımızda bir ip ya da üzerimizde bir şort yaşamaya alıştık, rahatımızı bozma allasen" derse ona da lafım yok. ama çoğu ülkenin de işine gelecek bu sistemi teşvik etmek için artık elden ne gelirse kaynak ayıracağına dair inancım tam.
son lafım da sonbahardan başlayarak kar bekleyen elemanlara, genelde orta yaşlı, eski kışları gören adamlardan çıkıyor böylesi. kar yağınca, iyi oldu, gerekliydi, hava rahatladı vs. aynı demeçleri her sene yapan ve yaptıran (bakın burası önemli, herkesi etkisi altına alıyor bu adamlar, sen de yapıyorsun ben de) adamlardan bahsediyorum. şimdi bu adamların bir de kar gecikti versiyonu var ki en tehlikelisi. öncelikle belirtmekte beis görmüyorum, ben daha -ki 18. kışımı yaşıyorum ankara'da yanlış hesaplamadıysam (2012-1994=18)- herhangi bir kış mevsiminde ankara'ya kar yağmadığını görmedim. tamam belli ölçekte kar gerekli, buna katılıyorum ama kendileri bu ölçeğin benden de uzağında olan bu insanların sanki günlük hayatlarında yapacakları işleri ilk kar yağışına göre planlar şekildeki davranışları beni -ki çok sık şaşırmam- şaşırtmakta. misal, ankara'ya kar yağdıktan 6 gün sonra sinemaya gideyim, 10 gün sonra da yıllık izin alırım falan diye bir plan-programları varmışçasına ki olsa eyvallah "kar gecikti" diye hayıflanmanın anlamı nedir arkadaş? bir de ben daha şimdiye dek bu adamların çoğunun kar konusunda etliye sütlüye bulaştığını da görmedim. ya arabayla gidiyorlardır ya servis evin önünden alıyordur. otobüs durağına yürümeye erinen adamın gözüyle kar değerlendirmesi yapılmasın bilader artık. bunların çoğu sigara içmeye çıkınca bile kapının hemen dibinde durur, ondan sonra kar yağdığı iyi oldu. iyi oldu olmasına da sana iyi oldu, hadi kendi beceri eksikliğimden sergilediğim akrobatlığı saymıyorum dahi ama karda kışta, soğukta dışarda kalan insanlar yapsın öncelikli yorumu, sen işte-evde kalorifer hayvan gibi yanar, sonra da "ama yağdığı iyi oldu, gecikmişti zaten". ulan bir daha söylüyorum nereye gecikiyorsa karın da sanki zerre umurunda bir yere yetişmek falan, adam bunun muhasebesini yapmakla meşgul.
deli ettiniz lan adamı!
son olarak gördüğüm kadarıyla artık çocuklar da bu işten elini eteğini çekmiş, kar yağdığında bilinçsiz bir çocuk gazıyla sokaklara fırlayıp kartopu oynamak da tedavülden kalkmak üzere. dolayısıyla, karmış kışmış artık toplum genelinde "kendi gitti adı kaldı yadigar" olma mertebesine yaklaşmakta ve yukarıda belirttiğim üzere yağmasa vefasız insanımız tarafından 3-5 seneye unutulacak. o halde yağmaması yönünde bir sivil toplum hareketinin doğru olduğuna inanıyorum."
"arkadaş bir de bana hala "kar"ı savunan var. şunun şurasında 6-7 dakikalık yol yürüdüğümüz, üstelik de çoğu yerdeki karlar erimiş/temizlenmişken, bir de misal 10 sene önceki kadar kar yağmıyorken, yeminlen insanlığımdan çıktım. ulan bir de şu cüsseyle bu yaştan sonra akrobatlık yapmak varmış kaderde hepsinden beter. eve girdikten sonra bir 10 dakika temkinli yürüdüm, artık nasıl korktuysam, sanki evde de buz var kayıp düşecekmişiz gibi.
bir de "açken alışveriş yapılmaz" prensibini bozup allah ne verdiyse aldık, almak hadi neyse yenir bir şekilde, yalan yok hepsi tükettiğim şeyler ama torbayı açma konusundaki üstün becerimden dolayı kurnazlık yapıp sadece iki poşete doldurmak suretiyle yukarıda bahsettiğim akrobatlığı biri ağır diğeri hafif iki torbayla yapmak durumunda kaldım.
