3679
öncelikle ilk sezonunda kaleci (santcis) hariç tüm yabancı haklarını ön tarafta kullanmayı tercih etti. kewell-elano-keita-baros-nonda-jo-dos santos. bence gayet kaliteli bir hücum hattı. zaten istese de istemese de ortasaha ve defans yerli futbolculardan oluşacaktı. servet-g.zan-balta-sabri-ayhan-topal ile oynamayı kendi seçti. hani yerlerine alınacak daha iyi yerliler de yoktu. olan tek tük futbolcular da piyasasının 2-3 katına başka takımlara gitti. bırak polat'ı, ü.aysal bile parayı bastırıp yerli futbolcu almıyor. yani başka alternatif yoktu. kewell-nonda tercihine saygı duyuyorum, ki nonda hızlı başlayıp yere çakılmıştı. hatta kewell forvette onun yerine tercih ediliyordu. yine de kewell'a gereğinden fazla bel bağladığını düşünüyorum.
rijkaard ilk sezonun sonunda aslında türk futbolunu çözmüştü. türk futbolunda her şeyden biraz var ama hiçbir şeyden tam yok diyerek nokta atışı da yapmıştı ama bana göre tespiti doğru yaptı fakat iyileştirmek adına pek çaba göstermedi(yönetimin de etkisiyle tabi). neill-cana hamlesi hariç takımı iyileştirmeye yönelik hamleler pek gelmedi.(cana tutmasa da bence doğru yere o sertlikte birine ihtiyaç vardı) yine rijkaard'ın takıma gerekli mesajı veremediğine inanıyorum. kendisini basının, taraftarın önüne belki isteyerek belki de istemeyerek atan servet'i tamamen gözden çıkarabilirdi. ha servet'in ankaragücü maçında takımı sattığını da düşünmüyorum. öyle bir şerefsizlik yapacağını zannetmiyorum zira servet hagi geldikten 2 maç sonra da aynı hataları yapmaya devam etti. hala da yapıyor. ha gitmesi gerek mi gerek. daha ilk rijkaard ile ilgili sözlerinden sonra gönderilmesi gerekiyordu. yani rijkaard masaya yumruğunu bu tarz bir şekilde vurup da derdini anlatabilirdi.
düşen yabancı kalitesi için kendisini suçlamam. keita'yı gönderip monaco'da oynamayan pino'yu isteyeceğini zannetmiyorum. 4-4-2, 4-3-3 üzerinden eleştirilmesi de bana göre saçma. adamın ne olduğunu, nasıl oynattığını bile bile getirip başka şeyler istemenin anlamı yoktu. o zaman başka tarzda hoca bulup getirecektin. hatta başarılı da olurdun, oluyorsun da. elinde sarp, barış, a.turan, s.özkan gibi evlere şenlik bir oyuncu grubu bulunduğu doğrudur ama rijkaard'ın da bunu değiştirmek için çok fazla çabaladığını da söylemek doğru olmaz(yabancı oyuncu mevki tercihleri, altyapı vs.)
rijkaard'ı sonuna kadar savunan adamlara kızmayın. onların da derdi galatasaray'dı, bu yola inanmışlardı. rijkaard'la olmaz deyip saha içini gösterenlere de kızmayın onların da dertleri aynıydı. ama aynı arda'da olduğu gibi rijkaard'ı takıntı haline getirip takıntısını taraftarlığının önüne geçirip başarısız olmasını elini ovuşturarak bekleyen adamlara da saygı beklemeyin.
rijkaard ilk sezonun sonunda aslında türk futbolunu çözmüştü. türk futbolunda her şeyden biraz var ama hiçbir şeyden tam yok diyerek nokta atışı da yapmıştı ama bana göre tespiti doğru yaptı fakat iyileştirmek adına pek çaba göstermedi(yönetimin de etkisiyle tabi). neill-cana hamlesi hariç takımı iyileştirmeye yönelik hamleler pek gelmedi.(cana tutmasa da bence doğru yere o sertlikte birine ihtiyaç vardı) yine rijkaard'ın takıma gerekli mesajı veremediğine inanıyorum. kendisini basının, taraftarın önüne belki isteyerek belki de istemeyerek atan servet'i tamamen gözden çıkarabilirdi. ha servet'in ankaragücü maçında takımı sattığını da düşünmüyorum. öyle bir şerefsizlik yapacağını zannetmiyorum zira servet hagi geldikten 2 maç sonra da aynı hataları yapmaya devam etti. hala da yapıyor. ha gitmesi gerek mi gerek. daha ilk rijkaard ile ilgili sözlerinden sonra gönderilmesi gerekiyordu. yani rijkaard masaya yumruğunu bu tarz bir şekilde vurup da derdini anlatabilirdi.
düşen yabancı kalitesi için kendisini suçlamam. keita'yı gönderip monaco'da oynamayan pino'yu isteyeceğini zannetmiyorum. 4-4-2, 4-3-3 üzerinden eleştirilmesi de bana göre saçma. adamın ne olduğunu, nasıl oynattığını bile bile getirip başka şeyler istemenin anlamı yoktu. o zaman başka tarzda hoca bulup getirecektin. hatta başarılı da olurdun, oluyorsun da. elinde sarp, barış, a.turan, s.özkan gibi evlere şenlik bir oyuncu grubu bulunduğu doğrudur ama rijkaard'ın da bunu değiştirmek için çok fazla çabaladığını da söylemek doğru olmaz(yabancı oyuncu mevki tercihleri, altyapı vs.)
rijkaard'ı sonuna kadar savunan adamlara kızmayın. onların da derdi galatasaray'dı, bu yola inanmışlardı. rijkaard'la olmaz deyip saha içini gösterenlere de kızmayın onların da dertleri aynıydı. ama aynı arda'da olduğu gibi rijkaard'ı takıntı haline getirip takıntısını taraftarlığının önüne geçirip başarısız olmasını elini ovuşturarak bekleyen adamlara da saygı beklemeyin.