146
sene 2003 ve ben 8. sınıftayım ve okulun atletizim takımındayım. valla fena koşardım o zamanlar hoca da beni futbol oynarken görüp sprinter yapmıştı.
neyse istanbul atletizim şampiyonası var. okulla katılıyoruz ve ben 100 metrede istanbul ikincisi oluyorum. takımda genel puan tablosunda yeterli puanı topladığından o yıl adana'da düzenlenecek olan türkiye şampiyonasına katılmaya hak kazanıyoruz.
adana'da çok büyük bir talihsizlik yaşıyorum ve 100 metre yarışında bir anlık konsantrasyon kaybı neticesinde takozdan geç çıkıp dereceye falan giremiyorum. zaten takımda tek madalya getirebilecek adam benim bende 100 metreyi yüzüme gözüme bulaştırınca herkesin şevki kırılıyor. bavulları toplayıp eve mi dönsek acaba gibi muhabbetler dolaşıyor. fakat turnuva bitmiş değil henüz. ertesi gün, yani 100 metre yarışının ertesi günü, 200 metre koşulacak ve onda da ben yarışacağım. fakat benim hiç ümidim yok çünkü 200 metrede o kadarda iyi değilim aslında. 100 metreye çok alışkın olduğum için 200 çok uzun geliyordu bana çıkışları ayarlayamıyodum falan filan. neyse sonuçta geçtik start çizgisine takozda aldık yerlerimizi. benim kalbim deli gibi çarpıyor tabi hayatımda daha heycanlı olduğum başka bir an olmadı sanırım. silah sesini duyuyorum ve duymamla beraber hayatımın en iyi çıkışını yapıyorum. fakat benimle aynı grupta koşan bir herif daha var ve çok hızlı koşuyor şerefsiz. onu yakalamak için bende yırtıyorum bir taraflarımı baya da yaklaşıyorum ama o benden önde bitiriyor. toplamda 5 farklı grup 200 metre koşacağı için ve ben kendi grubumu 1. bitiremediğim için kimsede madalya beklentisi falan yok tabi. fakat genel sonuçlar açıklandığından bir bakıyorum bu beni geçen dallama 1. olmuş ben 3. olmuşum. inanamıyoruz falan herkes seviniyor okula o turnuvadaki tek madalyasını kazandırıyorum ve mutlu mesut eve dönüyoruz.
yani kısacası 200 metre yarışında türkiye üçüncülüğüm vardır. ha tabi birde 100 metrede istanbul ikinciliği.
neyse istanbul atletizim şampiyonası var. okulla katılıyoruz ve ben 100 metrede istanbul ikincisi oluyorum. takımda genel puan tablosunda yeterli puanı topladığından o yıl adana'da düzenlenecek olan türkiye şampiyonasına katılmaya hak kazanıyoruz.
adana'da çok büyük bir talihsizlik yaşıyorum ve 100 metre yarışında bir anlık konsantrasyon kaybı neticesinde takozdan geç çıkıp dereceye falan giremiyorum. zaten takımda tek madalya getirebilecek adam benim bende 100 metreyi yüzüme gözüme bulaştırınca herkesin şevki kırılıyor. bavulları toplayıp eve mi dönsek acaba gibi muhabbetler dolaşıyor. fakat turnuva bitmiş değil henüz. ertesi gün, yani 100 metre yarışının ertesi günü, 200 metre koşulacak ve onda da ben yarışacağım. fakat benim hiç ümidim yok çünkü 200 metrede o kadarda iyi değilim aslında. 100 metreye çok alışkın olduğum için 200 çok uzun geliyordu bana çıkışları ayarlayamıyodum falan filan. neyse sonuçta geçtik start çizgisine takozda aldık yerlerimizi. benim kalbim deli gibi çarpıyor tabi hayatımda daha heycanlı olduğum başka bir an olmadı sanırım. silah sesini duyuyorum ve duymamla beraber hayatımın en iyi çıkışını yapıyorum. fakat benimle aynı grupta koşan bir herif daha var ve çok hızlı koşuyor şerefsiz. onu yakalamak için bende yırtıyorum bir taraflarımı baya da yaklaşıyorum ama o benden önde bitiriyor. toplamda 5 farklı grup 200 metre koşacağı için ve ben kendi grubumu 1. bitiremediğim için kimsede madalya beklentisi falan yok tabi. fakat genel sonuçlar açıklandığından bir bakıyorum bu beni geçen dallama 1. olmuş ben 3. olmuşum. inanamıyoruz falan herkes seviniyor okula o turnuvadaki tek madalyasını kazandırıyorum ve mutlu mesut eve dönüyoruz.
yani kısacası 200 metre yarışında türkiye üçüncülüğüm vardır. ha tabi birde 100 metrede istanbul ikinciliği.