55
12.12.2011 tarihli vatan gazetesindeki yazısı.
--- alıntı ---
terim’in aradığı yıldız; takımı!
insanin inanması zor ama; g.saray futbol oynuyor. üç sezonluk kâbus bitti sarı-kırmızılı taraftarlar için. artık onların takımları da sahada güçlü, kuvvetli, kudretli bir duruş sergiliyor. bunun mimarının da fatih terim olduğu net şekilde ortaya çıkıyor her hafta. g.saray maç maç üzerine koyarak geldi bu noktaya. önce defansif sorunları halletti terim, sonra da ofansif.. arada takım ruhunu kazandı g.saray.. bunda g.antep maçının ne kadar önemli olduğunu anlatmakta fayda var. belki sarı-kırmızılılar o gün 4-2 kaybetti ama o gün sahada gösterdikleri mücadele, daha doğrusu futbolcuların birbirlerine olan ihtiyaçlarını anlamaları çok önemliydi..
-geçen sezonu 82 puanla tamamlayan takımlardan önce f.bahçe’ye çarşamba sahayı dar edip yenen g.saray, dün de trabzon’a bir saniye bile nefes alma imkanı tanımadı. terim kazanan, daha doğrusu çok iyi oynayan 11’ini bozmadan çıktı trabzon’da sahaya. zaten tersini beklemek terim’i tanıyanlar için sürpriz olurdu. güvenli bir savunma, çok etkili bir hücum hattı, hareketli orta saha, yine mükemmel bir elmander..
-ama artık yazmalıyım. kötü oynarken yerden yere vuruluyordu, iyi oynarken de alkışlanmalı.. hakan balta geri döndü. hem de bir maçlık değil.. maç maçtır iyi oynuyor. hem savunmada hem de hücum da! fizik olarak çok güçlü. zaten takımdaki tecrübeli isimler formda olduğu için bu kadar kolay sahaya atıyor emre çolak’la semih’i terim.. dökülen bir takıma yama yapmak zordur, sırıtır. ama takım istim üzerindeyken, yenilere yardım eder.. emre ve semih’in kendi performansları kadar takım performansı da onları yukarı çekiyor. bunu da unutmamak lazım.
-2 maçta 6 gol attı g.saray geçen yılın 82 puanlılarına. en önemlisi bir gol yedi. ki onu da yemeyebilirlerdi. 6 golün dağılımına bakalım.. 2 golü forvet, 3 golü orta saha, bir golü de defansı atmış g.saray’ın. yani yükü paylaşmış.. mekanik bir takım olmuşlar.. en doğrusu da bu sanki. eğer elde % 100 bir yıldızın yoksa, takımını yıldız yaparsın.. fatih terim işte asıl bunun için tebrik edilmeli. çünkü en zoru budur. yıldız sana maç kazandırır ama sen takımına maç kazandırıyorsan “teknik direktörün takıma katkısı nedir?” sorusu “% 100’dür” diye cevaplanır..
kirmizi yanliş
-dün fatih terim engin’i oyuna sokup takımının frenine basmasa maç farklı noktalara giderdi. ama yaşanan kriz ortamında hassas noktaları germemek de çok akıllıca bir yaklaşımdı terim adına. tecrübe de bu olsa gerek.
-kuddusi müftüoğlu’nun zokora’ya gösterdiği kırmızı kart yanlıştı. ama gerçek şu ki maçın dengesini bozmadı. çünkü trabzon 11 kişi oynasa da g.saray’ın üzerine gidemeyecek kadar yorgun fakat en önemlisi dağınıktı. eboue’nin kendi kalesine doğru vurduğu top da olmasa, pozisyona giremeden maçı tamamlayacaklardı. selçuk ve ceyhun’un trabzon’a gol atmaları ise kaderin bir cilvesi olsa gerek.
--- alıntı ---
--- alıntı ---
terim’in aradığı yıldız; takımı!
insanin inanması zor ama; g.saray futbol oynuyor. üç sezonluk kâbus bitti sarı-kırmızılı taraftarlar için. artık onların takımları da sahada güçlü, kuvvetli, kudretli bir duruş sergiliyor. bunun mimarının da fatih terim olduğu net şekilde ortaya çıkıyor her hafta. g.saray maç maç üzerine koyarak geldi bu noktaya. önce defansif sorunları halletti terim, sonra da ofansif.. arada takım ruhunu kazandı g.saray.. bunda g.antep maçının ne kadar önemli olduğunu anlatmakta fayda var. belki sarı-kırmızılılar o gün 4-2 kaybetti ama o gün sahada gösterdikleri mücadele, daha doğrusu futbolcuların birbirlerine olan ihtiyaçlarını anlamaları çok önemliydi..
-geçen sezonu 82 puanla tamamlayan takımlardan önce f.bahçe’ye çarşamba sahayı dar edip yenen g.saray, dün de trabzon’a bir saniye bile nefes alma imkanı tanımadı. terim kazanan, daha doğrusu çok iyi oynayan 11’ini bozmadan çıktı trabzon’da sahaya. zaten tersini beklemek terim’i tanıyanlar için sürpriz olurdu. güvenli bir savunma, çok etkili bir hücum hattı, hareketli orta saha, yine mükemmel bir elmander..
-ama artık yazmalıyım. kötü oynarken yerden yere vuruluyordu, iyi oynarken de alkışlanmalı.. hakan balta geri döndü. hem de bir maçlık değil.. maç maçtır iyi oynuyor. hem savunmada hem de hücum da! fizik olarak çok güçlü. zaten takımdaki tecrübeli isimler formda olduğu için bu kadar kolay sahaya atıyor emre çolak’la semih’i terim.. dökülen bir takıma yama yapmak zordur, sırıtır. ama takım istim üzerindeyken, yenilere yardım eder.. emre ve semih’in kendi performansları kadar takım performansı da onları yukarı çekiyor. bunu da unutmamak lazım.
-2 maçta 6 gol attı g.saray geçen yılın 82 puanlılarına. en önemlisi bir gol yedi. ki onu da yemeyebilirlerdi. 6 golün dağılımına bakalım.. 2 golü forvet, 3 golü orta saha, bir golü de defansı atmış g.saray’ın. yani yükü paylaşmış.. mekanik bir takım olmuşlar.. en doğrusu da bu sanki. eğer elde % 100 bir yıldızın yoksa, takımını yıldız yaparsın.. fatih terim işte asıl bunun için tebrik edilmeli. çünkü en zoru budur. yıldız sana maç kazandırır ama sen takımına maç kazandırıyorsan “teknik direktörün takıma katkısı nedir?” sorusu “% 100’dür” diye cevaplanır..
kirmizi yanliş
-dün fatih terim engin’i oyuna sokup takımının frenine basmasa maç farklı noktalara giderdi. ama yaşanan kriz ortamında hassas noktaları germemek de çok akıllıca bir yaklaşımdı terim adına. tecrübe de bu olsa gerek.
-kuddusi müftüoğlu’nun zokora’ya gösterdiği kırmızı kart yanlıştı. ama gerçek şu ki maçın dengesini bozmadı. çünkü trabzon 11 kişi oynasa da g.saray’ın üzerine gidemeyecek kadar yorgun fakat en önemlisi dağınıktı. eboue’nin kendi kalesine doğru vurduğu top da olmasa, pozisyona giremeden maçı tamamlayacaklardı. selçuk ve ceyhun’un trabzon’a gol atmaları ise kaderin bir cilvesi olsa gerek.
--- alıntı ---