303
galatasaray'a geldiğinde burun kıvırdığım ama şu anda kendisini arar hale gelen engin baytar'ın sorumsuz ama empati yaparsam benimde aynısını yapabileceğim bir hareketi sonucu, akabinde elmander gibi güçlü bir forvet elemanının saçma sapan bir ceza ile yok olacak olması ile maç hakkındaki olumsuz düşüncelerim yoğunlukta. ama en iyi zamanımızda alınan mağlubiyetler ve kötü zamanımızda alınan galibiyetleri de göz önünde bulundurursak; (bkz: galatasaray adının olduğu her yerde umut vardır). fernando muslera'nın kalede verdiği güven, ujfalusi'nin güven vermesi, gökhan zan ve ya servet çetin'in yüksek ihtimal oynamayacak olması, eboue'nin yavaş yavaş kendine gelmesi ve taraftar desteğini alması, felipe melo'nun ise taraftar faktöründen etkilenip artı motivasyonunu unutmazsak, colin kazım'ın fenerbahçe maçında artı motivasyonu eklenince umutlarım tekrar yeşeriyor. ayrıca benim için güven veren ama o gün ki performansı diğer takım arkadaşlarına çok bağlı olan milan baros ve selçuk inan'ın gününde olması ibreyi bizim yönümüze çevirir. eksi olarak düşünürsek 2 ağır adam, hakan balta ve riera'nın verimsiz olması buna karşın rakibin 2 hızlı oyuncusu gökhan gönül ve dia'nın orayı ne hale çevireceği merak konusu.