hayır soğuğu destekler beyanatlardan ötürü soğuk seven adam şeklinde anılır olduk diye ağız tadıyla "kar"a da laf edemiyoruz, yalan değil yetkim olsa ilk yasaklayacağım şey olur. biz ılımlı bir şekilde ne yazları çok sıcak ne kışları çok soğuk olsun, tüm mevsimler aynı derecede yaşansın, hatta mümkün mertebe gün içinde tüm dünyadaki sıcaklıkların ağırlıklı bir ortalaması alınıp her yer aynı sıcaklıkta olsun diyoruz, üzerine hangi gün ne olacağı belirsiz bir hava var. aklıma gelmişken bir lafım da meteorolojiye, zaten yazımın zor, üstüne bir de felaket tellalı gibi falanca gün balkanlardan soğuk hava dalgası geliyor diye halkı galeyana getirmekten başka fazla da bir işlevini göremedik bunca yıl, hani beklenmedik bir hava değişikliği olsa sanmıyorum ki tutturasın, hatta görüyorum ve artırıyorum bana kalırsa -işini doğru düzgün yapan ve bu işten ekmek yiyen, kendini bu işe adamış hava durumu emekçilerini tenzih ediyorum- hava durumu tahmini diye formülize edilmiş bir ortalamaları falan sunuyorsunuz önümüze, bu vesileyle sizden başlayarak coğrafya öğretmenlerine dek herkese teessüflerimi sunarım. üniversite sınavında doğru yaptığım coğrafya sorularını da helal etmiyorum.
ha yukarıdaki her yer aynı derecede olsun önerime gelip de norveç, "hocam, biz yıllardır soğuktan ekmek yedik, bir şekilde kültürümüzü soğuğun üzerine oturttuk, halimizden memnunuz, bizi dahil etme" derse çan eğrisine dahil etmeyiz. ya da brezilya, "abicim, biz rio karnavalıydı -bak yine sinirim bozuldu, adamlar bir de karnaval senin, hatun benim gezecekler lan- plajda top tepmekti, kıçımızda bir ip ya da üzerimizde bir şort yaşamaya alıştık, rahatımızı bozma allasen" derse ona da lafım yok. ama çoğu ülkenin de işine gelecek bu sistemi teşvik etmek için artık elden ne gelirse kaynak ayıracağına dair inancım tam.
son lafım da sonbahardan başlayarak kar bekleyen elemanlara, genelde orta yaşlı, eski kışları gören adamlardan çıkıyor böylesi. kar yağınca, iyi oldu, gerekliydi, hava rahatladı vs. aynı demeçleri her sene yapan ve yaptıran (bakın burası önemli, herkesi etkisi altına alıyor bu adamlar, sen de yapıyorsun ben de) adamlardan bahsediyorum. şimdi bu adamların bir de kar gecikti versiyonu var ki en tehlikelisi. öncelikle belirtmekte beis görmüyorum, ben daha -ki 18. kışımı yaşıyorum ankara'da yanlış hesaplamadıysam (2012-1994=18)- herhangi bir kış mevsiminde ankara'ya kar yağmadığını görmedim. tamam belli ölçekte kar gerekli, buna katılıyorum ama kendileri bu ölçeğin benden de uzağında olan bu insanların sanki günlük hayatlarında yapacakları işleri ilk kar yağışına göre planlar şekildeki davranışları beni -ki çok sık şaşırmam- şaşırtmakta. misal, ankara'ya kar yağdıktan 6 gün sonra sinemaya gideyim, 10 gün sonra da yıllık izin alırım falan diye bir plan-programları varmışçasına ki olsa eyvallah "kar gecikti" diye hayıflanmanın anlamı nedir arkadaş? bir de ben daha şimdiye dek bu adamların çoğunun kar konusunda etliye sütlüye bulaştığını da görmedim. ya arabayla gidiyorlardır ya servis evin önünden alıyordur. otobüs durağına yürümeye erinen adamın gözüyle kar değerlendirmesi yapılmasın bilader artık. bunların çoğu sigara içmeye çıkınca bile kapının hemen dibinde durur, ondan sonra kar yağdığı iyi oldu. iyi oldu olmasına da sana iyi oldu, hadi kendi beceri eksikliğimden sergilediğim akrobatlığı saymıyorum dahi ama karda kışta, soğukta dışarda kalan insanlar yapsın öncelikli yorumu, sen işte-evde kalorifer hayvan gibi yanar, sonra da "ama yağdığı iyi oldu, gecikmişti zaten". ulan bir daha söylüyorum nereye gecikiyorsa karın da sanki zerre umurunda bir yere yetişmek falan, adam bunun muhasebesini yapmakla meşgul.
deli ettiniz lan adamı!
son olarak gördüğüm kadarıyla artık çocuklar da bu işten elini eteğini çekmiş, kar yağdığında bilinçsiz bir çocuk gazıyla sokaklara fırlayıp kartopu oynamak da tedavülden kalkmak üzere. dolayısıyla, karmış kışmış artık toplum genelinde "kendi gitti adı kaldı yadigar" olma mertebesine yaklaşmakta ve yukarıda belirttiğim üzere yağmasa vefasız insanımız tarafından 3-5 seneye unutulacak. o halde yağmaması yönünde bir sivil toplum hareketinin doğru olduğuna inanıyorum."
