10
cumhuriyette galatasaray muhabiriyken ali sami yen stadını en güzel anlatan adam. ingiliz edebiyatından örneklerle betimlerdi galatasaray'ımın zaferlerini. o zamana dek ali sami yen'e uzak olan o harika kokuyu ciğerlerine çekmemiş bacak kadar çocuğun -cumhuriyet gazetesinde- her maç sonrasında ilk okunacak yazının sahibiydi. şehir hatları vapurundan düşen bir yolcunun arkasından hiç düşünmeden denize atlayarak hem büyük cim bomlu hem de kahraman olmayı başarmıştı benim gözümde.
gel zaman git zaman cumhuriyet sporun popülariteye ihtiyacı olduğu düşünülmüş olmasından mütevellit o da piyasaya çıktı ve tutarsız yorumları çağa ayak uyduramamış spor yorumculuğuyla basit bir spor yazarı olmaya başladı. adını hatırlayamadığım beşiktaş arşivcisiyle her akşam yaptığı programlarda kulüp kanallarında yorumculuk yapmanın spor yazarının taraf olacağını savunup bunun spor yorumcusunu bitireceğini söyleyip, gstv'ye yorumcu olması davranışlarındaki saçmalığı göstermekte. aslına bakarsanız kariyeri abdülkadir yücelman'dan önce ve sonra olarak ikiye ayrılmaktadır. rahmetlinin cumhuriyet spor'da baskın olduğu dönemlerde müthiş bir muhabirken, sağlığının kötüleşip cumhuriyet spora kendini veremediği dönemden sonra ipini koparmış ve her yere salça olmaya başlamıştır.
sonuç olarak bir zamanlar ahmet çakarın oğuz çetin'e dediği gibi çeksin elini eteğini bu işlerden kuş uçmaz kervan geçmez bir sahil kasabasına yerleşsin. dünya klasiklerini okusun baştan sona. böylece özündeki iyiliği tavırlarına da yansıtabilir.
gel zaman git zaman cumhuriyet sporun popülariteye ihtiyacı olduğu düşünülmüş olmasından mütevellit o da piyasaya çıktı ve tutarsız yorumları çağa ayak uyduramamış spor yorumculuğuyla basit bir spor yazarı olmaya başladı. adını hatırlayamadığım beşiktaş arşivcisiyle her akşam yaptığı programlarda kulüp kanallarında yorumculuk yapmanın spor yazarının taraf olacağını savunup bunun spor yorumcusunu bitireceğini söyleyip, gstv'ye yorumcu olması davranışlarındaki saçmalığı göstermekte. aslına bakarsanız kariyeri abdülkadir yücelman'dan önce ve sonra olarak ikiye ayrılmaktadır. rahmetlinin cumhuriyet spor'da baskın olduğu dönemlerde müthiş bir muhabirken, sağlığının kötüleşip cumhuriyet spora kendini veremediği dönemden sonra ipini koparmış ve her yere salça olmaya başlamıştır.
sonuç olarak bir zamanlar ahmet çakarın oğuz çetin'e dediği gibi çeksin elini eteğini bu işlerden kuş uçmaz kervan geçmez bir sahil kasabasına yerleşsin. dünya klasiklerini okusun baştan sona. böylece özündeki iyiliği tavırlarına da yansıtabilir.