6
özel yapılmış bir tahtadan yararlanarak dalgaların üstünde ayakta kalmaya dayanan bir spordur.
rüzgâr ve dalgadan yararlanarak yapılan ve "rüzgâr sörfü" olarak da bilinen "windsurf"e yelken dalı içinde yer verilmiştir.
dünyada sörf
tarih öncesi çağlarda güney yarım küre denizlerinde (pasifik’te) doğdu. burada polonezyalı denizciler kıyıya dönebilmek için geniş bir tahtayla vücutlarını da kullanarak sörf yapıyorlardı. kaptan james cook anılarında tahiti ve oahu’da uzun bir tahta kullanılarak sörf yapanları gördüğünü (1778) yazmaktadır.
1821 yılında avrupalı misyonerlerce ahlâka aykırı bulunduğu için yasaklanan sörf, hawaiili ünlü yüzücü d. paoa kahanamoko’nun 1920’de waikiki’de ilk sörf kulübünü kurmasıyla bir spor dalına dönüştü. 1960 yılında ilk dünya sörf şampiyonası düzenlendi. 1970 yılında, ayak bileğini sörfe bağlayan ip kullanılmaya başlandı. böylelikle, düşen sörfçü bordundan ayrılmayıp, ilk gelen dalga ile ayağa kalkabilme olanağını yakaladı. 1974 yılında ise merkezi florida’da bulunan "uluslar arası sörf birlikleri konseyi" kuruldu. günümüzde kuzey amerika, peru, hawaii, güney afrika ve avustralya’da yaygın bir biçimde sörf yarışmaları düzenlenmektedir. sörf sporu özellikle abd’de büyük paraların kazanıldığı, gösteri yerine yarışma özelliklerinin ağır bastığı profesyonel bir dal hâline gelmiştir.
kurallar
sörfün (dalga kayağı) oyun alanı, derin sulardaki yumuşak dalgaların kıyıdan 90-900 m açıkta, kayalar ya da kumun meydana getirdiği sığlıklarla karşılaşması durumunda dik dalgalara dönüşmesiyle oluşur. kara parçasının veya dalgakıranın rüzgâr altında kalan yönü de iyi bir sörf alanıdır. ayrıca hawaii’deki özel boru hattının açık kumsalda yarattığı tüp dalgalar da ideal bir sörf alanı oluşturmaktadır.
bir sörfçünün (dalga kayakçısı) en önemli donanımı, üzerinde kaymaya çalıştığı kayma tahtasıdır (bord). ortalama 2 merte boyunda poliüretan köpükten yapılan, üzeri cam elyaf ve reçine kaplı bordlar, kayakçının ağırlığına, deneyimine ve yapacağı kayma türüne göre değişir. bord, şekil olarak balığa benzer. altında yüzgeç benzeri bir kanatçığı olan bordların yanı sıra, bazılarında daha iyi denge sağlamak için iki kanatçık ve tabanlarında da oluk ya da oluklar bulunur.
tahtaların (bordların) bir diğer adı da "malibu"dur.
giysiler iklim koşullarına göre değişir. bu, mayo ve ince tişört ya da tüm vücudu saran su geçirmez lâstik tulum olabilir. sörfçüler ayrıca lâstik bot ve parmak araları perdeli eldivenler kullanırlar. yarışçılar kolay tanınmak için değişik renkte yelekler giyerler.
sörf yarışmalarında ana kural; bordun üzerinde ayakta durmak ve dalga üzerinde kayan diğer sörfçüleri engellememektir. dalganın kırılma noktasına en yakın sörfçü önceliğe sahiptir. sörfçüler her dalgayı yakalamaya çalışmazlar; hazır olmadıklarında başka bir yarışmacının o dalgayı kullanmasına izin verirler.
eleme usulüyle yapılan yarışmalarda, yarışma süresi sörfçü sayısına göre değişir ve iki kişi kalana kadar devam eder. hakemin "çık!" komutuyla suya giren yarışmacı, kayaklarının üzerinde yatıp elleriyle kürek çekerek açılır. uygun dalgayı bulunca ayağa kalkarak yarışa başlar. dalgayı ve kayma mesafesini sörfçü seçer. ilk turlar 15-20 dakika, final bir saat kadar sürer. yarışmacılar her turda en iyi sergiledikleri 35 kaymaya göre değerlendirilirler. her kayış; biniş, dönüş, kayma uzunluğu ve seçilen dalganın zorluk derecesine göre 20 puan üzerinden değerlendirilir. tur bitiminde yarışmacılar, bordun üzerine diz çökerek ya da yatarak dönerler.
uluslar arası yarışmalarda 5-12 sörfçüden oluşan takımlar yarışırlar. yarışmalarda genel olarak 1 başhakem, 1 çıkış hakemi ve 4 gözlemci görev alır.
not: alıntı.
rüzgâr ve dalgadan yararlanarak yapılan ve "rüzgâr sörfü" olarak da bilinen "windsurf"e yelken dalı içinde yer verilmiştir.
dünyada sörf
tarih öncesi çağlarda güney yarım küre denizlerinde (pasifik’te) doğdu. burada polonezyalı denizciler kıyıya dönebilmek için geniş bir tahtayla vücutlarını da kullanarak sörf yapıyorlardı. kaptan james cook anılarında tahiti ve oahu’da uzun bir tahta kullanılarak sörf yapanları gördüğünü (1778) yazmaktadır.
