584
kimilerinin bir elinin verdiğini öbür elin görmesin anlayışını düstur edindiği ülkemde reklam yapar gibi bağış yapan bir güruhtur bunlar. her seferinde sırf farklı olabilmek için enteresan çıkışlar yaparlar ve fakat sonuç hep itin götüdür. bir kaç örnek verelim de birileri hariçten gazel okuyoruz sanmasın;
çarşı taraftar grubu her platformda delikanlılığı elden bırakmamayı misyon edinen bir grup olarak lanse eder kendini, inanmasada yapar bunu. bunun böyle olmadığını anlamak için 2008 yılında yaşananlar kafidir aslında. "çarşı kapandı, çarşı kapandı" diye yaygaraya verdiler ortalığı -sanırsın tarihi kapalı çarşıyı kapatıyorlar mına koyim- tabii millet yemedi. zaten bunun dikkat çekmek için yapılan bir eylem olduğunu ve geri adım atacaklarını anlamamak için volkan demirel olmak lazım ya neyse. sonuç beklediğimiz gibi biz aslında şey yapıyorduk ... ne yapıyordunuz delikanlılar(!) bir anlatın bakalım hele! gelelim 2007'ye beşiktaş kendi evinde oynayacağı sivasspor maçına paf takım ile çıkacağını açıkladı. çarşı grubuda bunu destekledi haliyle beşiktaş ruhtur, çarşı duruştur * aldı yürüdü. sonuç beşiktaş maça paf takım ile çıkmadı daha doğrusu sinan akçıl tabiri ile "yanlış bir yeri" yemedi ama çarşı bunu da yedi, yuttu, hazmetti. hatta yine aynı maçta sivasspor 1-2 öne geçince bu bir ruhun, bir duruşun simgesi olan taraftar(!) "sivaslı ayılar istanbulda ne arar" diye bağırmaya başladı, ne olmuştu acaba dünkü oynanan maçta van için pankart açan, atkı falan fırlatan bu taraftara o sıralar hiç anlayamıyorum doğrusu...
dahası da var '93 de söke söke kazandığımız şampiyonluğa gölge düşürmeye çalışıp "şerefli ikincilik" edebiyatı yapanlar, bursa maçlarında kasaplık yapıp haber programlarına konu olanlar, yıldırım demirören isitifa diye bağırırken iki cilalı transfer yapınca seslerini kesenler, rize maçında -ki bu en yürek ürperteni- kapalıda gencecik bir çocuğu bıçaklayanlar ve son olarak dün oynanan galatasaray maçında küfüre karşı olukları(!) halde eboue'ye ingilizce küfür edenlerde onlar değil miydi? küfür dedim de aklıma bir de bunların şenol vakası var hani şu erman toroğlunun bile ağzına sakız olan olay neyse...
şimdi çıkıp bunları söylediğinizde bunlar çarşıya mal edilmemeli, bunlar bir takım birey hataları, herkes böyle yapıyor... falan fıstık bozuk plağa bağlarlar ama ortada iyi bir şey varsa hemen nemalanırlar, çok iyi reklam yaparlar, her zaman farklı ve en iyi olduklarını iddia ederler, olmayanı iyi satarlar ve fakir edebiyatı yapmada da üzerlerine yoktur işte çarşı böyle bir akımın olgusudur.
çarşı taraftar grubu her platformda delikanlılığı elden bırakmamayı misyon edinen bir grup olarak lanse eder kendini, inanmasada yapar bunu. bunun böyle olmadığını anlamak için 2008 yılında yaşananlar kafidir aslında. "çarşı kapandı, çarşı kapandı" diye yaygaraya verdiler ortalığı -sanırsın tarihi kapalı çarşıyı kapatıyorlar mına koyim- tabii millet yemedi. zaten bunun dikkat çekmek için yapılan bir eylem olduğunu ve geri adım atacaklarını anlamamak için volkan demirel olmak lazım ya neyse. sonuç beklediğimiz gibi biz aslında şey yapıyorduk ... ne yapıyordunuz delikanlılar(!) bir anlatın bakalım hele! gelelim 2007'ye beşiktaş kendi evinde oynayacağı sivasspor maçına paf takım ile çıkacağını açıkladı. çarşı grubuda bunu destekledi haliyle beşiktaş ruhtur, çarşı duruştur * aldı yürüdü. sonuç beşiktaş maça paf takım ile çıkmadı daha doğrusu sinan akçıl tabiri ile "yanlış bir yeri" yemedi ama çarşı bunu da yedi, yuttu, hazmetti. hatta yine aynı maçta sivasspor 1-2 öne geçince bu bir ruhun, bir duruşun simgesi olan taraftar(!) "sivaslı ayılar istanbulda ne arar" diye bağırmaya başladı, ne olmuştu acaba dünkü oynanan maçta van için pankart açan, atkı falan fırlatan bu taraftara o sıralar hiç anlayamıyorum doğrusu...
dahası da var '93 de söke söke kazandığımız şampiyonluğa gölge düşürmeye çalışıp "şerefli ikincilik" edebiyatı yapanlar, bursa maçlarında kasaplık yapıp haber programlarına konu olanlar, yıldırım demirören isitifa diye bağırırken iki cilalı transfer yapınca seslerini kesenler, rize maçında -ki bu en yürek ürperteni- kapalıda gencecik bir çocuğu bıçaklayanlar ve son olarak dün oynanan galatasaray maçında küfüre karşı olukları(!) halde eboue'ye ingilizce küfür edenlerde onlar değil miydi? küfür dedim de aklıma bir de bunların şenol vakası var hani şu erman toroğlunun bile ağzına sakız olan olay neyse...
şimdi çıkıp bunları söylediğinizde bunlar çarşıya mal edilmemeli, bunlar bir takım birey hataları, herkes böyle yapıyor... falan fıstık bozuk plağa bağlarlar ama ortada iyi bir şey varsa hemen nemalanırlar, çok iyi reklam yaparlar, her zaman farklı ve en iyi olduklarını iddia ederler, olmayanı iyi satarlar ve fakir edebiyatı yapmada da üzerlerine yoktur işte çarşı böyle bir akımın olgusudur.
