1
bunu 90'lı yılların başından itibaren ele almak gerekir. çünkü 92-93 ve 93-94 sezonu galatasaray şampiyonluklarıyla beraber türk futbolunda da köklü değişiklikler gerçekleşmeye başladı.
galatasaray'ın şampiyonlar liginde ilerlemesine paralel, türkiye de tarihinde ilk defa avrupa şampiyonasına katılma hakkı kazandı. daha sonra boş geçen bi dünya kupası elemeleri var bizim 4 yıl şampiyon olduğumuz dönemde. ama tekrar 2000 avrupa şampiyonasında çeyrek ile tekrar yolları kesişti galatasaray ve türk milli takımının.
galatasaray iskelet kadrosuna diğer takımlardan katılan birer ikişer oyuncuyla, galatasaray sistemi aynen devam ettirildi ve buna paralel başarılar geldi. 2002 dünya kupasında zaten söylemeye gerek olanları.
yine aynı şekilde takımımızın kötü gittiği dönemler 2003 yılından itibaren aynı şekilde görürsünüz ki milli takım da gayet kötü durumdadır. şampiyon olduğumuz 2005-2006 sezonunda türkiye play off'ta dünya kupası elemelerine katılma hakkını kaybetmiştir. ardından gelen şampiyonlukta türkiye 2008 avrupa şampiyonası finallerine katılmış yine büyük çoğunluğu ve de en iyi performans gösteren oyuncusu galatasaraylı olan takım yarı final oynamıştır. sonra yine kayıp yıllar olarak karşımıza çıkar. galatasaray kötü giderken, 2010 dünya kupası elemelerinde elenilmiş, galatasaray'ın çok kötü geçirdiği bir sezondan sonra da 2012 avrupa şampiyonası elemelerinde elenmiştir millii takım.
gördüğümüz gibi milli takım ve galatasaray arasındaki paralellik ortada. fenerbahçe'nin şampiyonlar liginde çeyrek final oynadığı yıl oyuncularıyla katkı yaptı kabul etmek lazım. ama bundan önceki dönemlere baktığımız zaman diğer takımların başarı durumları hemen hemen hiç etki etmemiş milli takım başarısı için. her şeyden önemlisi fatih terim'in galatasaraylı kimliği bile bu başarılarda en büyük payın her zaman için galatasaray'da olduğunu açıkça ortaya koyuyor.
yani kısaca diyebiliriz ki galatasaray başarılıysa, bu ülkede futbol başarılı olacaktır. o yüzden boşuna demiyoruz galatasaray türkiye'dir! diye.
ukteyi prekazi888 vermiş.
galatasaray'ın şampiyonlar liginde ilerlemesine paralel, türkiye de tarihinde ilk defa avrupa şampiyonasına katılma hakkı kazandı. daha sonra boş geçen bi dünya kupası elemeleri var bizim 4 yıl şampiyon olduğumuz dönemde. ama tekrar 2000 avrupa şampiyonasında çeyrek ile tekrar yolları kesişti galatasaray ve türk milli takımının.
galatasaray iskelet kadrosuna diğer takımlardan katılan birer ikişer oyuncuyla, galatasaray sistemi aynen devam ettirildi ve buna paralel başarılar geldi. 2002 dünya kupasında zaten söylemeye gerek olanları.
yine aynı şekilde takımımızın kötü gittiği dönemler 2003 yılından itibaren aynı şekilde görürsünüz ki milli takım da gayet kötü durumdadır. şampiyon olduğumuz 2005-2006 sezonunda türkiye play off'ta dünya kupası elemelerine katılma hakkını kaybetmiştir. ardından gelen şampiyonlukta türkiye 2008 avrupa şampiyonası finallerine katılmış yine büyük çoğunluğu ve de en iyi performans gösteren oyuncusu galatasaraylı olan takım yarı final oynamıştır. sonra yine kayıp yıllar olarak karşımıza çıkar. galatasaray kötü giderken, 2010 dünya kupası elemelerinde elenilmiş, galatasaray'ın çok kötü geçirdiği bir sezondan sonra da 2012 avrupa şampiyonası elemelerinde elenmiştir millii takım.
gördüğümüz gibi milli takım ve galatasaray arasındaki paralellik ortada. fenerbahçe'nin şampiyonlar liginde çeyrek final oynadığı yıl oyuncularıyla katkı yaptı kabul etmek lazım. ama bundan önceki dönemlere baktığımız zaman diğer takımların başarı durumları hemen hemen hiç etki etmemiş milli takım başarısı için. her şeyden önemlisi fatih terim'in galatasaraylı kimliği bile bu başarılarda en büyük payın her zaman için galatasaray'da olduğunu açıkça ortaya koyuyor.
yani kısaca diyebiliriz ki galatasaray başarılıysa, bu ülkede futbol başarılı olacaktır. o yüzden boşuna demiyoruz galatasaray türkiye'dir! diye.
ukteyi prekazi888 vermiş.