1821 yılında avrupalı misyonerlerce ahlâka aykırı bulunduğu için yasaklanan sörf, hawaiili ünlü yüzücü d. paoa kahanamoko’nun 1920’de waikiki’de ilk sörf kulübünü kurmasıyla bir spor dalına dönüştü. 1960 yılında ilk dünya sörf şampiyonası düzenlendi. 1970 yılında, ayak bileğini sörfe bağlayan ip kullanılmaya başlandı. böylelikle, düşen sörfçü bordundan ayrılmayıp, ilk gelen dalga ile ayağa kalkabilme olanağını yakaladı. 1974 yılında ise merkezi florida’da bulunan "uluslar arası sörf birlikleri konseyi" kuruldu. günümüzde kuzey amerika, peru, hawaii, güney afrika ve avustralya’da yaygın bir biçimde sörf yarışmaları düzenlenmektedir. sörf sporu özellikle abd’de büyük paraların kazanıldığı, gösteri yerine yarışma özelliklerinin ağır bastığı profesyonel bir dal hâline gelmiştir.
kurallar
sörfün (dalga kayağı) oyun alanı, derin sulardaki yumuşak dalgaların kıyıdan 90-900 m açıkta, kayalar ya da kumun meydana getirdiği sığlıklarla karşılaşması durumunda dik dalgalara dönüşmesiyle oluşur. kara parçasının veya dalgakıranın rüzgâr altında kalan yönü de iyi bir sörf alanıdır. ayrıca hawaii’deki özel boru hattının açık kumsalda yarattığı tüp dalgalar da ideal bir sörf alanı oluşturmaktadır.
bir sörfçünün (dalga kayakçısı) en önemli donanımı, üzerinde kaymaya çalıştığı kayma tahtasıdır (bord). ortalama 2 merte boyunda poliüretan köpükten yapılan, üzeri cam elyaf ve reçine kaplı bordlar, kayakçının ağırlığına, deneyimine ve yapacağı kayma türüne göre değişir. bord, şekil olarak balığa benzer. altında yüzgeç benzeri bir kanatçığı olan bordların yanı sıra, bazılarında daha iyi denge sağlamak için iki kanatçık ve tabanlarında da oluk ya da oluklar bulunur.
tahtaların (bordların) bir diğer adı da "malibu"dur.
giysiler iklim koşullarına göre değişir. bu, mayo ve ince tişört ya da tüm vücudu saran su geçirmez lâstik tulum olabilir. sörfçüler ayrıca lâstik bot ve parmak araları perdeli eldivenler kullanırlar. yarışçılar kolay tanınmak için değişik renkte yelekler giyerler.
sörf yarışmalarında ana kural; bordun üzerinde ayakta durmak ve dalga üzerinde kayan diğer sörfçüleri engellememektir. dalganın kırılma noktasına en yakın sörfçü önceliğe sahiptir. sörfçüler her dalgayı yakalamaya çalışmazlar; hazır olmadıklarında başka bir yarışmacının o dalgayı kullanmasına izin verirler.
eleme usulüyle yapılan yarışmalarda, yarışma süresi sörfçü sayısına göre değişir ve iki kişi kalana kadar devam eder. hakemin "çık!" komutuyla suya giren yarışmacı, kayaklarının üzerinde yatıp elleriyle kürek çekerek açılır. uygun dalgayı bulunca ayağa kalkarak yarışa başlar. dalgayı ve kayma mesafesini sörfçü seçer. ilk turlar 15-20 dakika, final bir saat kadar sürer. yarışmacılar her turda en iyi sergiledikleri 35 kaymaya göre değerlendirilirler. her kayış; biniş, dönüş, kayma uzunluğu ve seçilen dalganın zorluk derecesine göre 20 puan üzerinden değerlendirilir. tur bitiminde yarışmacılar, bordun üzerine diz çökerek ya da yatarak dönerler.
uluslar arası yarışmalarda 5-12 sörfçüden oluşan takımlar yarışırlar. yarışmalarda genel olarak 1 başhakem, 1 çıkış hakemi ve 4 gözlemci görev alır.
not: alıntı.